Irak'ın işgalinden yıllar sonra "keder ve pişmanlık" hissettiğini açıklayan Blair'in adı, İsrail medyasındaki haberle yeniden Orta Doğu'daki bir çatışmayla anılmaya başladı.
İsrail medyasında yer alan habere göre, İsrail, Blair'den Gazze'ye insani koordinatör olmasını istedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yakın kaynaklara göre, Netanyahu, Blair'in deneyimini, Gazze'de artan sivil kayıplarıyla ilgili endişeleri dindirmek için kullanmak istiyor.
Bir süredir görüşmeler yapıldığı iddia edilen Blair'in ofisi, "Resmi görev teklifi yapılmadı." açıklamasında bulundu.
Blair'in Sözcüsü, iddialarla ilgili "Sayın Blair'in İsrail'de bir ofisi var ve İsrail ile Filistinlileri ilgilendiren konularda çalışmalarını sürdürüyor. Ne yapılabileceği konusunda durumu bölgedeki ve başka yerlerdeki birçok insanla görüşüyor. Ancak şu ana kadar bir görev teklif edilmedi ya da kabul edilmedi." ifadesini kullandı.
İngiliz medyasına konuşan Blair'e yakın kaynaklar ise eski Başbakan'ın insani konularda bir şeyleri değiştirme umudu olmadıkça görevi kabul etmeyeceğini belirtti.
Blair, 2007'de başbakanlıktan ayrıldıktan sonra Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM), ABD ve Rusya'nın Orta Doğu Özel Temsilcisi olarak yaklaşık 10 yıl görev yapmıştı.
İngiltere'de 1997-2007 döneminde iktidarda bulunan Blair yönetiminin izleri, bugün Orta Doğu'da hala görülebiliyor.
Blair'in Orta Doğu'ya yönelik verdiği kararların bugüne etkileri düşünüldüğünde en başta Irak'ın işgaline yönelik kararları dikkati çekiyor.
Irak'ın 2003'te ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerince işgaline verdiği destek nedeniyle eleştirilen Blair'in, dönemin ABD Başkanı George Bush'a İngiliz Parlamentosunun onayını almadan destek güvencesi verdiği 2016'da açıklanan Chilcot Raporu'nda ortaya konmuştu.
30 bin İngiliz askerinin katıldığı Irak'ın işgalinde, 200 binden fazla Iraklı ile 200'e yakın İngiliz askeri hayatını kaybetmişti.
Chilcot Raporu'nda, Blair'in, Irak'taki kitle imha silahlarıyla ilgili parlamentoyu yanlış yönlendirdiği ortaya konulurken; Blair düzenlediği basın toplantısında, pişmanlık ve keder yaşadığını belirterek özür dilemişti.
Blair, Afganistan'ın işgalinde de ABD'nin yanında yer almış, ABD'nin Afganistan'dan çekilme kararını ise "Batı'ya olan inanç zayıflar." diyerek eleştirmişti.