Terör devleti İsrail'in Gazze'de bombalarla öldüremediği nüfusu açlıkla öldürme planı tam ablukayla devam ederken, akaryakıt ve mutfak tüpü bulamayan Filistinliler, ekmek ve yemek pişirmek için fiyatları aşırı yüksek odun yerine çareyi çöplüklerden topladıkları karton ve plastikte buluyor. 1,3 milyon insanın açlıktan ölümle burun buruna olduğu Gazze'de Mısır sınırındaki Refah kentinde atık merkezlerini dolaşan çoğu çocuk Filistinliler, yemek pişirmek için ateş yakmak üzere atık karton, poşet ve plastik topluyor.
Yerinden edilen ve herhangi bir gelir kaynağı olmayan Filistinli aileler, her geçen gün daha da kötüleşen hayat koşulları gölgesinde çöplüklerden atık toplamaya başladı. Çöp alanında dolaşan çocuklardan biri Naci Ebu Selman, Gazze kentinden Refah'a kaçmak zorunda kaldıklarını söyledi. Ailesine yardım etmeye çalıştığına belirten Ebu Selman, "Ekmek ve yemek pişireceğimiz ateşi yakmak için burada plastik şeyler bulmaya çalışıyoruz" dedi.
Sırtında taşıdığı 2 çuvalla dolaşan Ebu Selman, İsrail ordusunun havadan ve karadan sürdürdüğü saldırıların hedefi olma ihtimaline aldırış etmediğini dile getirdi. Filistinli çocuklardan Ahmed Hamed da çöplükte plastik atıkları bulmak için kazı yaptıklarını ifade etti. Bu şekilde ailesine yemek pişirmekte yardımcı olduğunu dile getiren Hamed, "Ailemin ateş yakmak için odun alacak parası yok" dedi.
Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Christian Lindmeier, Gazze'de yaşanan duruma işaret ederek "Çocuklar böyle bir durumda aslında en savunmasız olanlardır. Onlar açlık çektiklerinde ve yetersiz beslendiklerinde her türlü hastalığa çok kolay yakalanıyorlar." dedi. Gazze'de tam anlamıyla bir felaketin yaşandığını belirten Lindmeier, insanların büyük çoğunluğunun açlıkla karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Lindmeier, "Hastanelerde ve ameliyathanelerde su ve yemek için yalvaran hastalarımız var. Barınaklarda günü nasıl geçireceğini bilmeyen insanlar var. Yetersiz beslenen ve aşırı açlık çeken kişiler, bedenlerinin zayıf düşmesi problemiyle karşılaşıyor. Vücut zayıfladığında hastalıklara çok kolay yakalanıyor" diye konuştu.
Gazze'de 25 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini ve bunlardan neredeyse yarısının çocuk olduğunu hatırlatan Lindmeier, "(Gazze) Çocuklar böyle bir durumda en savunmasız olanlardır. Onlar açlık çektiklerinde ve yetersiz beslendiklerinde her türlü hastalığa çok kolay yakalanıyorlar. İshale yakalanabilirler. Zayıf ve yetersiz beslenmiş bir çocukta ishal bir gün içinde ölüme neden olabilir" sözleriyle bu felaket senaryosunun en fazla çocukları etkilediğini vurguladı.
Gazze Şeridi'ndeki yüzbinlerce Filistinli, gıda stoklarının tükenmesi ya da İsrail ordusunun mevcut olanları bombalaması ve sınırlı miktarda yardım gelmesi nedeniyle yeterli ve sağlıklı yiyecek ile temiz suya erişemiyor. Gazze kentinde çaresiz kalan Filistinli bir aile karınlarını doyurabilmek için hayvan yemi öğüterek elde ettikleri unu hamur haline getirip odun fırınında pişiriyor.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine açtığı tarihi nitelikteki "soykırım" davasında ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararını bugün açıklayacak. UAD'den yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in, Gazze'ye yönelik saldırılarında 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından açılan davadaki ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararın, bugün TSİ 15.00'te kararın açıklanacağını belirtti. Güney Afrika’nın, "Filistin halkının Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki haklarına daha fazla, ciddi ve telafisi mümkün olmayan zararın gelmesini önlemek" amacıyla Divan’dan talep ettiği ihtiyati tedbirlerin kabul edilmesi durumunda, bu karar İsrail için bağlayıcı olurken davanın esasına ilişkin sürecin uzun yıllar alması bekleniyor. Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Naledi Pandor da kararı takip etmek için Lahey'de olacak.
UAD, Güney Afrika’nın tedbir talebine ilişkin kararı, kamuya açık oturumda canlı ilan edecek. Karar okunurken Divan’ın 15 daimi hakimi ve İsrail ile Güney Afrika’nın bu dava özelinde atadığı ad hoc hakimlerle birlikte 17 hakim, duruşma salonunda hazır bulunacak. Divan’ın kararını ilk olarak Divan Başkanı ABD’li Yargıç Joan E. Donoghue İngilizce okuyacak, daha sonra Divan Başkatibi Philippe Gautier’in kararın Fransızca özetini okumasıyla oturum sona erecek. Divan’ın yarın vereceği karar, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'ne aykırı hareket edip etmediğine ilişkin olmayıp sadece muhtemel soykırım tehlikesine karşısında oluşacak zararların önüne geçmek için davada nihai karar verilinceye kadar tarafların uyması gereken geçici önlemler anlamına geliyor. Divan, tedbir taleplerine ilişkin yaptığı incelemede Güney Afrika’nın “makul” gerekçeler sunmasını yeterli bulurken, Gazze’de soykırımın gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin incelemesini davanın esasına ilişkin safhada gerçekleştirecek.
Divan Şartı'nın 59. maddesi uyarınca Uluslararası Adalet Divanı'nın aldığı kararlar, taraflar için bağlayıcı durumda iken üçüncü ülkeler için kararın bağlayıcılığı bulunmuyor. Divan, hükmettiği kararları BM’nin ilgili kurumlarına da tebliğ ediyor ve İsrail, Divan'ın muhtemel tedbir kararına uymazsa bu durumda Güney Afrika konuyu BM Güvenlik Konseyi'ne taşıyarak Divan kararının uygulanması için harekete geçilmesini talep edebiliyor. Divan’ın kararlarını icra ettirmek için kendi askeri gücü veya organı bulunmazken bu kararların uygulanması büyük oranda BM Güvenlik Konseyi’nin tasarrufunda bulunuyor. Divan’ın kararı neticesinde oluşacak politik baskı sebebiyle üçüncü devletlerin İsrail’e açıktan askeri ve siyasi destek vermesinin çok daha zorlaşması muhtemel.