Oxfam Novib'den yapılan yazılı açıklamada, Hollanda'nın Gazze'deki savaşa yönelik tutumu ve özellikle İsrail'e askeri teçhizat desteği nedeniyle Hollanda devletine dava açılacağı belirtildi.
Açıklamada, İsrail'e askeri yardım sağlamanın Hollanda'yı da İsrail'in ihlallerinde sorumlu hale getirebileceğine yönelik diplomatik kaynakların uyarısına rağmen, Hollanda hükümetinin F-35 savaş uçakları için İsrail'e parça tedarikine devam ettiği kaydedildi.
Tel Aviv'deki Hollanda Büyükelçiliğinin, Hollanda hükümetine sunduğu raporlarda, İsrail'in "uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlallerine" yol açabileceği şeklindeki uyarılarının basına yansıdığı aktarılan açıklamada, hükümetin buna rağmen hem kendi silah ihracat politikası hem de uluslararası anlaşmalar aleyhine hareket ederek İsrail'e askeri ekipman ve parça tedarikine devam etme kararı aldığı vurgulandı.
Açıklamada, PAX kuruluşu direktörü Martje van Nes'in de, "Askeri malların insan hakları ya da uluslararası insancıl hukuk ihlallerine katkıda bulunabileceği durumlarda, bu tür ihracatlar kesinlikle yasaklanmaktadır. Hükümetin açık uyarılara rağmen bilerek bundan sapması anlaşılır gibi değil. Bu da, onları, teçhizatın kullanılmasından müştereken sorumlu kılmaktadır." şeklindeki değerlendirmesine yer verildi.
Gazze'de devam eden bombardımanların insani yardım faaliyetlerini ciddi şekilde engellediği belirtilen açıklamada, şimdiye kadar 100'den fazla BM insani yardım çalışanının öldürüldüğü ve Oxfam Novib gibi birçok yardım kuruluşu personelinin bölgeyi terk etmek zorunda kaldığı vurgulandı.
Açıklamada, BM Genel Kurulu'nda insani ateşkes için yapılan oylamada Hollanda'nın sesini yükseltmeyi reddetmesi nedeniyle Gazzelilerin kendilerini terk edilmiş hissettiği ve ölümcül bir korku içinde yaşadığı ifade edildi.
Açıklamada, Uluslararası Af Örgütü Hollanda Şubesi Direktörü Dagmar Oudshoorn'in "Hollanda hem Uluslararası Adalet Divanına (ICJ) hem de Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) ev sahipliği yapıyor ve kendisini uluslararası hukukun savunucusu olarak sunmayı seviyor. Ancak hükümetimiz şu anda tüm güvenilirliğini yitiriyor. Gıda, su ve yakıt ablukası, halkın zorla yerinden edilmesi, okulların, hastanelerin ve gazetecilerin bombalanması gibi açık ihlallerin adı bile anılmıyor. Hollanda, (İsrail'e) silah parçaları tedarik ederek uluslararası insancıl hukuk ihlallerine suç ortağı olma riski taşımaktadır." şeklindeki ifadeleri aktarıldı.
Açılacak davada, Hollanda hükümetinden kendi politika çerçeveleri, (temel) yasal yükümlülükleri, AB Ortak Tutum Belgesi ve Silah Ticareti Antlaşması (ATT) gibi ilgili uluslararası anlaşmalar doğrultusunda hareket etmesi talep edileceği kaydedilen açıklamada, dava giderleri için yardım kampanyası yürütüleceği ve diğer insan hakları kuruluşlarının da davaya destek vermeye davet edileceği belirtildi.