Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında milyonlarca insan çadırlarda ve konteyner kentlerde yaşamaya başladı. Bu durum ise 10 ilde tıbbi ve hijyenik sorunlara yol açtı. Özellikle deprem bölgesinde kolera salgını tehlikesi gündeme geldi. Peki, kolera nedir, nasıl bir hastalıktır? Kolera naısl bulaşır ve nasıl tedavi edilir? İşte konuya ilişkin ayrıntılar...
Kolera genellikle bakterinin bulaşmış olduğu yiyecekler ve içme suyu ile vücuda bulaşır. Kolera hastalığının en sık karşılaşıldığı yerler; savaş, kıtlık, kalabalık ve temizliğin kötü durumda olduğu yerlerdir.
Doğal afetlerden etkilenen ve savaşta olan toplumlar ile yoksul kalabalık gruplarda kolayca yayılarak ölümcül etkilere neden olan kolera hastalığı, vibrio cholerae bakterisinin ince bağırsakta oluşturduğu bir enfeksiyondur. Vibrio cholerae, ince bağırsakta protein yapıya sahip ve enterioksin adı verilen bir zehir salgılar. Enterioksin, ince bağırsakların duvarında yer alan epitelyum hücrelerinden adenil sikloz adlı bir enzimin üretilmesine sebep olur. Bu enzim sikloz endorozinin 3,5 monofosfat adlı bir maddenin de üretimini artırarak vücut sıvısının boşluğa geçmesine neden olur. Vücuda alınan sıvı ve elektrolitler ince bağırsaklardan geri emilmeden dışarıya atılır ve ciddi hastalık belirtileri patojen bakterinin vücuda alınmasını takip eden ilk 6-48 saat içinde kendini göstermeye başlar.
Kolera bakterileri hastanın dışkısıyla çıkmaktadır. İnfekte bir kişinin dışkısıyla kirlenmiş yiyecek veya içeceklerle bulaşma gerçekleşir. Yeterli temiz su kaynakları ve kanalizasyon sistemleri olmayan gelişmekte olan ülkelerde bu durum daha sık görülmektedir.
Kolera olan kişilerde bakterileri aldıktan 12 saat ya da 5 gün sonra ciddi semptomlar gelişmektedir. Kolera hastalığı bazen pirinç suyu gibi tanımlanan, şiddetli, çok miktarda, sulu ishal veya kusma ile kendisini göstermektedir. Koleranın en önemli belirtileri şunlardır:
Şiddetli ishal
Şiddetli kusma
Susuzluk
İdrar çıkışında azalma
Kas krampları
Huzursuzluk
Sinirlilik
Kolera tedavi edilmediği takdirde hastada günde 10-15 litre sıvı kaybına neden olabilir. Ciddi sıvı kaybı yaşayan hastalar saatler içinde şok ve ölümle karşılaşabilmektedir. Kolera hastalarda şu sağlık problemlerine de neden olabilir:
Tansiyon düşüklüğü (Hipotansiyon)
Kanda düşük potasyum (Hipokalemi)
Kalp atım hızında artış
Ağız kuruluğu
Cilt elastikiyetinde azalma
Ayrıca tedavi edilmeyen koleranın hastada yarattığı ciddi dehidrasyon şunlara yol açabilir:
Böbrek yetmezliği
Şok
Koma
Ölüm
Kolera belirtisi ile hastaneye başvuran hasta, doktor tarafından fiziki muayene yapılır. Kolera teşhisinin kesin konulması için hastadan gaita(dışkı) örneği alınarak laboratuvara gönderilir. Gaita testinde Vibrio cholera bakterisinin görülmesi üzerine hastaya kolera teşhisi konularak tedavi planlaması yapılmaktadır.
Kolera sıklıkla ölümle sonuçlanabilen çok ciddi bir hastalıktır. Koleranın primer tedavisi kaybedilen sıvının ağız veya damar yoluyla yerine konmasıdır. Ağızdan alınan sıvılarla sıvı kaybının yerine konmasına çalışılır. Ciddi sıvı kayıplarında özellikle hasta bulantı ve kusma nedeniyle yeterli sıvı ve gıda alamıyorsa damar yoluyla sıvı verilmesi gerekebilir. Kolera tedavisinde özellikle ciddi seyreden hastalarda sıvı tedavisi yanında hastalığa neden olan mikrobiyal etkene yönelik tedavi yapılır. Gebeler ve ciddi beslenme bozukluğu, HIV infeksiyonu gibi altta yatan hastalığı olan tüm hastalara kolera bakterilerine etkili antibiyotik tedavisi verilir. Antibiyotikler ishal süresini ve çıkarılan dışkı miktarını azaltarak daha hızlı iyileşmeye yardımcı olur. Antibiyotik tedavisine doktorunuz karar verecektir.
Doğal afetlerden sonra görülme riski en yüksek hastalıklardan biri olan kolera ile ilgili iddialar ardından İstanbul Tabip Odası'ndan açıklama geldi.
İstanbul Tabip Odası (İTO), sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; "Adıyaman’da bulunan İTO ekipleri #deprem sonrası kolera salgını olduğu bilgisini teyit etmedi. Bilgi kirliliği olmaması için özen gösterelim." ifadelerini kullandı.