Avrupa’nın lokomotif ülkesi Almanya’da 4 dönem ve 16 yıl süren Şansölye Angela Merkel iktidarının ardından, 26 Eylül’de gerçekleşecek genel seçimler öncesi anketler Alman siyasetinde mevcut liderlerden hiçbirinin oluşacak iktidar boşluğunu doldurma imkânının olmadığını ortaya koydu. Politico’nun Allensbach Enstitüsü anketine dayandırdığı analize göre, seçime katılacak partiler birbirine üstünlük sağlayabilmiş değil. Anket sonuçları Alman seçmenin kararsızlığını gün yüzüne çıkarırken, seçmenlerin yüzde 40’ı kime oy vereceğine henüz karar vermedi. Seçime katılan partilerin birbirlerine üstünlük sağlayamamasından ötürü farklı koalisyon seçenekleri gündemde. Koalisyon pazarlıklarının da uzun bir süreye yayılması bekleniyor.
Ülkede seçime saatler kala anket sonuçlarının Alman seçmenin henüz kime oy vereceğine karar veremediğini ortaya koyması, Alman siyasetinde Merkel sonrası yaşanacak güç boşluğu olarak değerlendirildi. Anket sonuçlarına göre Almanların yüzde 40’ının kafasında net bir lider profili belirmiş değil. Bunun yanı sıra ankete göre, Maliye Bakanı Olaf Scholz liderliğindeki SPD’nin oyların ortalama yüzde 25’ini, “Türklerin Armini” lakaplı Armin Laschet’in partisi CDU/CSU’nun yüzde 21’ini ve Almanların en genç başbakanlık adayı Annalena Baerbock önderliğindeki Yeşiller Partisi’nin yüzde 15’ini alacağını gösteriyor. 2017’de son seçimlerde CDU/CSU yüzde 32,9 oy oranıyla büyük başarı elde etmişti.
Pazar günü yapılacak seçimlerde oylarda yaşanacak bölünme sonucu seçime katılacak 6 gruptan 3’ünün arasında koalisyon hükûmetinin kurulmasına kesin gözüyle bakılıyor. CDU/CSU’nun Yeşiller ve FDP ile koalisyon yapması halinde, partilerin renklerinin (siyah-yeşil-sarı) Jamaika bayrağını çağrıştırmasından dolayı ortaklık “Jamaika koalisyonu” olarak adlandırılıyor. Bir diğer seçenek ise SPD, CDU/CSU ve Yeşiller’den oluşan koalisyon. Bu da partilerin renkleri (kırmızı-siyah-yeşil) Kenya bayrağını andırdığı için “Kenya koalisyonu” olarak nitelendiriliyor.
Öte yandan CDU/CSU’nun başbakan adayı Laschet, Türk kökenli vatandaşlara, seçimlerde oy kullanmaları çağrısında bulundu. Alman aday, çok sayıda Türk kökenlinin de oy kullanma hakkı olduğunu hatırlatarak “Onların seçimlere katılmasını umut ediyorum çünkü bu çok önemli” dedi. Seçimlerde demokratik partilere oy verilmesinin önemine işaret eden Laschet, “Kişisel olarak Türk kökenlilerin bana oy vermelerini bekliyorum” dedi.
Almanya’da sol iktidarın ayak sesleri duyulurken, ülkedeki bankacılar ve vergi uzmanı avukatlar, milyonerlerin paralarını, olası vergi artışlarından korktukları için İsviçre’ye kaçırdığını iddia etti. Uluslararası Ödemeler Bankası analistleri, Alman bireyler ve şirketlerin İsviçre’deki bankalarda bulunan mevduatlarının 2020’nin ilk çeyreğinde yaklaşık 5 milyar dolardan 2021’in ilk çeyreğinde 37,5 milyar dolara yükseldiğini gösterdi. Almanya’da merkez sol Sosyal Demokratlar (SPD), sol parti Linke ve çevreci Yeşiller Partisi’nin başa gelmesi durumunda varlık vergisinin yeniden getirilmesi ve veraset vergisinin artırılması öngörülüyor.