Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, akşam saatlerinde yaptığı açıklamayla, Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların sözde yönetimlerinin tanındığını duyurdu.
Tüm dünyanın tepkisini çeken kararı kınayan ABD, ilk iş olarak ülkedeki diplomatlarını Polonya'ya kaydırdı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya'nın Ukrayna'nın doğusu konusunda adım atması üzerine daha önce başkent Kiev'den Liyv kentine çektikleri ABD diplomatlarını geçici süreliğine Polonya'ya çektiklerini açıkladı.
Blinken yaptığı yazılı açıklamada, "Güvenlik nedeniyle şu anda Lviv'de bulunan Dışişleri Bakanlığı personeli geceyi Polonya'da geçirecek. Personelimiz, Ukrayna'daki diplomatik çalışmalarına devam etmek ve acil konsolosluk hizmetleri sağlamak için düzenli olarak geri dönecektir." ifadelerini kullandı.
ABD'nin Rusya'nın saldırganlığı karşısında Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne olan bağlılığına işaret eden Blinken, ABD vatandaşlarına Ukrayna'dan derhal ayrılmaları yönündeki tavsiyelerini yinelediklerini belirtti.
Blinken, "Ukrayna'daki güvenlik durumu ülke genelinde öngörülemez olmaya devam ediyor ve kötüleşebilir. Herhangi bir Rus askeri operasyonunun sivil hava taşımacılığı ciddi şekilde kısıtlama olasılığı çok yüksek. Rus birlikleri, işgal planlarına benzer bir şekilde sınıra yaklaşmaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Rus birliklerine Ukrayna'nın sözde Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerine konuşlanma emri verdiğini kaydeden Blinken "Ukrayna'dan derhal ayrılma tavsiyemize rağmen bu bölgelerde kalmayı seçen ABD vatandaşları, dikkatli ve çevrelerine karşı tetikte olmalıdır. Bir saldırı durumunda, ABD vatandaşları sığınaklara sığınmalı ve ne zaman hareket etmenin güvenli olduğu konusunda büyük haber kuruluşlarını izlemelidir." değerlendirmesinde bulundu.
ABD Başkanı Biden, Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki bağımsızlık yanlısı yönetimleri tanıma kararına ilişkin, ABD'nin Kiev yönetimine tam destek verdiğini dile getirmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise, söz konusu kararı "Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne açık bir saldırı" olarak değerlendirmişti.