BM 79. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen toplantılarda konuşan ülkelerin liderleri ve dışişleri bakanları, uluslararası sistemde reform yapılması çağrısı yaptı.
Dünyanın birçok yerinde ardı kesilmeyen savaşların yanı sıra insani ve ekonomik krizler baş gösterirken uluslararası örgütlerin bunlarla mücadeledeki yetersizliği gündeme geliyor.
Dünya kamuoyu, bu gibi sorunların bölgesel ve küresel krizlere yol açabileceğinden endişe duyuyor.
Birçok ülke de BM 79. Genel Kurulu'nda uluslararası sistemde reform çağrılarında bulundu.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM 79. Genel Kurulu görüşmelerinin açılışında yaptığı konuşmada, küresel eşitsizliklerin küresel kurumlara yansıdığını belirterek BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) İkinci Dünya Savaşı'nın kazananları tarafından tasarlandığını anımsattı. Bu dönemde Afrika'nın çoğunun sömürge hakimiyetinde olduğunu kaydeden Guterres, BMGK'de hala Afrika ülkelerinin daimi üyeliği bulunmadığını ve bunun değişmesi gerektiğini dile getirdi.
Guterres, finansal mimarinin de değişmesi gerektiğini belirterek çok taraflı sistemin yenilenmesinin kolay olmayacağının farkında olduğunu, siyasi ve ekonomik güce sahip olanların bu değişimi engellemek isteyeceğini vurguladı.
BM Genel Sekreteri, "Reform olmazsa parçalanma kaçınılmaz. Küresel kurumların meşruiyeti, itibarı ve etkisi azalır." uyarısında bulundu.
Erdoğan, uluslararası barış ve güvenliğin imtiyazlı 5 ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemli olduğuna şahitlik edildiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 23 Eylül'de BM Geleceğin Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, "BM artan tehditlere karşı liderlik gösteremiyor. Küresel sorunlara karşı ortak çözüm için etkili bir yapı gerekiyor." diyerek bu yapının daha kapsayıcı ve çok taraflı olması gerektiğini dile getirdi.
Uluslararası finansal mimaride de reform yapılması gerektiğinin altını çizen Fidan, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin ancak bu şekilde gerçekleştirilebileceğini söyledi.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, BM Genel Kurulundaki konuşmasında, BM Şartı'nın kapsamlı reformdan geçmediğine işaret ederek "BM Şartı'nın mevcut hali, insanlığın acil sorunlarından bazılarını ele almakta başarısız." değerlendirmesinde bulundu.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, BM Geleceğin Zirvesi'ndeki konuşmasında, BMGK'ye yönelik reform tartışmalarına ilişkin ülkesinin tutumunu yineleyerek şunları kaydetti:
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Geleceğin Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, BM gibi küresel kuruluşlarda "reformun şart" olduğunu dile getirerek "İnsanlığın başarısı, savaş alanında değil, küresel barış ve kalkınma reformu için kolektif gücümüzde yatmaktadır." diye konuştu.
Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi, BM Geleceğin Zirvesi'nin stratejik hedeflerinden birinin "kapsamlı dünya düzeni" olduğunu vurgulayarak BMGK'de reform dahil olmak üzere daha uyumlu ve etkili küresel yönetime ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Marsudi, "gerçek ve doğru reform" çağrısı yaptı.
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, zirvedeki hitabında, BM içerisinde reformun gerekliliğine işaret ederek bu reformun birkaç ülkenin gücünü artırmak yerine küçük ve orta ülkeler de dahil tüm ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamakla ilgili olması gerektiğinin altını çizdi.
BM'nin barışı sağlama ve çatışmayı önleme alanında temelini güçlendirmesi gerektiğini vurgulayan Wong, "Ukrayna, Gazze ve Sudan'da barışı sağlamaya yönelik kararlılığımızı güçlendirmeliyiz." ifadesini kullandı.
Yeni Zelanda'nın BM Daimi Temsilcisi Carolyn Schwalger de BM Geleceğin Zirvesi'ndeki konuşmasında BMGK'de reform konusunda daha güçlü ifadeler duymayı beklediklerini dile getirdi.
Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman da BM Geleceğin Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, dünyada sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için BM ve kuruluşlarının yanı sıra uluslararası ve bölgesel finans kuruluşlarının da dünya toplumunun çabalarını koordine etme konusunda daha aktif adımlar atması gerektiğine işaret etti.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, BM Genel Merkezi'nde "Birleşmiş Milletler Hedeflerinin Güçlendirilmesi" başlıklı oturumundaki konuşmada, BM'nin karar mekanizmalarında reform yapılmasının gerekliliğini vurguladı.
Pezeşkiyan, "Gelişmekte olan ülkelerin karar alma mekanizmalarında yer almasını ve ülkelerin mali sorunlarını çözecek adil ve hesap verebilir bir yapının oluşmasını garanti altına almak için yönetim yapısında ve uluslararası finans kurumlarında acil reformlar talep ediyoruz." diye konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 23 Eylül'de Paris'teki Katolik topluluğu Sant-Egidio tarafından organize edilen "Barış için Buluşma" açılışında yaptığı konuşmada, uluslararası sistemi değerlendirdi.
Ulusal basında yer alan haberlere göre, Macron, yüksek nüfuslu birçok ülkenin yeteri kadar temsil hakkına sahip olmadığı gerekçesiyle uluslararası sistemin "eksik ve adaletsiz" haline dikkati çekerek yeni uluslararası düzen inşa edilmesi çağrısında bulundu.
Fransa'nın Avrupa ve Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot da Geleceğin Zirvesi'ndeki konuşmasında "daha temsile dayalı ve kolektif olarak daha etkili olması için" BMGK dahil, uluslararası sistemde reform yapılması çağrısında bulundu.
Ürdün Kralı 2. Abdullah, BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, BM'nin "meşruiyetinin kalbine darbe indiren ve küresel güveni ve ahlaki otoriteyi çökertme tehdidinde bulunan" krizle karşı karşıya olduğunu söyleyerek tüm dünyada başta BM olmak üzere uluslararası kurumlara yöneltilen yetersizlik söylemlerine dikkati çekti.
Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, BM 79. Genel Kurulu'ndaki hitabında, BMGK'de kapsamlı reformlar yapılması çağrısında bulunarak "Konsey, 5 ülkeden oluşan özel bir kulüp olmaya devam edemez." dedi.
Ramaphosa, BMGK'nin mevcut yapısını "çağ dışı ve dışlayıcı" olarak nitelendirdi, Afrika ülkeleri ve diğer ülkelerin de Konseyin karar alma sürecine dahil edilmesini talep etti.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, BM Genel Kurulundaki konuşmasında, dünyanın nükleer bir felaketin eşiğinde olduğunu savunarak "Hiç kimsenin birbirini dinlemediği bir dünyada yaşıyoruz. Anlaşamadığımız durumlarda bile konuşulması gerektiğine inanıyorum. BM'nin güvenilirliğini yeniden inşa etmeliyiz. Çifte standarda son verilmeli ve uluslararası hukuka olan inancı geri getirmeliyiz." diye konuştu.
Çoğu toplumun iklim krizi, eşitsizlik ve siyasi gerilimler gibi zorluklarla karşı karşıya olduğunu hatırlatan Gusmao, "Günümüz gerçeklerini temsil edemez hale gelen Güvenlik Konseyi'nin yapısal reformunu savunuyoruz." diye konuştu.
Arjantin Dışişleri Bakanı Diana Mondino, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva'nın Birleşmiş Milletler (BM) sisteminin artık küresel meydan okumalara yeterince cevap üretemediği yönündeki açıklamalarına destek verdiğini söyledi.
Mondino, 79. BM Genel Kurul toplantıları kapsamında düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda konuştu.
Lula'nın BM yapısının gözden geçirilmesi önerisine katıldığını dile getiren Mondino, "Veto yetkisi savaş suçları veya zulüm içeren bazı özel durumlarda kullanılamamalı." dedi.
Mondino, veto yetkisinin yeniden düşünülüp değerlendirilmesi gerektiğini, BM Güvenlik Konseyinin çok sayıda katılımcısı bulunduğunu ve ortak bir anlaşmaya varmanın da bu sistem içinde çok zor olduğunu ifade etti.
Japonya Dışişleri Kıdemli Bakan Yardımcısı Akahori Takeşi, uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu sorunların çözümü için Birleşmiş Milletler'de (BM) "reform"a işaret ederek, G20 ülkelerinin buna yönelik momentumu desteklemesi gerektiğini söyledi.
Akahori Takeshi, BM 79. Genel Kurul toplantıları kapsamında düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları Toplantısında konuştu.
Akahori, Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail'in Gazze'ye saldırıları gibi konuların etkin bir şekilde ele alınabilmesi için hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi ve uluslararası toplumdaki yapısal değişimleri de göz önüne alarak küresel yönetişimde ivedi reformlar yapılması gerektiğine dikkati çekti.
Benzer bir "reformu" Dünya Ticaret Örgütü için de dile getiren Bakan Yardımcısı, çok taraflı ticaret sisteminin güçlendirilmesinin öneminin altını çizdi.
Akahori, Japonya'nın 2023 dönem başkanlığını yaptığı G7 Liderler Zirvesi'nde başlatılan "Hiroşima Yapay Zeka Süreci"ne de değindi.
Borrell, BM 79. Genel Kurulu toplantıları kapsamında düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda konuştu.
"Rusya, Ukrayna'ya karşı acımasız, yasa dışı ve sebepsiz bir savaş başlatmış ve sürdürmekte iken BM tüzüğüne ve uluslararası hukuka olan bağlılığımızı güçlendirmemiz nasıl inandırıcı olabilir? Orta Doğu'da BM'nin kaç kararı yıllardır yerine getirilmemişken, BM'nin kaç kararı, Uluslararası Adalet Divanının kaç kararı İsrail tarafından tamamen unutulmuş ve uygulanmamışken BM Şartı'na bağlı olduğumuzu nasıl söyleyebiliriz? Bazı ilgili aktörler BM kurumlarının kararlarını unutmaya, yanıltmaya ve uygulamamaya devam ederken nasıl olur da BM Antlaşması'na bağlı kaldığımızı söylemeye devam edebiliriz?"
Borrell, "Lübnan'ın ikinci bir Gazze, Gazze'nin ikinci bir Batı Şeria olmasına izin verilmemesi gerektiğini" vurgulayarak, "Orta Doğu'da barış ve güvenliğe olan bağlılığımızı yerine getirmek, vahim insani durumu hafifletmek ve bölgede tırmanan gerilimi durdurmak için ateşkese ulaşmak vazgeçilmezdir." dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu kapsamında, Brezilya Dönem Başkanlığı tarafından BM Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen G20 Dışişleri Bakanları 2. Toplantısı'na katıldı.
Fidan, buradaki konuşmasında sürekli dönüşüm, derin jeopolitik ayrılıklar ve kalkınma alanında artan eşitsizlikler döneminde, uluslararası kurumların reformu ve yeniden canlandırılmasının hayati önem taşımayı sürdürdüğünü vurguladı.
Kanlı çatışmaların ve uluslararası insancıl hukukun aleni ihlallerinin ortasında, "Geleceğin Zirvesi'ni" düzenleme konusunda anlamlı bir adım attıklarını kaydeden Fidan, "Gelecek Paktı, küresel kurumların reformu çabalarımızda bize rehberlik edecektir." dedi.
"Gazze'deki kabul edilemez durum, uluslararası toplum için bir uyanış çağrısı teşkil etmelidir. Filistinli kardeşlerimizi açlığa ve katliama mahkum etmeyeceğiz ve sessiz kalmayacağız. Şu anda çatışmanın Lübnan'a sıçramasıyla karşı karşıyayız ve bunun daha da yayılıp yayılmayacağını bilmiyoruz. Bu nedenle, daha geniş bir çatışma riskiyle karşı karşıyayız."
Bakan Fidan, İsrail'in Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Filistinlileri yok etmeye devam etmesinin, bölgesel istikrar ve uluslararası düzen üzerinde daha geniş etkileri olacağını belirterek, bu durumun her geçen gün uluslararası sistemin aşınmasına yol açtığını söyledi.
Fidan, "Tam teşekküllü, işlevsel bir Filistin Devleti, Orta Doğu'da barışı sağlamanın tek yoludur. İki devletli çözüm için çabalarımızı güçlendirmeliyiz." dedi.
Küresel yönetişim reformunu tartışmak için en uygun yerin BM Genel Kurulu olduğunun altını çizen Fidan, "Birleşmiş Milletler, çok taraflılığı yeniden şekillendirme girişimlerinin başlaması gereken kurumdur. Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi reformu meselesini ele almadan tam anlamıyla işlevsel hale gelemez." ifadelerini kullandı.
Fidan, Güvenlik Konseyi reformu çağrısı yaparak, "Çağrımız, daha demokratik, hesap verebilir, temsil gücü yüksek, şeffaf ve etkili bir Güvenlik Konseyi içindir. Çağrımız, bir ülkenin vetosunun diğerlerinin kaderini belirlemediği bir Güvenlik Konseyi içindir." şeklinde konuştu.
Bu kritik reformların yalnızca Birleşmiş Milletler ile sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Fidan, aynı zamanda, uluslararası finansal mimari ve çok taraflı ticaret sisteminin de reforma tabi tutulması gerektiğini dile getirdi.
Bakan Fidan, bunun Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne ulaşmayı hızlandıracağına işaret etti.