İnsan kaçakçılığı, cinsel sömürü, kadın ve çocuğa karşı şiddet ve modern kölelik alanında çalışmalar yapan BM uzmanları, yaptıkları yazılı açıklamada İngiltere Temyiz Mahkemesinin Begum'un vatandaşlıktan çıkarılma kararını onaylamasından derin üzüntü duyduklarını belirtti.
İngiliz makamlarına Begum'e gerekli koruma, destek, İngiltere'ye dönüş izni vermesi ve vatandaşlıktan çıkarma kararını gözden geçirme çağrısı yapan uzmanlar, "Begum, vatandaşlıktan çıkarılmış halde, savunmasız durumda ve olası bir insan ticareti mağduru olarak yardım ve korumadan mahrum kalıyor." değerlendirmesini yaptı.
İnsan kaçakçılığının mağduru olmuş kişilerin özellikle korunması gerektiğinin altı çizilen açıklamada Begum'un 15 yaşında bir çocuk olarak İngiltere'den ayrılmadan önceki şartların hiçbir zaman araştırılmadığı belirtildi.
Uzmanlar, devletlerin risk gruplarını etnik, dini ya da cinsiyetine bakmaksızın insan kaçakçılığından koruma görevi bulunduğunu hatırlatarak, vatandaşlıktan mahrum etme uygulamasının özellikle başka ülkelerdeki Müslüman topluluklar üzerinde olumsuz etkiye sahip olacağı endişesini dile getirdi.
Suriye'nin kuzey batısında vatandaşı bulunan birçok ülkenin kadın ve çocuk vatandaşlarını korumak üzere adımlar attığını vurgulayan uzmanlar, İngiltere'den de benzeri bir adım atmasını istedi.
"DEAŞ gelini" olarak anılan Bangladeş asıllı Begum, örgüte katılmak üzere 15 yaşındayken iki arkadaşıyla Londra'dan Suriye'ye gitmişti.
Begum'un Suriye'de Hollanda asıllı DEAŞ üyesiyle evlendiği ve üç çocuğu olduğu ancak hepsinin öldüğü uluslararası basına yansımıştı.
Begum'un vatandaşlığı İngiltere İçişleri Bakanlığının başlattığı çalışma sonrası 2019'da elinden alınmış, Bangladeş ise Begum'e vatandaşlık vermeyeceğini duyurmuştu.
İçişleri Bakanlığının kararını Özel Göç Temyiz Komisyonunda (SIAC) ve Temyiz Mahkemesine götüren Begum'un vatandaşlığa dönüş çabaları sonuçsuz kalmıştı.