Vang, Ulusal Halk Kongresinin (ÇUHK) marjında düzenlediği basın toplantısında, dış politika ve dış ilişkilere dair sorulara yanıt verdi.
Tayvan Boğazı'nda son yıllarda askeri hareketliliğin arttığı, bunun Çin'in, Rusya'nın Ukrayna'da yaptığı gibi kaybedilmiş addettiği bir toprağı yeniden kazanmak için askeri bir girişimde bulunabileceği anlamına gelip gelmediğine dair soru üzerine Vang, Tayvan sorunu ile Ukrayna'daki durumun doğası bakımından farklı olduğunu belirtti.
Vang, iki sorun arasındaki en temel farkın; Tayvan'ın Çin'in ayrılmaz bir parçası olduğu ve Tayvan sorununun tamamıyla Çin'in iç işi olduğunu, buna karşın Ukrayna sorununun iki ülke arasındaki anlaşmazlıktan çıktığını vurguladı.
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.