AK Parti Meclis grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Yapmamız gerekeni yaptık ve Barış Pınarı Harekatı’nı başlattık” diyerek, özetle şunları söyledi:
Türkiye, Barış Pınarı Harekatı’nı başlatma noktasına bir anda gelmemiştir. Bu işin bölücü terör örgütüyle mücadelemiz bakımından yaklaşık 40 yıllık, Suriye sorunu bakımından 8 yıllık mazisi var. Suriye’de son 8 senede 12 milyon kişinin evlerinden kaçmalarına yarısının ülke dışına gitmesine neden olan çatışmalar yaşandı. Ey Arap Ligi, acaba siz ne kadar Suriyeliyi kabul ettiniz? Arap Liginin bugün bu mültecilerle ilgili bir kuruş destek verdiği vaki mi?
DEAŞ’ı yönetenler şimdi DEAŞ karşıtı olarak karşımıza çıkıyor. Biz DEAŞ konusunda kimin ne rolü oynadığını biliyoruz. DEAŞ’ın bölgedeki çöküşünü başlatan ise yine biz olduk. Nerede başlattık bunu, El Bab’da. Orada 3 bin DEAŞ’lıyı etkisiz hale getiren biz olduk. Gücü sadece masumlara yeten bu örgütün foyasını, Fırat Kalkanı Harekatı ile biz ortaya çıkardık. Bu harekatta yaklaşık 3 bin teröristi etkisiz hale getirerek, DEAŞ balonunu söndürdük.
Mesele DEAŞ değil, hele PKK hiç değil, sadece ve sadece bölgemize yönelik bir projenin hayata geçirilmesi olduğu gerçeği attığımız her adımda bir kez daha karşımıza çıktı. Harekat 30-35 km. derinliğe kadar devam edecek. Bu konuda hiçbir istisnamız, hiçbir tereddüdümüz, hiçbir açık kapımız yoktur. Harekat, NATO’nun 5. maddesi ve Adana Mutabakatı’na dayanarak yürütülüyor.
Ancak şu anda koalisyon güçlerini Suriye’ye kimin davet ettiğini bilmiyorum. Ama Rusya’yı rejimin davet ettiğini biliyorum. Burada kim davetlidir, kim rastgele gelmiştir ortada. Kökü sağlam olan ağacı unutmayın rüzgar deviremez. Hamdolsun, biz kökü binlerce yıl ötesine uzanan sapasağlam bir ülkeyiz. Gerekirse yedi düveli karşımıza almak pahasına bu ümmetin ve bu milletin onurunu, izzetini, haysiyetini yere düşürmedik, düşürmeyeceğiz.
Türkiye’yi sivil katliamla suçlayanlara sert tepki gösteren Erdoğan, “Türkiye hiçbir dönemde sivil katliam yapmamıştır ve yapmaz. Macron’a da söyledim. Ruanda’da, Cezayir’de yüz binlerce insanı katleden siz değil misiniz? Bana nasıl bunları söylersin. Aynaya bak aynaya dedim. Erdoğan, “Ey Batı, ey Arap Ligi. Hepinize sesleniyorum. Bu devran elbet dönecek. Asla böyle bir duruma düşmenizi istemeyiz. Ama şunu bilin ki yarın öbür gün siz de bizimle benzer sıkıntılarla karşı karşıya kalacaksınız. İşte o zaman birileri de sizin karşınıza terörle mücadelenize destek için değil de teröristlere kol kanat germek için çıkacak” dedi. Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı’nda şu ana kadar bin 220 kilometrekare alanı temizlediklerini de söyledi.
Erdoğan, grup toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Erdoğan, 13 Kasım’daki ABD ile Rusya ziyaretlerine ilişkin soru üzerine, “Şu an itibarıyla Rusya seyahatimizle ilgili olumsuz durum yok. Amerika seyahati, buraya gelecek olan heyetlerle yapılan görüşmelerden sonra değerlendirilecek olan bir durum. Değerlendirip ondan sonra kararımızı veririz” dedi. Erdoğan, ABD’den gelen heyetle bir görüşmesinin olup olmayacağı sorusuna, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo dışındakilerle görüşmesinin söz konusu olmadığı yanıtını verdi.
Erdoğan, Münbiç’te SDG ile rejimin anlaştığı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine, “Rejimin, SDG ile herhangi bir anlaşması olduğuna ihtimal vermek istemiyorum. Kaldı ki bizim zaten özellikle Münbiç’te olmak diye bir derdimiz yok. Bizim tek derdimiz var o da şudur: ama Rusya ama rejim, terör örgütü YPG/PYD’yi buradan çıkarmalarıdır. Bizim derdimiz bu toprakları sahiplerine teslim etmektir.”
Erdoğan, ABD’de Halkbank’a yönelik hazırlanan iddianamenin sorulmasına karşılık da “O da tabii bu işlerin ne kadar duygusal olduğunun ayrı bir ifadesi. Güya bu iş kapatılmıştı. Şimdi bunu yeniden güney New York savcılığı açmak suretiyle maalesef hukuk dışı, çirkin bir adım attılar. Onların alacağı kararları göreceğiz. Ona göre de biz tabii tedbirlerimizi olgunlaştıracağız” yanıtını verdi.
Türkiye’ye yönelik ekonomik tehditlere ilişkin de Erdoğan, “Suriye’deki gelişmeler sebebiyle bizi ekonomik yaptırımla tehdit edenlere de diyoruz ki azdan az gider, çoktan çok gider. Bize ülkelerine girme yasağı koyanlar onların da iyi düşünmesi gerekir. Türkiye gibi bir devlete siz bunu diyeceksiniz. Bize düşen nedir; hayırlı olsun. Gelmezsek ne olur, batar mıyız? Çok mu meraklıyız? Aileme, bakan arkadaşlarıma vize yasağı koyuyorlar. Bu, siyasetten zerre kadar nasibini almış olan insanlara yakışır mı, bir ülkeye, bir devlete bu yakışır mı? Yaşanılan süreç, Suriye meselesinin sadece Suriyelileri ilgilendirmediğini, asıl hedefin bizim ülkemizin ve milletimizin bekası olduğunu tüm açıklığıyla ortaya koymuştur” dedi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien ile Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ön temaslar için dün Türkiye’ye geldi. O’brein ve beraberindeki heyetin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesi planlandı. Ancak görüşme Çavuşoğlu’nun TBMM’deki Barış Pınarı Harekatı bilgilendirmesi uzadığı için iptal edildi. Bu temas gerçekleşmese de O’brein’in ikinci adresi Külliye oldu. O’Brien burada Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’la bir araya geldi. Görüşmede ajandasında sözde ‘ateşkes’ olduğu belirtilen heyete Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı ve terörle mücadelede kararlığı bir kez daha yinelendi. Terör örgütü PYD/YPG adına pazarlık için gelen ABD’li heyete terör örgütleriyle asla masaya oturulmayacağı ve bölgenin terör örgütlerinden temizlenmesinin ardından Suriyelilerin evlerine geri döneceği belirtildi. Öte yandan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkan Yardımcısı Pence ve beraberindeki heyeti bugün kabul etmesinin planlandığını kaydetti.