Doğu Türkistan'daki zulümden kaçarak yaşam mücadelesi veren Uygur Türkleri, Çin yönetiminin Doğu Türkistan'da yürüttüğü asimilasyon faaliyetleri kapsamında tarihi camileri yıktığını belirtiyor.
Çinli insan hakları aktivistlerinin de sosyal medya hesaplarından paylaştıkları görsel iletiler, Doğu Türkistan'da Müslümanlara ait tarihi mekanların birer birer yok edildiğini ortaya koyuyor.
Euronews'de yer alan habere göre, bunlardan biri de 1237 yılında Doğu Türkistan'ın Hotan kentinde inşa edilen ve yüzyıllardır ayakta duran Keriya Aitika (bayram mescidi) Camisi.
probably this is the last picture, taken in March 2018, just before demolishing pic.twitter.com/UAdfIE5c98
Yıkıldığı belirtilen bir diğer tarihi yapı ise Doğu Türkistan'ın Kaşgar kentindeki Kargılık Camisi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Genel Direktörü Kenneth Roth, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, uydu görüntülerinin Doğu Türkistan'daki 2 tarihi caminin yok edildiğini ortaya koyduğunu belirtti.
Ayrıca Roth, Twitter iletisinde, "Uydu görüntüleri, bir milyon Uygur Müslümanı tutuklamanın ötesinde, Çin'in en az iki tarihi camiyi yıktığını gösteriyor" paylaşımında bulundu.
Bağımsız kaynaklara göre Çin, 1997 yılından bu yana Doğu Türkistan genelinde 1200'ün üzerinde büyük camiyi ibadete kapattı. Bunun dışında yüzlerce küçük mescidin de kapısına kilit vuruldu.
Pekin yönetimi tarafından kapatılan camilerden bir kısmı tamamen yıkılırken bir kısmı da Çin Komünist Partisi'nin irtibat büroları haline dönüştürüldü.
Ayakta kalan camiler ise kapalı devre kameralarla 24 saat izleniyor. Çin yönetimi böylece camiye girenleri yüz tarama tekniği ile kayda alıyor.
Uygur aktivist Gulnaz Uigur, "Camilerin yıkılması yeni bir uygulama değil. Çin daha önce de bu tür eylemleri gerçekleştirdi. Doğu Türkistan'da 2016 yılında, yerel yönetimler tarafından üç ay içinde binlerce cami yıkıldı. Camilerimizin eski ve yıkılma tehlikesi olduğu gerekçesiyle bunu yaptıklarını söylediler. Doğu Türkistan'da tehlike arz eden eski binalar Çin'deki tarihi yapılar için geçerli değil mi?" sorusunu yöneltti.
Öte yandan Doğu Türkistan'ın Kaşgar kentine giden New York Times gazetesi muhabiri, tarihi mimarinin yıkılmaya devam ettiğini gözlemlediğini aktardı.
Bölgeye gizlice girmeyi başaran Batılı muhabirler de Doğu Türkistan genelindeki toplama kamplarının sayısında kayda değer artış gözlemlediklerini kaydediyor.
Bu arada Çin yönetiminin Uygur kültürünü ortadan kaldırmaya yönelik bir diğer adımı ise Uygur kızların Çinli erkeklerle evliliğe zorlanması.
Gulnaz Uigur, "Çin yönetiminin Uygur halkına yönelik acımasız politikalarından biri de Uygur kızları zorla Han Çinlilerle evliliğe zorlaması. Bu şok edici hadisede Uygur kızlar, ailelerini Çin Komünist Partisi'nin acımasız baskısından kurtarmak için kendilerine dayatılan 'evliliğe' boyun eğiyor. Düğünlere davet edilenler ise Han damatlar tarafından zorla alkol içmeye ve domuz eti yemeye zorlanıyor. Domuz eti yemeyenler ise tespit edilerek toplama kamplarına gönderiliyor. Ayrıca sözde düğünler Çin polisinin nezaretinde gerçekleştiriliyor." diyor.
Pekin yönetimi, zaman zaman sözde düğünleri toplu halde organize ediyor.
Uygur aktivistler, etnik temizliğin hızla devam ettiğini dile getirerek, Uygur kızların, Çinli öğretmen ya da devlet memurlarıyla 'evlendirildiğini' gösteren videolar paylaşıyor. Aktivistlere göre evliliği kabul etmeyenler ise toplama kamplarına gönderiliyor ve ağır işkencelere tabi tutuluyor.
Pakistan ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere, Asya'daki birçok ülke, ekonomik sebeplerden ötürü Çin'in Müslümanlara yönelik uygulamalarına sessiz kalıyor.