İstanbul deprem tarihine bakıldığı zaman son 500 yılda 2 büyük deprem göze çarpıyor. 1509 ve 1766 İstanbul depremleri en yıkıcı felaketler olarak kayıtlara geçerken en son yaşanan büyük deprem ise 1999 yılında yaşandı.
İstanbul’da hasarın daha fazla olacağını belirten Prof. Dr. Naci Görür “İstanbul’da durum hiç iyi değil. Nasıl 3 gün önce ‘Maraş’tan endişe ediyoruz’ diye yazdıysam aynı şekilde İstanbul’dan endişe ediyorum. Bilimsel bütün araştırmalar, İstanbul’da zamanın gelmekte olduğunu gösteriyor. Aşağı yukarı 30 sene içerisinde depremin beklendiği söyleniyordu, 23 senesi geçtiğine göre büyük ölçüde yakınlaşmış demek istiyorum. Ancak Maraş depremi beklediğimiz Marmara depreminden daha büyük. İstanbul’da en fazla 7.5 bekliyoruz. İstanbul’da daha küçük deprem beklememize rağmen, İstanbul’da hasar Maraş’tan daha fazla olur. Diğer yandan Maraş’ta da hasarın epey fazla olacağını üzülerek tahmin ediyorum, inşallah yanılırım ama açıklanınca göreceğiz" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Celal Şengör, Marmara’da en az 7 büyüklüğünde deprem beklediklerini söylerken, “Depremin süresinin iki dakika olabileceğini düşünüyoruz” diyor. Prof. Dr. Şengör ayrıca, İstanbul’u etkileyecek olası büyük Marmara depreminin şiddeti için “Şiddeti 9’a çıkabilir” derken, “Fay Silivri’den Büyükçekmece’ye kadar kırılırsa korkulacak bir durum olmaz ancak kırılma Gebze açıklarına kadar uzanırsa 7.5 büyüklüğünde deprem üretir” tezini savunuyor.
Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Marmara Denizi içinde 240 ile 510 yıl arası kırılmayan dört fay parçası bulunduğunu vurgularken, “Bunlardan en riskli olanı ve kırılmasını öngördüğümüz fay hattı Osmangazi köprüsünün olduğu yerden başlayıp, İmralı Adası kuzeyine uzanan 110 kilometrelik 7.6 büyüklüğüne ulaşma potansiyeli olan doğu Marmara hattı. Bize göre kırılma tarihsel verilere göre 1509’da olduğu gibi doğu Marmara segmenti üzerinde olacak. Bu durumda, Marmara Ereğlisi ile İzmit Körfezi arasındaki alanda, İstanbul, Yalova, Bursa illerinde ağır hasarlar oluşur” diyor.
Prof. Dr. Okan Tüysüz, Marmara Denizi içinde 250 yılda bir büyük deprem olduğunu belirterek, “Ölçümler Marmara Denizindeki kuzey Anadolu fayı parçasının yılda ortalama 2 santim kadar hareket ettiğini gösteriyor. Marmara 7 ve daha üzeri bir depreme gebedir. Bu deprem Marmara içerisindeki kuzey Anadolu fayından kaynaklanacaktır. Büyük olasılıkla da Silivri-Adalar arasında bir noktada meydana gelecektir. Bu depremin nerelerde ne kadar etkili olabileceği konusunda da yapılmış çok sayıda çalışma var” diye konuşuyor.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Marmara’da, 7.7 büyüklüğünde deprem meydana gelmesi mümkün” diyen isimlerden. Ersoy, Marmara’da geçmiş tarihte büyük depremler olduğunu sürekli yinelerken, “En büyük deprem de ‘küçük kıyamet’ denilen 1509 depremi. Yıkımları ve ölü sayıları fazla. Dolayısıyla bu deprem bir daha tekrarlanırsa, bu depremin 7.7 büyüklüğünde olacağı düşünülüyor” modelini savunuyor.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul’u etkileyecek büyük depremin 2045’den önce olmayacağını öne sürerken, “Olası İstanbul depreminin 2045 yılından önce olması şaşırtıcı olur” diyor. Ercan, “Geçmişte zamanı belli olan depremler hiçbir zaman belirlenen zamandan önce olmamış. Marmara’da beklenen hiçbir deprem beklenildiği yıldan daha önce olmuyor. Ya tam zamanında oluyor ya da gecikiyor” diye konuşuyor.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise en radikal tespitleri dile getiren isimlerden. İstanbul’da önümüzdeki yıllarda 6.5 şiddetinde bir depremin gerçekleşme ihtimalinin yüzde 1-2 civarında olduğunu belirten Prof. Dr. Üşümezsoy’a göre, “Büyük İstanbul depremi fikrini ortaya atan kişinin ABD’li jeofizik uzmanı Ross Stein. Silivri-Yeşilköy arasındaki 50 kilometrelik kırılmayan fay büyük bir deprem üretemeyecek.”
Prof. Dr. Ziyaddin Çakır, İstanbul’u etkileyen 1912 depreminin bittiği yerden başlayacak yeni bir kırığın doğuya doğru ilerlerken yavaşlayıp durabileceğini öne sürüyor. Prof. Dr. Çakır, “Marmara depreminin beklenenden daha küçük olma ihtimalini artırmaktadır” görüşünü dile getiriyor.