ABD Başkanı Donald Trump’ın avukatı ve eski New York belediye başkanı Rudy Giuliani, önceki gün Fransa’nın başkenti Paris’te İran’daki yönetime muhalif bir grubun düzenlediği toplantıda Tahran’da rejim değişikliği çağrısı yaptı.
Bir dönem ABD ve Avrupa’nın ‘terör listesi’nde tuttuğu ve Meryem Recavi liderliğindeki İran Halkın Mücahitleri Örgütü toplantısına katılan yaklaşık 4 bin kişiye hitap eden Giuliani şunları söyledi: “Artık gerçekten İran’daki rejimin sonunun yaklaştığını görebiliyoruz. Mollalar gitmeli. Dini lider gitmeli. Yerlerine Recavi’nin temsil ettiği demokratik bir hükümet gelmeli. Özgürlüğe çok az kaldı… Seneye bu toplantının Tahran’da düzenlenmesini istiyorum!”
Bununla birlikte ekonomik izolasyonunun İran hükümetinin düşmesini sağlayacağını savunan Giuliani “En büyük ekonomik güçler sizinle iş yapmayı bırakırsa çökersiniz… Yaptırımlar daha, daha ve daha fazla artırılacak” ifadelerini kullandı. İran karşıtı politikalarıyla bilinen, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton da geçtiğimiz yıl toplantıya onur konuğu olarak katılmıştı.
Ekonomik sıkıntılarla mücadele eden İran’da sular durulmuyor. Döviz kurunun artması nedeniyle geçtiğimiz hafta sokaklara dökülen İran halkı bu defa şebeke sularındaki kirlilik ve su kesintilerini protesto etmek için meydanları doldurdu. İran’ın petrol zengini Huzistan eyaletine bağlı, nüfusununçoğunluğu Araplardan oluşan, Hürremşehr ve Abadan kentlerinde yüzlerce kişi, şebeke suyunun kirli olmasını ve su kesintilerini protesto etmek için Cuma gününden itibaren gösterilere başladı.
Cuma günü başlayan barışçıl eylemler, Pazar günü sabah saatlerinde, göstericilerin güvenlik güçlerine taşlarla saldırması nedeniyle çatışmaya dönüştü. Polisin, göstericileri dağıtmak için ateş açması sonucu dört kişinin hayatını kaybettiği iddia edildi. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, polisin halkın üzerine ateş açtığını doğruladı. Görüntülerde, polisin göz yaşartıcı gaz kullandığı, ateş açtığı ve bazı göstericilerin yaralandığı görüldü. Bazı görüntülerde, protestocuların yürüyemeyen bir adamı sürükleyerek götürmeye çalıştığı kameraya yansırken, protestoculara yakın bir alanda kalaşnikof taşıyan bir motorcu dikkat çekti.
Tahran yönetimi ise, protestolarda hayatını kaybedenlerin olduğu iddialarını yalanladı. İran İçişleri Bakanı Abdurrıza Rahmani Fazli, bakanlık binasında düzenlediği basın toplantısında, Hürremşehr kentindeki olaylarda hayatını kaybeden kimse olmadığını sadece 1 kişinin yaralandığını söyledi. Çıkan olayları “provokasyon” olarak nitelendiren Rahmani Fazli, Hürremşehr ve Abadan kentlerinin su sorununu çözmek için 1992 yılında başlayan ve Devrim Muhafızlarına bağlı Hatemul Enbiya Yapı Karargahı’nın üstlendiği Gadir Projesi’nin 6 Temmuz Cuma günü devreye gireceğini ve bölgede musluk suyu sorunun kalmayacağını savundu.
İran devlet televizyonu, Pazar öğle saatlerinden sonra Hürremşehr ve Abadan’da durumun normale döndüğünü açıklasa da, kaç kişinin yaralandığına ya da gözaltına alındığına dair bir bilgi paylaşmadı. İran’da yağışın ve su kaynaklarının azalmasıyla ortaya çıkan kuraklık, ülkede su krizine yol açıyor. Musluklardan kirli ve tuzlu su akması nedeniyle halk, tankerlerden su satın almak durumunda kalıyor. Öte yandan, İran Yargı Erki’ne bağlı haber sitesi mizanonline’a konuşan Ramhürmüz İlçe Savcısı Kasım Nejad, Huzistan eyaletine bağlı Ramhürmüz ve El-Fars bölgelerinde 230 kişinin zehirlendiğini, konuyla ilgili inceleme başlatıldığını söyledi. Mehr Haber Ajansı, Ramhürmüz ilçesine bağlı Bavec, İslam Abad, Şehreki Şehid Rayigani, Sepehlun ve Kebuteri köylerinde 180 kişinin içme suyundan zehirlendiğini duyurmuştu.