Gazzeli çocuklar ölümle pençeleşiyor

04:0029/12/2025, Pazartesi
G: 29/12/2025, Pazartesi
Yeni Şafak
Lana Zurub
Lana Zurub

Gazze'deki hastaneler, ateşkes anlaşmasının "sınırların açılmasını, ilaç ve gıda yardımlarının girişini" öngörmesine rağmen tedavi olamayan çocuklarla dolup taştı. Sınırlı koşullar nedeniyle tedavi olamayan onlarca çocuk, yardım beklerken, çaresizce hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Terör devleti İsrail iki yıldır Gazze’yi abluka altından tutarken 2,5 ay önce varılan ateşkese rağmen de sınır kapılarını açmayarak tıbbi yardımların bile girmesine engel oluyor. İsrail ordusunun, varılan ateşkes anlaşmasının ilk aşaması uyarınca Gazze'ye günlük 600 yardım tırının girişine izin vermesi, sınır kapılarını açması, saldırıları tamamen durdurması ve "Sarı Hat"a çekilmesi gerekiyordu. Belirlenen sınırlara çekilen işgalci ordusu, sonrasında sürekli söz konusu hattı genişletmeyi sürdürdü. Ayrıca İsrail, Filistinlilere yönelik saldırılarını hiç durdurmadı. Ateşkes sonrasında yaşanan bu saldırılarda 414 Filistinli öldürüldü, 1142'si de yaralandı.

ATEŞKESLE BİRLİKTE HAYAT GELMEDİ

Sınır kapıları açılmadığı gibi insani yardımlar da hiçbir zaman üzerinde anlaşılan sayıya ulaşmadı. Bölgede Siyonist zulmü sürerken iki yıldır soykırımın durmasını ve Gazze dışında tedavi olmayı ya da ihtiyaç duydukları ilaca ulaşmayı bekleyen binlerce Filistinlinin hayali gerçekleşememiş oldu. Gazze'nin güneyindeki Han Yunus şehrinde bulunan Nasır Hastanesi çocuk bölümü, yaşanan bu ilaç sıkıntısı nedeniyle anne- babalarının gözlerinin önünde acı çeken ve ölümle mücadele eden çocuklarla dolu olmaya devam ediyor. Ateşkesle birlikte bu manzaranın değişmesi bekleniyordu ancak bugüne dek henüz olumlu bir gelişme yaşanmadı.

TEDAVİ İMKANI YOK

Nasır Hastanesinde tedavi gören çocuklardan sadece biri de Filistinli beş yaşındaki Elin Ebu Heddaf’tir. Elin'in babası Eyser Ebu Heddaf, 23 Ağustos 2025'te eşini ve 2,5 yaşındaki kızı Süha'yı İsrail'in düzenlediği saldırıda kaybettiğini ifade etti. Ebu Heddaf, Elin'in annesi ve kız kardeşinin ölümüne tanık olduğunu ve sonrasında da büyük bir travma yaşadığını belirtti. Annesi öldükten sonra kızının hasta olduğunu öğrendiklerini aktaran baba Eyser, "Kızım böbrek kanseri. Aorta damarı ile göğsünde de bir kitle var. Böbreklerinden acil ameliyata alındı. Böbreklerindeki baskıyı azaltmak için iki tane dren taktılar. Bu da hastalığının ne kadar riskli olduğunu gösteriyor. Gazze'deki hiçbir hastanede tedavi imkânı olmadığı için dışarı çıkışına onay verilmesini bekliyoruz" diye konuştu. Acılı baba kızının tedavisi için yurt dışına çıkarılmasını talep etti.

OKSİJEN TÜPLERİYLE HAYATTALAR

Nasır Hastanesinde karaciğer büyümesi semptomları gözlemlenen ve ancak oksijen tüpleriyle nefes alabilen çocuk sayısı da çok fazla olduğu kaydedildi. Nefes alıp doyamayan, karınları aşırı şişkin, sürekli damar yolu açıldığı için kollarında morluklar olan bu çocuklardan biri ise Lana Zurub. Kızına fanconi sendromu (böbrekteki süzme tüplerinin bozulması sonucu emilimin düzgün yapılamamasıyla seyreden nadir bir hastalık) teşhisi konduğunu aktaran Hedil Zurub, kızının durumunun, saldırılar başladığında yaşanan ilaç sıkıntısı nedeniyle ağırlaştığını söyledi. Erkek çocuğunda da aynı hastalığın olduğunu ve soykırım sürecinde ilaç sıkıntısı ve sağlıksız gıdalar nedeniyle onu kaybettiğini anlatan anne, "Lana 2,5 aydır hastanede. Karaciğeri ve dalağı büyüdü ve artık hipoksi (oksijen düşüklüğü) sorunu yaşıyor" dedi. Kızının dışarda tedavi için 1,5 yıldır beklediklerini ama şu ana kadar hiçbir cevap alamadıklarını anlatan Hedil, "Oğlumu kaybettiğim gibi kızımı da kaybetmekten korkuyorum" diye konuştu.




#Gazze
#Salgın
#Toplum
#Ortadoğu
#Filistin