Fetih Hareketi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Cibril er-Rucub, Yeni Şafak’a özel açıklamalarda bulundu. “Biz Fetih olarak HAMAS’ın Filistin toplumunun dokusunun parçası olduğuna inanıyoruz” diyen Er-Rucub, HAMAS’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının 7 Ekim’de başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu’nu sahiplendi. Aksa Tufanı’nın, savunma savaşının bir parçası olduğunu kaydeden Er-Rucub, “Bu Filistin halkının 1948 yılından bugüne yani devam ettirdiği bir direniştir. Bizim direniş tarihimiz 7 Ekim’de başlamadı. 75 yıllık bir direniş tarihimiz var. Kahramanlıklar, destanlar yazıldı. Direniş ve dik duruş var, fedakarlık var. 7 Ekim yine kahramanca bir destandı” diye konuştu.
HAMAS ile görüşerek birlik sağlamak istediklerini belirten Er-Rucub, Türkiye’nin bu görüşmelere arabulucu olmasını istediklerini söyledi. Türkiye’de önemli görüşmeler gerçekleştirdiğini anlatan Er-Rucub, “Filistin meselesini görüştük. Bölünmenin bitmesini ve milli bir birliğe varmak istediğimizi anlattık. Türkiye çok büyük bir bölgesel devlet. Bölünmenin bitmesi ve birliğin tesisi konusunda Türkiye büyük rol oynayabilecek Müslüman bir ülke. Herkese açığız, herkesle diyalog içindeyiz. HAMAS’taki kardeşlerimizi, siyasi açıdan durumu gözden geçirmeleri için motive etsinler istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Filistinliler olarak, üçüncü taraf olmadan birliklerini kendilerinin sağlamalarını temenni ettiğini vurgulayan Er-Rucub şunları kaydetti: “Bir Filistin formülü üzerine anlaşalım. Halihazırda, işgalin var olan yaptırımları ve saldırıları ışığından uluslararası kamuoyunda bir konsensüs söz konusu. Çatışmanın çözülmesi, bir Filistin devletinin kurulmasıyla gerçekleşir. Filistin Kurtuluş Örgütü, Filistin halkının tek temsilcisi, dünya tarafından da böyle kabul ediliyor ve onu korumamız lazım. Tam egemen 1967 sınırları içinde bir Filistin devleti kurulması, uluslararası yasalar ışığında mülteci sorununun çözülmesi için, Filistinlilerin bir arada direnişe sahip çıkarak toplu karar alması gerekiyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Birleşmiş Milletler (BM) ve topyekûn dünyayı Filistin devletinin var olduğuna inandırmamız lazım. Milli birlik olmadan bu gerçekleşmez. Bu Filistin birliği de uluslararası yasalara saygılı bir kuruluş olacak. Bu Filistin devleti hem bölgesel istikrarın hem dünya barışının garantisi olacaktır. Biz bunun üzerine çalışıyoruz. İstiyoruz ki HAMAS’taki kardeşlerimizden de bu kanaat içinde bir girişim gelsin.”