Tayvan'ın silahlı kuvvetlerini modernize etme ve savunma kabiliyetini geliştirme çabalarını destekleyeceği belirtilen Volcano satışının, ABD'nin ulusal, ekonomik ve güvenlik çıkarlarına hizmet ettiği kaydedildi.
Ancak satışın "bölgedeki temel askeri dengeyi değiştirmeyeceğine" vurgu yapıldı.
Tayvan Savunma Bakanlığı, 25-26 Aralık arasında Ada çevresinde Çin'e ait 71 askeri hava aracı ve 7 savaş gemisinin görüldüğünü bildirerek, 47 Çin uçağının 25-26 Aralık arasında iki tarafın geçmişte zımnen kabul ettiği resmi olmayan sınır olan Tayvan Boğazı medyanını ihlal ettiğini aktardı.
Tatbikatın, ABD'de 2023 Ulusal Savunma Yetki Yasası'nın 23 Aralık'ta Başkan Joe Biden'ın imzalamasıyla yürürlüğe girmesinin ardından yapılması dikkati çekti.
2023 mali yılı için savunma harcamalarını gerekçelendiren yasada, Çin'in çok boyutlu tehditlerine dair hükümlerin yanı sıra Tayvan'ın kendi savunmasını güçlendirmesine destek için 5 yılda 10 milyar dolara kadar askeri yardım sağlanmasını öngören düzenleme yer almıştı.
Çin, yasa nedeniyle ABD'yi protesto etmiş, Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada yasanın "tek Çin" ilkesini ihlal ettiği belirtilerek, "Tayvan, Çin'in Tayvanı'dır. Çin'in iç işlerine hiçbir dış müdahale kabul edilemez." ifadesine yer verilmişti.
ABD'nin önceki Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin ağustos başındaki ziyareti, iki ülke ve Tayvan Boğazı'nın iki yakası arasında gerilime yol açmıştı.
Pelosi'nin ziyareti, Ada'yı topraklarının parçası olarak gören Pekin'in tepkisini çekmiş, Çin ordusu, ziyaretin ardından Tayvan çevresinde askeri tatbikatlar başlatmış, 7 gün süren tatbikatlar adanın çevresinde fiili abluka oluşturmuştu. Gerçek silah ve mühimmatın kullanıldığı tatbikatlar sırasında Çin ana karasından ateşlenen güdümlü füzeler, Tayvan yakınlarındaki sulara düşmüştü.
Çin ordusu, ziyaretin ardından ada çevresindeki askeri devriye faaliyetlerini ve Tayvan Boğazı'nı ayıran itibari "orta çizgi"yi geçtiği uçuşları düzenli hale getirmişti.
Pekin, "tek Çin ilkesi"ni vurgulayarak Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.