Kirby, çevrim içi basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. OPEC+ grubu üyesi ülkelerin üretim kesintisi kararına ilişkin Kirby, "Piyasa belirsizliği göz önüne alındığında şu anda üretim kesintilerinin makul olduğunu düşünmüyoruz" dedi.
Kirby, petrol fiyatlarının geçen seneye kıyasla önemli ölçüde düştüğünü belirterek, varillere değil, fiyatlara odaklandıklarını ve Amerikalı tüketiciler için fiyatların düşürülmesi kapsamında çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Suudi Arabistan ile bu hususta diplomatik görüşmelerin ayrıntılarına girmeyen Kirby, diğer yandan bu kesintilerin doğru olmadığı konusundaki tutumlarını ilettiklerini kaydetti. Kirby, her konuda aynı fikirde olmasalar da Suudi Arabistan'ın stratejik bir ortak olduğunu ve birçok hususta beraber çalıştıklarının altını çizdi.
Kirby, Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin ise Bahmut'ta Ukraynalıların verdikleri çetin mücadelenin devam ettiğini aktardı. Bahmut düşse bile bunun stratejik olarak savaşın gidişatını etkilemeyeceği görüşünü yineleyen Kirby, ayrıca bu hafta içinde Ukrayna'ya ek askeri yardım paketi duyuracaklarını bildirdi.
Kirby, Çin'e ait olduğu iddia edilen ve 4 Şubat'ta düşürülen yüksek irtifa istihbarat balonunun askeri bölgelerden istihbarat topladığına dair basına yansıyan haberleri ise teyit etmedi ancak balonun bu yeteneğe sahip olmasının sürpriz olmadığını söyledi.
Yarın New York'ta mahkemeye çıkması beklenen Donald Trump ile ilgili de olası protestolarla ilgili durumu yakından takip ettiklerini belirten Kirby, ilgili makamlarla iletişim halinde olduklarını aktardı.
Kirby, The Wall Street Journal gazetesinin Moskova bürosunda muhabir olarak çalışan Evan Gerşkoviç'in "saçma sapan suçlamalarla" göz altına alındığını anlatarak, gazetecinin serbest bırakılması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını ifade etti.
Kirby, Suriye ile ilgili bir soruya ise rejimin lideri Beşşar Esed ile ilişkileri normalleştirmenin kimsenin çıkarına olmadığını belirterek, bu ülkedeki Amerikan askerlerinin durumunda ise değişen bir şey olmadığını söyledi.
Amerikan askerlerinin, ulusal güvenlik çıkarlarını korumak için Suriye'de yasal şekilde faaliyet gösterdiklerini ve ABD Başkanı'nın da askerleri burada tutmak için gerekli yasal yetkiye sahip olduğunu anlatan Kirby, bu durumun değişmediğini ifade etti.
ABD merkezli The Wall Street Journal'in haberine göre, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ABD’yi karşısına alarak OPEC+ ülkeleriyle petrol üretimini azaltmasının arka planı olarak milli bir enerji politikası bulunuyor.
MbS, yakınındakilere artık ABD’yi memnun etme gibi bir düşüncesinin olmadığını, ABD’ye her verdiği şey için karşılığında bir şey isteyeceğini söylediği aktarıldı.