Terör devleti İsrail’in Gazze’de işlediği insanlık ve savaş suçuna dair kan donduran katliamlarına her gün bir yenisi ekleniyor. Daha önce Gazze’de ele geçirdiği hastaneleri karargaha dönüştüren, sağlık personelini canlı kalkan yapan, Birleşmiş Milletler denetimindeki okulları işkencehaneye çeviren ve yargısız infazlara imza atan işgalci gücün, canilikte sınır tanımadığı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) İsrail askerlerinin Gazze’nin Er-Rimal Mahallesi’nde sivilleri öldürdüğüne ilişkin bulgular içeren bir raporla bir kez daha teyit edildi. Raporda katliamın savaş suçu olduğu belirtildi.
İşgal güçleri 19 Aralık’ta 20.00-23.00 saatleri arasında er-Rimal Mahallesi’nde “Annan ailesi” ile üç akraba ailenin barındığı el-Avde binasını kuşattığı ve buraya baskın düzenledi. Medya kaynakları ve Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi (Euro-Med), tarafından aktarılan tanık ifadelerine göre, terör devleti güçleri, binayı ve burada barınan sivilleri kontrol altına alırken, erkekleri kadınlardan ve çocuklardan ayırdı ve çoğunlukla 20’li yaşların sonlarında ve 30’lu yaşların başlarında olan erkeklerden oluşan en az 11 kişiyi aile üyelerinin önünde vurarak öldürdü.
Raporda, İsrail güçlerinin daha sonra kadın ve çocukların bir odaya girmesi yönünde emir verdiği, onlara ateş ettiği ya da odaya bir el bombası atmasıyla aralarında bir bebek ve çocuğun da bulunduğu bazılarının ciddi şekilde yaralandığının da iddia edildiği yer aldı.
İşgalci gücün saldırısından yaralı kurtulan bir kadın, “İsrail askerleri bizi bir odada topladı ve üç havan mermisi attı, sonra bizi makineli tüfeklerle taradılar. Ondan önce evimizi bastılar ve ateş açtılar. Ben elimden, kızım başından vuruldu, en küçük kızım saldırıda can verdi ve oğlum kör oldu. Kocamı soğukkanlılıkla öldürdüler” sözleriyle yaşadığı dehşeti anlattı.
OHCHR,El-Avde binasında işlenen cinayetleri doğruladığı ancak bunun detayları ve koşullarının hala soruşturulduğu kaydedilen raporda, ailelerinin gözleri önünde silahsız 11 Filistinlinin öldürülmesine ilişkin iddiaları derhal soruşturmasını istedi. Raporda, sorumluların adalet önüne çıkarılması ve bu tür ciddi ihlallerin tekrarını önlemek için önlemler alınmasının da önemli olduğu kaydedildi.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin Gazze’de ateşkes ilan edilmesi ve esir takası anlaşmasına ilişkin yürütülen müzakereler kapsamında önceki gün gittiği Mısır’da arabulucularla gerçekleştirdiği görüşmelerden sonuç çıkmadı. Haniye’nin medya danışmanı Taher El Nono, Hamas’ın, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonunu sonlandırana ve Filistinli sivillere yönelik insani yardımı arttırana kadar İsrailli rehineleri serbest bırakmayı tartışmaya istekli olmadığını ifade etti. Nono, “Mahkumlar meselesi, bu iki mesele halledildikten sonra müzakere edilebilir. İsrail saldırganlığını sürdürürken müzakereden söz edemeyiz. Mahkumlarla ilgili herhangi bir önerinin tartışılması, saldırganlığın sona ermesinden sonra gerçekleştirilmelidir” dedi.
Öte yandan Yediot Ahronot’un haberine göre Hamas, İsrail ile muhtemel esir takası anlaşmasında 3 Filistinli lider; Fetih Hareketi Merkez Komite Üyesi Mervan Bergusi, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Genel Sekreteri Ahmed Saadat ve Hamas yöneticilerinden Abdullah Bergusi’nin serbest bırakılmasını istiyor.
İşgalci İsrail güçleri yaşayan Filistinlileri değil ölülerine dahi canice saldırılarda bulunmaya devam ediyor. El Cezire’nin elde ettiği görüntülere göre İşgalci güce ait buldozerlerin, Gazze’nin Doğusu’ndaki Es-Saha mahallesinde bulunan Şeyh Şaban Mezarlığı’na girerek yerle bir ettiği görüldü. Buldozerler bununla da yetinmedi, ortaya çıkan çocuklara ait cenazeler de olmak üzere bedenleri ezdiği belirtildi. Buldozerlerin çekilmesinin ardından ortalığa dağılmış ceset parçalarının görüldüğü kaydedildi. İşgalci güç daha önce Gazze’nin farklı noktalarındaki mezarlıklara saldırıp, tarumar etmişti.
İşgal ettiği bölgelerde insansızlaştırma politikasıyla Filistinlilerin geri dönüşünü imkansız hale getiren işgalci güç İsrail, güneydeki Han Yunus’ta da etnik temizliğe hazırlanıyor. Kuzeydeki saldırılarını bitirme noktasına geldiğini açıklayan işgalci gücün, işgal faaliyetlerini güneye yoğunlaştıracağı tahmin ediliyor. Terör devletinin, Han Yunus’un orta ve güney kesimlerinde yaklaşık 110 bin insanın yaşadığı ve nüfusun yüzde 20’sini kapsayan bir bölgeyi boşaltma emri vermesi, bu şehrin nüfusunun da tamamen Mısır sınırına sürüleceği endişelerini artırdı. Han Yunus’un orta kesimi, şehirdeki kamu kuruluşlarının yanı sıra, Nasır Hastanesi ve Ürdün Sahra Hastanesi gibi sağlık tesislerine de ev sahipliği yapıyor. Ayrıca şehirdeki yerleşimlerin de önemli bir kısmı bu bölgede bulunuyor. Bölgenin nüfusu işgal öncesinde 207 bin civarındayken, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre Han Yunus’ta, buna ilave olarak Gazze’nin kuzeyinden kaçanlar için kurulmuş 32 merkezde 140 bin kişi yaşıyor. İşgalci ordunun talimatında bölge sakinlerine daha güneydeki Refah şehrindeki Ash Shaboura, Tel as Sultan ve Az Zahur mahallelerine gitmelerini söylerken, hali hazırda bu mahallelerin diğer bölgelerden göçenler sebebiyle oldukça kalabalık olduğu da kaydedildi. Bölgede yaşayanlar, kentin sürekli olarak ağır hava bombardımanı altında olduğunu ve İsrail tanklarının doğu tarafından kent merkezine doğru ilerlemeye devam ettiğini ifade etmişti. Yoğun kuşatma esnasında bölgede faaliyet gösteren az sayıda sağlık tesisinden biri olan Nasır Hastanesi de işgalci güç tarafından hedef oldu. Birleşmiş Milletler Sözcüsü James Elder de son 48 saatte hastanenin 2 defa bombalandığını kaydetti.
Şehirde bombardımana devam eden işgalci ordunun, son 24 saatte düzenlediği saldırılarda 55 Filistinliyi öldürdüğü duyuruldu. Terör devletinin son 24 saatte abluka altındaki bölgeye yaklaşık 230 yere hava saldırısı düzenlediği açıklandı. Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya göre, İsrail ordusuna ait botların Gazze’nin güneyindeki Refah kentini yoğun bir şekilde bombalaması nedeniyle de çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti ve yaralandı. Gazze Şeridi’nin orta kesimleri ile kuzeydeki Cibaliya bölgesini hedef alan saldırılar da çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden oldu. Öte yandan Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki sivil savunma ekipleri, İsrail’in yoğun bombardımanı nedeniyle ölü ve yaralıların bulunduğu bölgeye ulaşamadığını duyurdu.