Filistinliler 'kara gün' ilan etti: BAE ve Bahreyn İsrail ile masaya oturuyor

Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, kabine oturumu sırasında yaptığı açıklamada, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn arasındaki ilişkileri tamamen normalleştirmek üzere ABD’nin başkenti Washington’da bugün imzalanacak anlaşmaya tepki gösterdi.

Iştiyye "Arap milletinin tarihinde kara bir gün olacak, Filistin acısının takvimine ve Arap yenilgilerinin rekoruna eklenecek" dedi.

Anlaşmanın Filistin halkını sırtından hançerlemek olduğunu ifade eden Iştiyye, Arap Birliği’nin anlaşmaya karşı sessiz kaldığını ve Arap iktidarsızlığının bir sembolü haline geldiğini vurguladı. Iştiyye ayrıca, anlaşmaya ilişkin tutumunun ardından hükümetinin Arap Birliği ile ilişkileri yeniden gözden geçirmek için Başkan Mahmud Abbas’a öneride bulunmayı düşündüğünü ifade etti.

'Halkın ayaklanması günü' olacak

Filistin’de İsrail ile BAE ve Bahreyn arasındaki normalleşme anlaşmasına karşı "Halk ayaklanması günü" olarak ilan edildiği ve ülke çapında Filistin bayraklarının asılacağı belirtildi.

İsrail'e davet edildi

Diğer yandan Bahreyn Savunma Bakanı Korgeneral Abdullah bin Hüseyin el Naimi, İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz ile görüştü.

Naimi ile Gantz,
yaptıkları telefon görüşmesinde, İsrail ile Bahreyn arasında 11 Eylül'de varılan
"normalleşme" anlaşmasının Orta Doğu'daki bölgesel istikrar
için önemini konuştu.

Ayrıca haberde, Gantz'ın Bahreynli mevkidaşını resmi bir ziyaret için İsrail'e davet ettiği aktarıldı.

Bahreyn İçişleri Bakanı Raşid bin Abdullah Al Halife, İsrail'le varılan normalleşme anlaşmasının, ülkesinin çıkarlarını koruyacağı değerlendirmesinde bulundu.

FKÖ: Koruma karşılığında barış

Filistin Kurtuluş Örgütü Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat, "Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn'in İsrail ile yaptığı anlaşma, koruma karşılığında barıştır." dedi.

Ureykıt: "Netanyahu çıkıp, 'Ben yerleşime ve ilhaka devam edeceğim'. diyor 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin olmasının mümkün olmadığını söylüyor. 'Kudüs bölünmeyecek, Doğu Kudüs ve Aksa, Kıyamet Kilisesi İsrail'in başkentinin bir parçası olacak.' diyor. Normalleşme kararından önce etki edemediysen, sonrasında mı edeceksin? Bedeli ödedikten sonra nasıl etki edeceksin? Filistinlilere destek verecek adım olan bu tavır nasıl bir müzakere üslubudur?

Tüm dünya Filistin davasının bölgedeki barışın anahtarı olduğunun bilincindedir. Avrupa ve anlaşmalara memnuniyetle bakan diğer ülkeler, çekişmenin İsrail-Filistin çekişmesi olduğunun unutulmaması gerektiğini, ilhak ve yerleşim olan bu çekişmenin sonlandırılması ve iptal edilmesi istenmektedir, ayrıca istenilen şey bağımsız bir Filistin devletinin kurulması' olduğunu söylemişlerdir.

Etnik ayrımcılık yapan bir rejimde, İsrail işgali yönetimi altında köle olarak yaşamayı kabul edecek bu yeryüzünde bir Filistinli yoktur. Mescidi Aksa'nın ve Kıyamet Kilisesi'nin İsrail'in egemenliği altında olmasını kabul edecek bir Filistinli yoktur." ifadelerini kullandı.

Bu toprakların geleceğini Filistin halkı belirleyecek
Ureykıt; "Bu toprakların geleceğini Filistin halkı belirleyecek, onurdan uzak, taviz verenlerin artık slogan atanlar olduğunu biliyoruz. Kardeş BAE ve Bahreyn'den Arap Barış Girişimi'nde anlaştığımız şeylere bağlı kalmalarını beklerdik. Bu stratejik hatalar, bizlere pahalıya mal oluyor ve bedelini ödeyeceğiz. Ancak işin sonunda İsrail işgal bataklığı kurutulmadan, Filistin devletinin bağımsızlığı gerçekleştirilmeden bölgede istikrar, barış ve güvenlik kesinlikle olmayacaktır" dedi.

Netanyahu'dan başka ülkelerle normalleşme vaadi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, başka ülkelerin de İsrail'le normalleşme sürecine katılacağı taahhüdünde bulundu.

Netanyahu, Twitter hesabından Washington'daki Blair House'da çektiği bir videoyu yayınladı.

İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki tarihi barış anlaşmasının taslağını ve İsrail ile Bahreyn arasındaki tarihi barış bildirisini elinde tuttuğunu söyleyen Netanyahu, "Bunun üzerinde uzun yıllardır çalıştık. Yarın (salı) o an gelecek. Bu, İsrail tarihinde ve aynı zamanda Orta Doğu tarihinde büyük bir değişimdir." dedi.