Çalınan eserler çalıntı: Hepsi sömürgeci hırsızlığın eserleri

Dış Haberler
04:0023/10/2025, Perşembe
G: 23/10/2025, Perşembe
Yeni Şafak
Louvre Müzesi
Louvre Müzesi

Louvre Müzesi'nden çalınan Fransa'nın ‘tarihi mirası’ olarak nitelenen mücevheratın yapımında kullanılan değerli taşların farklı kıtalardan getirildiği biliniyor. Bu değerli taşların her biri Afrika, Latin Amerika ve Asya'dan çalındı ve kanlı İspanyol, Fransız ve İngiliz emperyalizminin izlerini taşıyor.

Dünyaca ünlü Louvre Müzesi’nden çalınan tarihi mücevherlerin ardındaki karanlık geçmiş yeniden gündemde. Şimdiden tarihe geçen soygunu yapan hırsızlar henüz yakalanamazken, Fransa'nın "tarihi mirası" olarak nitelenen söz konusu mücevheratın yapımında kullanılan değerli taşlar farklı kıtalardan getirildiği biliniyor. Fransız, İngiliz ve İspanyol sömürgeciliğinin kanlı mirasını taşıyan bu gösterişli parçalar sömürgecilik tarihinin suskun tanıkları. Louvre Müzesi’nden çalınan bazı değerli taşların aslında çok daha önce, başka bir “çalınma” sürecinin parçası olduğu ortaya çıktı. Fransız aristokrasisinin boynunu süsleyen zümrütler, taçlarında parlayan safirler ya da elmasların hepsinin kökeni, sömürgecilik döneminde gasp edilen topraklara ve halklara uzanıyor.


HIRSIZLIĞIN SEMBOLÜ ELMAS

Soyguncuların son anda alamadığı, Louvre koleksiyonundaki en değerli mücevherlerden biri Regent Elması. 1698’de Hindistan’da bir köle tarafından bulunan ve kısa süre sonra o kişiyi öldüren bir deniz kaptanının eline geçen Regent, zamanla Avrupa’nın en büyük elmaslarından biri olarak tanındı. 1717’de Fransız Regent Philippe d’Orléans tarafından satın alınan elmas, Fransa’nın kraliyet simgelerinden biri hâline geldi.


KOLOMBİYA'DAN GETİRİLEN ZÜMRÜTLER

Soyguncuların çaldığı İmparator Napolyon’un ikinci eşi Marie Louise’e düğün hediyesi olarak verdiği zümrüt mücevherat takımı, gösterişli bir kolye ve küpe takımından oluşuyor. 32 zümrüt içeren bu kolyenin taşlarının büyük kısmı Kolombiya’dan getirildi. Latin Amerika’nın yerli halklarının, İspanyol işgali altında madenlerde zorla çalıştırılarak çıkardığı bu değerli taşlar, Avrupa saraylarında refahın sembolü hâline getirildi.


SRI LANKA'NIN ELMASLARI

Fransa Kraliçesi Marie-Amelie’nin taktığı safir ve elmas mücevher seti, 1000’den fazla elmas ve 24 safir içeriyor. Bu safirlerin Sri Lanka’dan eski adıyla Seylan’dan getirildiği biliniyor. İngiliz sömürge yönetimi altında madenlerden çıkarılan bu taşlar, hem Fransa hem de İngiltere saraylarında gururla sergilendi. Bugün bu mücevherlerin büyük kısmı Louvre gibi müzelerde, “kültürel miras” adı altında yer alıyor.


TARİHSEL ADALETSİZLİĞİN SİMGESİ

Batı müzelerinde sergilenen bu mücevherler sistematik bir yağmanın ürünleri. Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Orta Doğu’ya kadar geniş bir coğrafyadan çalınan bu kıymetli taşlar şimdi Batı’nın “kültürel hazinesi” olarak sunuluyor. Çalınan mücevherler yalnızca sanat eseri değil; aynı zamanda tarihsel adaletsizliklerin simgesi. Louvre’dan çalınan elmas ve taşların nereye gittiği belirsizliğini korurken, asıl soru: "Zaten çalıntı olan bir şey yeniden çalındığında, kim suçludur?"


MADDİ DEĞERİ 102 MİLYON DOLAR

Fransa'da son yılların en cüretkâr sanat soygunlarından biri olarak gösterilen Louvre Müzesi'ndeki hırsızlığın maliyetinin 102 milyon dolar olduğu hesaplandı. Paris Savcısı Laure Beccuau, RTL radyosuna yaptığı açıklamada, müze küratörlerinin zararı 88 milyon avro (102 milyon dolar) olarak belirlediğini söyledi. Emniyet güçleri de pazar sabahı müze açıldıktan kısa bir süre sonra Apollo Galerisi'ne giren dört kişilik soygun çetesini aramaya devam ediyor. Öte yandan Fransa Kültür Bakanı Rachida Dati, Ulusal Meclis'te yaptığı konuşmada müzenin güvenlik sistemini savundu ve kameraların arızalı olduğu yönündeki iddiaları reddetti.


#Louvre Müzesi
#soygun
#tarihi eser
#çalıntı