Filistin halkının İsrail işgal güçlerinin ve yerleşimcilerin Aksa'yı yalnızlaştırmasına izin vermeyeceğini ve ne pahasına olursa olsun onu savunacağını vurgulayan Ebu Rudeyne, şu ifadeleri kullandı:
"Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlenmesi ve işgal güçlerinin Kıble Mescidi'ne girmesi, tehlikeli bir gelişme ve kutsallara saygısızlıktır. Bu, Filistin halkına savaş ilan etmekle eş değerdir."
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın avlusunda toplanan gençlerin sabah namazından sonra İsrail polisine taş atması üzerine olaylar çıkmıştı.
Aksa'nın avlusuna baskın düzenleyen İsrail polisi, kauçuk kaplı mermi ve ses bombası kullanarak gençlere müdahale ederken, Harem-i Şerif‘te bulunan tüm cemaati de zor kullanarak dışarı çıkarmıştı.
Daha sonra geri çekilen ve cemaatin içeri girmesine izin veren İsrail polisi, gençlerin yeniden taş atmaya başlaması üzerine tekrar avluya girmişti. Cemaati darbederek dışarı çıkardıktan sonra gençlerin bulunduğu Kıble Mescidi'ne yönelen İsrail polisi zor kullanarak mescidin içine girmişti. İsrail polisinin, Aksa içindeki Kıble Mescidi'ne girdiğini ve buradaki Filistinlileri yere yatırarak gözaltına aldığını gösteren görüntüler sosyal medyada paylaşılmıştı. İsrail polisi, Harem-i Şerif'te çıkan olaylarda yüzlerce kişiyi gözaltına almış, en az 152 kişi yaralanmıştı.