Filistin haber ajansı WAFA'ya göre Devlet Başkanı Mahmud Abbas, söz konusu kararın, "uluslararası hukuka uygun olduğunu ve İsrail'in işlediği suçların ve uluslararası meşruiyetin ciddi ihlallerinin izole edilmesi yönündeki uluslararası fikir birliğine işaret ettiğini" belirtti.
Abbas, bu karara binaen Filistin'in, BM'de tam üyelik yönündeki çabalarını sürdüreceğini, henüz Filistin Devleti'ni tanımayan ülkelere de bu yönde çağrıda bulunacağını aktardı.
Söz konusu kararın, Filistin'in, tam üyeliğinin BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) yeniden oylanması yönündeki çabalarını destekleyeceğine değinen Abbas, ABD yönetimini, İsrail'e verdiği desteği çekmeye, ülkelerin iradesine saygı göstermeye ve Filistin'in tam üyelik elde etmesi lehinde oy kullanmaya çağırdı.
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da Filistin'in tam üyelik hakkını ezici bir çoğunlukla teyit eden Birleşmiş Milletler Genel Kurulundaki oylama ve uluslararası fikir birliğinin memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
Fetih Hareketi de Genel Kuruldaki ezici oy çoğunluğunun, dünyanın, sömürgeci işgal sisteminin müttefikleri ve destekçilerinden ayrışarak Filistin'in tarihi haklarından yana tavır sergilediğini gösterdiğini ifade etti.
Katar Dışişleri Bakanlığı da açıklamasında, kararı "tarihi" olarak nitelendirdi ve 143 ülkenin evet oyu vermesinin, Filistin halkının doğal, yasal ve tarihi haklarının uluslararası düzeyde tanınması anlamına geldiğini kaydetti.
Açıklamada, BMGK'nın, Genel Kurulun tavsiyesine yanıt vererek Filistin'in, "BM'ye tam üye devlet olması, uluslararası sistemdeki konumunu güçlendirmesi ve Filistin halkının meşru haklarını kullanmasına olanak sağlamasının" umut edildiği dile getirildi.
Kuveyt Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında, uluslararası topluma, "Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulunması, Filistin halkının korunması ve kendi bağımsız devletlerini kurma yönündeki meşru haklarının desteklenmesi konusundaki hukuki ve tarihi sorumluluğunu üstlenme" çağrısında bulunuldu.
Kararı memnuniyetle karşılayan Umman'ın açıklamasında, Genel Kurulda söz konusu kararın kabul edilmesinin, dünya genelinin, BMGK'ya, "Filistin Devleti'ni tanıma çağrısı yaptığı" anlamına geldiği bildirildi.
Irak Dışişleri Bakanlığının açıklamasında da, 9 ret ve 25 çekimser oya karşılık 143 devletin "evet" oyu vermesinin, Filistin halkının meşru haklarını elde etmesi konusunda verilen uluslararası desteğin "büyüklüğünü" ortaya koyduğuna işaret edildi.
"Tarihi" kararın, Filistinlilerin haklarını geri alması ve bölgede barışın sağlanması yolunda atılmış ilk adım olduğu aktarıldı.
Arap Parlamentosu Başkanı Adil es-Assumi de yaptığı açıklamada, "ezici" çoğunluğun oyuyla kabul edilen kararın, Filistin meselesinin haklılığı üzerindeki fikir birliğini yansıttığını kaydetti ve BMGK'yı Filistin Devleti'nin BM'ye tam üyelik talebini tarafsız ve olumlu bir şekilde değerlendirmeye çağırdı.
BM Genel Kurulunda dün yapılan oylamada, Filistin'in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi'nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin'e bazı ilave haklar tanınması talep edilen karar tasarısı kabul edildi.
Türkiye'nin yanı sıra 80'e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısı, 193 üyeli BM Genel Kurulu'nda 143 "evet" oyuyla kabul edildi. Tasarı 25 "çekimser" oy alırken aralarında ABD, Arjantin, Papua Yeni Gine, Çekya ve Macaristan'ın bulunduğu 9 ülke "hayır" oyu kullandı.
Kararda, "Filistin'in BM Şartı'nın 4. maddesi uyarınca BM'ye üyelik kriterlerini yerine getirdiği ve bu nedenle BM'ye üye olarak kabul edilmesi" gerektiğine işaret edildi. Filistin, 2011'de de BM'ye tam üyelik başvurusu yapmış ancak BMGK'de gereken desteği alamamıştı. Filistin 2012 yılında BM'de "daimi gözlemci statüsüne" kavuşmuştu.