Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeniden seçilmesinin ardından ilk yurtdışı ziyaretini önceki gün KKTC’ye yaparken akşam da Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu eşlik etti. Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi Mihriban Aliyeva’nın Gülüstan Sarayı’nda onurlarına verdiği akşam yemeğine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün de Gençlik Sarayı’nda törenle karşılanırken heyetler arası görüşmenin açılışında konuştu. Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin tüm dünyada gıpta ile takip edildiğini vurgulayan Erdoğan, bunun son örneğinin Türkiye’de yaşanan deprem felaketinde görüldüğünü hatırlattı ve “Yüreği bizimle çarpan her bir Azerbaycan neferine şahsım ve milletim adına minnettarım” dedi.
Erdoğan ve Aliyev heyetler arası görüşmelerinin ardında da ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Erdoğan basın toplantısında şunları kaydetti: “Türkiye, Azerbaycan iki kardeş ülke ve tabii iki devlet tek millet anlayışıyla bugüne kadar yürüdük. Bugüne kadar yürüdüğümüz bu yolda, bundan sonra da kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Tabii burada bir tezimiz var, o da şudur; özellikle bizim törenimizde İlham kardeşimin refikalarıyla birlikte bulunmuş olmaları dünyaya bir mesajdır. Ülkemize bir mesajdır. Bundan dolayı da aynı şekilde ben de refikamla birlikte bu ziyareti gerçekleştirmiş bulunuyorum. Ve bu ziyaretler aramızdaki duyguların ne denli ileri gittiğini en güzel ifadesidir.
En çok üzerinde durduğumuz ve bizim de hassasiyetimizi içeren Zengezur olayı. Bu Zengezur konusunu inşallah süratle halletmemiz halinde de tabii bu bize iki önemli adımı kazandıracak. Gerek karayolu noktasında gerek demiryolu noktasında atılacak adımla, Türkiye’nin Nahçıvan’la olan bağlantıları çok daha güçlü bir hale inşallah gelecek. Bu bağlantıların olması Türkiye-Azerbaycan arasındaki bu ilişkilerin güçlenmesine vesile olacaktır. Zira yol medeniyettir. Eğer yolunuz varsa medenisiniz, yolunuz varsa medeniyeti yakalamışsınız. Ve şu anda Azerbaycan’ın da özellikle bu savaşlardan sonra hassasiyetle üzerinde durduğu en önemli konu, altyapı noktasında yollardır.
Özellikle atacağımız adımlardan bir tanesi Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi çalışmasıdır. Azeri gençlerimiz Türkiye’ye rahatlıkla gelebilecekleri gibi Türk gençleri de aynı şekilde Azerbaycan’daki üniversitede okuma şansını elde edecekler.
Enerji alanında da gerek TANAP, gerek TAP, bu konuyla ilgili olarak yıllardır yapılan bir çalışma var. Avrupa özellikle Türkiye üzerinden alacakları gaz konusunda çok telaşlılar ve bunun için devamlı ricada bulunmaktalar. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.
Savunma sanayisinde atacağımız adımlarla birlikte işin savunma sanayisi bölümünün yanında bir de eğitimi konusunda da üzerimize düşen görevler var. Bu görevleri bugüne kadar nasıl yaptıysak bundan sonra da yine aynı şekilde yapmaya devam edeceğiz. Bunun yanında yine aynı şekilde ulaşımda, ulaştırmada, şu anda Türk müteahhit firmaları gerçekten Azerbaycan’da başarılı altyapı, üstyapı çalışmalarını gerçekleştiriyorlar. Bu bizi ayrıca mutlu ediyor. En az 3 diyordum ama kararlı inançlı olunca neticeyi alırsınız. Nüfustaki planım en az 3’tü. Azerbaycan’da bu en az 5 olmalı. Bunu başardığımız anda Azerbaycan çok daha güçlü olacak.”
- Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye’nin özellikle savaş zamanı gösterdiği destek için teşekkür etti ve Erdoğan’ı yeniden seçilmesi dolayısıyla kutladı. Aliyev özetle şunları söyledi: “Eminim ki bu seçimden sonra Türkiye, Azerbaycan kardeşliğinde yeni ufuklar açılır. İki gün sonra Şuşa Beyannamesi’nin 2. yıldönümünü göreceğiz. Bu anlaşma ile Türkiye ile Azerbaycan resmen müttefik oldu. Şuşa Beyannamesi, işbirliğinin resmi beyannamesi oldu. İkinci Karabağ Muharebesi’ne son noktayı koydu Şuşa. Kardeş ülke Türkiye’ye bir kez daha teşekkür ederim. Türkiye ve Azerbaycan dış politikada bundan sonra da ortak tutum sergileyecektir. Dış politikadaki ortak faaliyetlerimiz bölge için de büyük önem taşıyor. Bölgenin gelişimi, kalkınması, istikrarı ve güvenliği açısından Türkiye-Azerbaycan birliği etkeni çok önemlidir. Yapılacak işler bizim gücümüzü hem bölgede hem dünyada daha da artıracak. Hayata geçireceğimiz projeler bunu temin edecek. Enerji meselesinde sadece gaz değil yenilenen enerjileri de ele alıyoruz. Azerbaycan üzerinden giden yüklerin hacmi artacak. Zengezur Dehlizi’nin açılması kaçınılmazdır. Bu koridor bütün ülkeler için yeni imkânlar açacak.”
Dağlık Karabağ’daki Şuşa kenti 2020’de Azerbaycan ordusu tarafından geri alınmıştı. - CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan basın toplantısında, Azerbaycan ordusunun Ermenistan güçlerinin işgalinden kurtardığı Şuşa’yla ilgili de çarpıcı bir açıklama yaptı. Şuşa Beyannamesi ile müttefiklik seviyesine yükseltilen ilişkileri her alanda geliştirme kararlılığında olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: “Şuşa Başkonsolosluğumuzu istediğiniz zaman açmaya hazırız. Hakan (Fidan) Bey o konuda da hiç geciktirmeden... Şuşa’daki Başkonsolosluğumuz açılabilirse, bu başta Ermenistan olmak üzere bütün dünyaya ayrı bir mesaj olacaktır. Maarif Vakfımız, Azerbaycan makamlarının da desteğiyle eğitim öğretim alanındaki faaliyetlerini sürdürüyor. İnşallah gelecek sene okulumuzun yeni eğitim kampusünü hizmete açmış olmayı planlıyoruz. Değerli kardeşimle ikili görüşmemizde özellikle Hazar geçişli orta koridor ve bu bağlamda Bakü Tiflis- Kars demiryolu hattını da bir an önce ele almamızda büyük fayda var.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’deki seçimler sonrası ilk Bakü ziyaretinde Azerbaycan istikametinde önemli bir hamle yaparak, 2020 yılında 44 günlük İkinci Karabağ Savaşı’yla Azerbaycan’ın geri aldığı tarihi Şuşa şehrine konsolosluk açılacağını duyurdu. Başkonsolosluğun yıl sonuna doğru faaliyete geçmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şuşa’da konsolosluk açma hamlesi Ermenistan, Rusya, İran ve Batılı ülkelere birkaç önemli mesaj veriyor.
- İlki; Türkiye, Karabağ’da diplomatik temsilcilik açmakla bölgenin uluslararası statüsünü Azerbaycan toprağı olarak kabul ettiğini gösteriyor. Benzer şekilde 15 Haziran 2021 tarihinde yine Şuşa şehrinde iki ülke liderleri arasında müttefiklik deklarasyonu imzalanmıştı.
İkinci önemli mesaj, Türkiye’nin siyasetin yanı sıra ekonomide de Güney Kafkaslar coğrafyasına önem verdiğini gösteriyor. Bölgede 30 yılı aşkın süredir devam eden savaş, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesini kısa sürede yeniden inşa edilmesini gerektiriyor. Büyük inşaat projelerine Türk firmaların katılacak olması konsolosluk hizmetini de gerektiriyor.
- Üçüncü mesaj özellikle Erivan yönetimine. Ermenistan’ın bir an önce Azerbaycan ile kalıcı barış anlaşması imzalamasının Karabağ’da yaşayan Ermeni ahalisinin hayatını kolaylaştıracağı vurgulanıyor.