Kosova'da, NATO bünyesindeki Türk taburu ile EULEX bünyesindeki polis biriminde önceki yıllarda görev yapan bazı isimlerin “orduya kumpas" ve 15 Temmuz'daki darbe girişiminde rol üstlenmeleri, bu ülkenin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından “rehabilitasyon merkezi" olarak kullanıldığı iddialarını gündeme taşıdı. Balyoz ve Ergenekon süreçlerinde, orduya kurulan kumpasta aktif görev alan bazı emniyet yetkililerinin ödüllendirilmek üzere Kosova'daki polis birimine gönderilmesi, bu kişilerin FETÖ tarafından hem gözden uzaklaştırılması hem de yeni ihanet görevlerine hazırlanması için bu ülkeye gönderildikleri ihtimalini gündeme getirdi. Uzun yıllar Kosova'da görev yapmış bir Türk yetkilinin anlattıkları da iddiaları doğrular nitelikte.
Daha önce Kosova'nın Prizren şehrinde bulunan Türk taburunda görev yapmış olan bazı komutanların 15 Temmuz'daki darbe girişimi içerisinde yer aldıkları gerekçesiyle tutuklandığını aktaran bürokrat, EULEX (AB Kosova Misyonu) bünyesindeki Türk polis biriminin de ayrı bir konu olarak incelenmesi gerektiğine işaret etti. Kosova'dan tanıdığı birçok Türk polisinin de 17-25 Aralık ve orduya kumpas operasyonları kapsamında tutuklandığını televizyon ve gazetelerden öğrendiğini anlatan yetkili, FETÖ'nün asker ve polis içerisindeki yapılanmasında yer alan kişilerin Kosova'yı istasyon olarak kullandığını söyledi.
Ergenekon ve Balyoz davalarının orduya kumpas girişimine dönüştüğü süreçte bu operasyonlarda görev almış asker ve polislerin büyük kısmının Kosova'ya dış göreve gönderildiğine dikkati çeken yetkili, örgütün bu şekilde, bu kişileri bir süreliğine gözden uzaklaştırmak ve ödüllendirmek istediğini, ayrıca bu kişilerin bir bakıma yeni “ihanet" görevleri için de rehabilite edildiklerini ifade etti.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminde aktif rol alan bazı üst düzey askerlerin daha önce Kosova ve Bosna Hersek'te görev yapmış olmaları, FETÖ'nün bu iki ülkede daha rahat hareket edebildiğini gösteriyor. Türk yetkili, Kosova ve Arnavutluk'un, bölgede ABD dış politikası dışında adım atabilecek ülkeler olmadığına işaret ederek, FETÖ elebaşının da konumu itibarıyla ABD'nin desteğini aldığı göz önünde bulundurulduğunda, bahse konu ülkelerin de örgütün daha rahat hareket edebildiği yerler olduğunu ifade etti. Bölge ülkelerinin ABD dış politikasına muhalif bir adım atabilecek ülkeler olmadığını söyleyen yetkili, dolayısıyla bu ülkelerin üzerindeki görünmez şemsiyenin örgüte de rahat hareket edebilme imkanı tanıdığını belirtti.