İlk raporlara göre Lübnan'daki olayın İsrail tarafından gerçekleştirildiği belirtilirken, çağrı cihazlarına sipariş edilmesinin ardından patlayıcılar yerleştirildiği ve patlayıcıların uzaktan kontrol edilerek infilak ettirildiği belirtiliyor. Gerçekleştirilen bu saldırı ilk değil. 9 Eylül 2001'de Afganistan'ın en önemli adamlarından Penşir aslanı Ahmed Şah Mesud'a da aynı yöntemle suikast gerçekleştirilmişti.
Tarihler 9 Eylül 2001'i gösterdiğinde 11 Eylül saldırılarından iki gün önce, Şah Mesud uzun süredir kendisiyle 'röportaj yapmak için' bekleyen iki yabancıyla görüşecekti. Fas asıllı Belçika vatandaşı olan bu iki kişi, aslında Ahmed Şah Mesud'u öldürecek olan suikastçılardı.
Ahmed Şah Mesud güvenlik gerekçesiyle röportaj vermek istemese de, günlerce bölgede bekleyen ve ısrarcı olan suikastçıları kabul etmek durumunda kaldı. Şah Mesud ile röportaj yapmak istediklerini söyleyen ikilinin elindeki video kameranın içerisindeki patlayıcıların infilak ettirilmesiyle, saldırganlardan biri ve Ahmed Şah Mesud olay yerinde şehit oldu. Diğer saldırgan ise bölgeden kaçmaya çalışırken Mesud'un korumalarınca öldürüldü.
Şah Mesud'a yönelik saldırıyı üstlenen olmazken, Taliban ve El Kaide suçlandı. Ancak suikastın arkasında kimin olduğu halen ortaya çıkarılabilmiş değil.
Ahmed Şah Mesud'un Kuzey İttifakı güçleri, kısa bir süre sonra başlayacak ABD'nin Afganistan işgalinde, Taliban'a karşı savaşacak güçlerin ana omurgasını teşkil edecekti.
Bazı aktarımlarda 1952, bazılarına göreyse 1953 yılında Afganistan'ın kuzeyindeki Pençşir ilinin Bazarek, bir diğer aktarıma göre Cangalek ilçesinde dünyaya gelen Mesud'un babası Dost Muhammed Han, Afgan Kraliyet Ordusu'nda albaydı.
Tacik asıllı ailesi, onun çocukluğunda ilk olarak kısa bir süre Herat'a, daha sonra ise başkent Kabil'e taşındı. Mesud, çocukluğunun büyük bölümünü Kabil'de geçirdi.
Fransız-Afgan eğitim kurumu olan İstiklal Lisesi'nde okuyan Mesud başarılı bir öğrenciydi. Dari, Peştuca, Urduca, Fransızca ve İngilizce bilen Şah Mesud yüksek öğrenimini Kabil Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi'nde aldı.
Üniversite yıllarında, ülkede 1973 yılında yaşanan askeri darbe ve monarşinin yıkılması ile artan bir sol etki görülüyordu. Bu sol etkiye karşı, aynı zamanda İslami yapılar da kök salmaya başlamıştı. 1969 yılında kurulan ve Burhaneddin Rabbani'nin liderliğini yaptığı Cemaat-i İslami'nin gençlik kolu Müslüman Gençlik (Sazman-i Cavanan-i Musulman) içerisinde faaliyet göstermeye başladı.
Ahmed Şah Mesud bu yıllarda grup içerisinde Gulbeddin Hikmetyar ile yaşanan ayrışmada daha ılımlı görülen tarafta kaldı. Hikmetyar ayrılığın ardından Hizb-i İslami'yi kurarken, ikili arasındaki ayrışmalar bu yıllarda başlamıştı.
Bir dönem ülkeden kaçarak Pakistan'a giden Mesud'un askeri kariyeri ise 1978 yılındaki Komünist Sevr Devrimi'nin ardından başladı. Memleketi olan Pençşir'de hükümete karşı gerilla savaşı yürüten Mesud ve kendisine bağlı Cemaat-i İslami güçleri, hükümet birliklerini Pençşir'den büyük ölçüde çıkarmayı başardı.
1979 yılındaki Sovyet işgalinden sonra Mesud'un bölgedeki aktivitesi ve popülerliği arttı. Özellikle ülkenin kuzey bölgelerinde etki alanını genişleten Mesud, Kabil'in kuzeyinde Sovyet konvoylarına düzenlediği saldırılarla savaşta önemli bir rol oynadı.