İstanbul'daki Suudi Arabistan Konsolosluğunda Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin devam eden soruşturmada, okların Türkiye'ye döndürülme çabası başladı.
Bunun temelini de İngiliz medyası attı. Ülkede yayın yapan gazetelerde sık sık Türkiye'yi suçlayıcı haberler yayınlandı.
Yaşananların ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, BBC'ye konuştu.
Röportajın ilerleyen kısımlarında BBC muhabiri Yalda Hakim, Kaşıkçı cinayetinde Türkiye'nin tavrının samimi olmadığını belirterek sorusunu iletti. Bakan Akar'ın cevabı ise oldukça netti.
BBC: Birçok kişi Türkiye'nin Cemal Kaşıkçı'yı savunup onun için adalet peşinde koştuğunu söylüyor. Türkiye'de bu kadar çok gazeteci tutukluyken bu, samimiyetten uzak bir yaklaşım değil mi?
Hulusi Akar: Türkiye'de cezaevlerindeki hiçbir gazetecinin durumu ile Cemal Kaşıkçı olayı arasında benzerlik yoktur. Hapistekiler kapalı kapılar arkasındaki faaliyetleri nedeniyle haklarında hazırlanan dosyalar kapsamında cezaevindeler. Bunların hiçbiri gazetecilik faaliyetlerinden dolayı cezaevinde değil. Bu asla gerçekçi değil.
Hulusi Akar: Onlar gazeteci değil. Gazeteci unvanına sahip olabilirler ama…
Hulusi Akar: Pek çok kanıt var. Dosyalarına dikkatli bakarsanız ne yaptıklarını, gazetecilikten ne kastettiklerini anlarsınız.
Hulusi Akar: Türkiye'deki dava dosyalarını diğerleriyle karıştırmayın. Eğer çok ilgiliyseniz, savcılığa ve mahkemeye gidip onların ne yaptıklarına dair bilgi alabilirsiniz.
Hulusi Akar: Mevcut istikrarı muhafaza etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Suriye ve İdlib'deki tutumumuz budur.
Hulusi Akar: Bu yorumların nedenini anlamıyorum. Bazı ülkelerle sorunlarımız var. Ama bunlar sadece Batılı ülkeler değil, Doğu ülkeleriyle de sorunlarımız var. Bu sorunları müzakere ederek ortak çözümler bulmaya çalışıyoruz. Ama öte yandan bazı konular da var ki biz Batı'dan uzaklaşmıyoruz ama Batı bizi itiyor.