İsrail’de bugün yapılacak seçimde 5. kez Başbakanlık için yarışan Netanyahu, Batı Şeria’daki yasadışı Yahudi yerleşimlerini ilhak etmeyi vaat etmişti. Netanyahu yeni röportajında “İsrail’e ilhak” etme planını ABD yönetimi ile koordineli şekilde yapacağını söyledi.
Kudüs ve Golan Tepeleri’ne yönelik hukuksuz hamlelerin ardından ‘Batı Şeria’ vaadiyle gündemde olan İsrail, 1967’de işgal edilen toprakların meşruiyetini ilan etme politikasını hızlandırdı. ABD’de Evanjeliklerin iş başında bulunması dolayısıyla bu gücü arkasına alan İsrail oldu bittilere hazırlanıyor. İsrail, Filistin topraklarını işgalini arttırdığı gibi bu konuda da uluslararası zemin bulmaya başladı. Bazı ülkeler Kudüs’e büyükelçiliklerini taşımak üzere sıraya girmiş durumda. Bu istila hamlesi ise son birkaç yılda adım adım geldi.
UNRWA DESTEĞİNİ KESTİ
ABD, İsrail işgaline desteği kapsamında ilk adımını Birleşmiş Milletler Filistin Mültecilerine Yardım Kuruluşuna (UNRWA) sağlanan katkıları keserek attı. UNRWA, aynı zamanda mültecilerin topraklarına dönmelerini sağlayacak çalışmalar yürütüyordu. ABD, sağladığı katkıyı keserek Filistinli mültecilerin İsrail’e dönüşlerini engelledi.
KUDÜS VE GOLAN ADIMI
ABD’nin İsrail’in istilasına zemin hazırlayan ikinci adımı Kudüs’ü başkenti olarak tanıma kararı oldu. Bu kararıyla İsrail konusunda politika değişikliğini açıkça ilan eden Washington, uluslararası camiadan destek bulamadı. Ancak bazı ülkeler İsrail büyükelçiliklerini Kudüs’e taşıma yönünde açıklamalarda bulundu. Bu gelişmeler devam ederken Amerika daha da ileri giderek Golan Tepeleri’nde işgalci İsrail’in egemenliğini resmen tanıdı.
SEÇİM VAADİ
İsrail, Filistin topraklarını istila hareketini fütursuzca genişletirken, işgal planlamalarında son hamle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Batı Şeria vaadi oldu. Netanyahu, ülkesinde bugün yapılacak seçimden galip çıkması durumunda Batı Şeria’da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini “İsrail’e ilhak” edeceği vaadinde bulundu.
TOPRAKLARINDAN SÜRECEK
Kısa bir süre önce Ürdün Kralı’yla Filistinli mültecilerin Ürdün’e kabulü konusunda pazarlık yapıldığı iddiası Ortadoğu basınında gündeme oturmuştu. Son dönemde yaşanan gelişmeler, Filistinlileri İsrail’den tamamen sürme planını hayata geçirmek üzere adımların hızlandırıldığını gösteriyor.
Netanyahu’nun kader seçimi
İsrail’de bugün yapılacak erken seçim, yolsuzluk soruşturmaları ile başı dertte olan Binyamin Netanyahu’nun da kaderini belirleyecek. Kamuoyu yoklamalarına göre, Netanyahu’nun partisi Likud’un önde olduğu, onu eski Genelkurmay Başkanı Benny Gantz’ın liderliğindeki Mav-Beyaz ittifakının takip ettiği tahmin ediliyor. İsrail basınına yansıyan kamuoyu araştırmalarına göre, Netanyahu, 5. kez başbakanlık koltuğuna oturmaya oldukça yakın. Netanyahu’nun liderliğini yürüttüğü Likud Partisinin 120 sandalyeli meclise 28-30 arasında milletvekili sokması öngörülüyor. Likud’un en yakın rakibi olarak gösterilen ve eski İsrail Genelkurmay Başkanı Benny Gantz ile eski gazeteci Yair Lapid’in kurduğu “Mavi-Beyaz” ittifakının ise 26-28 milletvekili çıkarması bekleniyor. Bu iki partiyi 10 ila 14 arasında milletvekili çıkarması öngörülen İşçi Partisi takip ediyor.
- ABD ile koordine edecek
- İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülkesinde yayın yapan “Kanal 12” televizyonuna yaptığı açıklamada, yeniden başbakanlık koltuğuna oturması halinde işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini “İsrail’e ilhak” etme planını ABD yönetimi ile koordineli şekilde yapacağını açıkladı. Bazı Arap liderlerle de Yahudi yerleşim birimlerini ilhak meselesini konuştuğunu dile getiren Netanyahu, “Bazı Arap liderlere bu konuyu görüştüğümü söyleyebilirim. Onlar da bizim toprağa olan bağlılığımızı anlıyor” dedi. Netanyahu bu konuda daha fazla ayrıntı vermekten ise kaçındı. İsrail başbakanı, işgal altında tutulan Suriye toprağı Golan tepelerindeki İsrail ilhakının tanınması için iki yıldır Washington’da lobi yaptığını da belirtti. Netanyahu daha önce yaptığı açıklamada, “Bağımsız bir Filistin devleti İsrail’in varlığı için bir tehdittir. Kudüs’ü bölmeyeceğim, Yahudi yerleşim birimlerini de boşaltmayacağım” ifadelerini kullanmıştı. Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.