“Arap Baharı” bahanesiyle Ortadoğu’da birçok ülkeyi kana bulayan, yıkıma uğratan ve işgal eden ABD şimdi kendi topraklarında bir “Afro-Amerikan Baharı”yla karşı karşıya kaldı. Bir polisin 46 yaşındaki siyahi vatandaş George Floyd’u boğarak öldürmesinden sonra başlayan protestolar ülke geneline yayıldı. 16 eyalette 25 şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Polis şiddet ve yağmalarla mücadele etmekte zorlanıyor. Pentagon askeri üslerde alarm durumuna geçti, ordu sokağa indi.
ABD’de 46 yaşındaki George Floyd’un polis şiddetiyle ölümünün ardından başlayan protestolar ülke geneline yayılmasıyla adeta bir Afro-Amerikan baharına dönüştü. Onlarca yıl Ortadoğu’yu ve diğer İslam ülkelerini, işgal, darbe, iç savaş ve ekonomik operasyonlar yoluyla dizayn etmeye çalışan, milyonlarca sivilin ölmesine ve milyarlarca dolarlık yıkıma sebep olan ABD, ilk kez kendi topraklarında bu denli geniş bir isyan dalgasıyla karşı karşıya kaldı. Koronavirüs salgınıyla 40 milyon kişinin işsiz kaldığı, ırk ve sosyal sınıf farklılığının derinleştiği, milyonlarca insanın sokaklarda yaşamak zorunda kaldığı ABD’de, Washington’daki yerleşik düzenin sıradan Amerikalının talepleri karşısında bir avuç şirketin kuklasına dönmesine duyulan tepkide Floyd’un öldürülmesi son damla oldu. Irkçı cinayete duyulan tepki sosyo-ekonomik sıkıntılarla birleşince, kitlesel bir tsunamiye dönüştü. Washington’daki elitleri hedef alan isyan dalgasının hızla yayılması sonucu 16 eyaletteki 25 şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ordu sokağa indi.
Minneapolis kentinde siyahi Amerikalı George Floyd’un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından başlayan protestolar, şiddet ve yağmalama olaylarıyla devam ediyor. Ülke genelinde başkent Washington dahil çok sayıda noktaya yayılan gösteriler nedeniyle 16 eyaletteki 25 şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. En az 8 eyalette Ulusal Muhafız birliklerinin destek amacıyla göreve çağrıldığı ifade edilirken, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), bazı askeri üslerde alarm durumuna geçildiğini açıkladı.
- Portland kentinde süren şiddet ve yağmalara karşı olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasağının ardından asker sokağa indi. Pennsylvania eyaletinin Harrisburg ve Philadelphia kentinde protestolar, gece boyunca devam etti. Philadelphia kentinde iş yerleri ateşe verilirken, Chesnut Bulvarı üzerinde bulunan bazı bankanın camları kırıldı. Şiddet ve yağmalama olayları devam ederken, göstericiler eyaletler arası I-95 otoyolunu saatlerce trafiğe kapattı. Yaklaşık 3 bin kişi ile başlayan gösterilerin şiddete dönüşmesi sonucu en az 4 polis aracı yakıldı, 13 polis de yaralandı. Polis tarafından yapılan açıklamada, gösterilerde en az 14 kişinin gözaltına alındığı kaydedildi. Los Angeles’taki gösterilerde, banka ve iş yerleri ateşe verildi. 30’dan fazla polis aracının yakıldığı ve kullanılamaz hale geldiği bildirildi.
Başkent Washington da eylemlerle sarsıldı. Beyaz Saray önünde önceki gün öğleden sonra başlayıp akşam saatlerinde de devam eden olaylarda, polisle yüzlerce gösterici arasındaki gergin anlar yaşandı. Kentte Ulusal Muhafızların göreve çağrılırken, söz konusu muhafızların Beyaz Saray çevresinde konuşlanarak polisin yanında geniş güvenlik önlemleri aldığı görüldü. Bazı göstericiler çevrede bulunan çöp tenekelerini yakarken, polis göstericilere göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Polisin kalabalığa göz yaşartıcı gaz attığı anlarda bazı göstericiler de ellerindeki su şişelerini polise fırlattılar. Göstericilerden bazıları kurulan barikatı aşarak geniş güvenlik önlemi alan polislerle yüz yüze geldi. Bu esnada göstericilerden bazılarının polise ait 3 aracın üstüne çıktığı, araçların camlarını kırdığı ve araçlara ciddi hasar verdiği anlar kameralara yansıdı.
Anonymous sahnede
- ABD’de George Floyd’un polis tarafından öldürülmesi ülke genelinde protestolara neden olurken, hükümete bir tehdit de ünlü hacker grubu Anonymous’tan geldi. Anonymous, yayınladıkları video ile hükümet yetkililerini, George Floyd’u öldüren polis için gerekenin yapılması çağrısında bulundu. Dünyaca meşhur hacker grubu Anonymous bir video paylaştı. Paylaştıkları videoda Minneapolis Polis Departmanı’na seslenen grup, olaylara dahil olacaklarını, ülke çapındaki polis suçlarını dünyaya ifşa edeceklerini söylediler. Bu videonun yayınlanmasından kısa bir süre sonra Minneapolis Polis Departmanı’nın internet sitesi ve Chicago polis radyosu çöktü.
Trump “radikal sol”u suçladı
ABD Başkanı Donald Trump, barışçıl protestocuların yanında olduklarını vurgulayarak “Ancak şu anda caddelerde yaşananların adalet ve barışla bir ilişkisi yok. Sokaklardaki şiddet ve vandallık, masumiyeti terörize eden ANTIFA ve diğer radikal sol gruplar tarafından yönlendiriliyor. Bu gruplar iş yerlerine saldırıyor, binaları yakıyor” eleştirisinde bulundu. Tüm vatandaşların hiçbir ayrım gözetmeksizin korunmasının öncelikleri olduğunun altını çizen Trump, “Bir grup suçlu ve vandalın şehirlerimizi yıkmasına izin vermeyiz.” uyarısını yaptı. Trump, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Anti-Faşist Protesto Hareketi’ni (ANTIFA) terör örgütü olarak ilan edeceklerini duyurdu. Trump, “Amerika Birleşik Devletleri ANTIFA’yı terör örgütü olarak ilan edecek” dedi. Öte yandan ANTIFA, ABD’de 2017 yılında Virginia eyaletinin Charlottesville kentinde yaşanan şiddet olaylarında ortaya çıkmıştı.
Gazetecilere plastik mermi
Minneapolis’teki gösterileri dünyaya duyurmaya çalışan medya mensupları da ABD güvenlik güçleri tarafından hedef alındı. Gazetecilere plastik mermi ve gaz bombasıyla müdahale edildi. Birçok gazeteci müdahale sonucu yaralandı ya da bir süre görev yapamadı. Polisin uyguladığı orantsız şiddetten Anadolu Ajansı çalışanları da etkilendi. Anadolu Ajansı foto muhabiri Tayfun Coşkun polisin kendisini direkt hedef aldığını ve bacağından yaralandığını Twitter hesabından duyurdu. Protestoları takip eden fotomuhabiri Linda Tirado (37), polis tarafından atılan plastik mermi ile gözünden vuruldu. İsveç gazetesi Expressen de olayları takip eden muhabirleri Nina Svenberg’in polisin hedef alması sonucu yaralandığını belirtti. Sosyal medyada birçok gazeteci de polisin sert müdahalesini aktaran paylaşımlarda bulundu.
Yüzde 80’i Minnesota dışından
- Minnesota eyaletinde Ulusal Muhafızlar görev alırken Minneapolis kentinde sokağa çıkma yasağının başlamasının ardından polis, göstericilere biber gazıyla müdahale etti. Minnesota Valisi Tim Walz, “Bu karar gerekliydi. Çünkü dışarıda Floyd’un ölümünü bahane ederek yağma yapan insanlar var. Biz saldırı altındayız ve düzen sağlanmalı” dedi. Walz, eyaletteki protestocuların yüzde 80’inin Minnesota’nın dışından geldiğini belirterek, “Bu gruplar arasında Minnesotalıların olmadığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.