İsrailli uzmanlar, İsrail'in ABD ve İran arasında askeri bir çatışmanın çıkması için çalıştığını ancak olası çatışmanın da herhangi bir tarafı olmak da istemediğini düşünüyor.
İsrail ile ABD arasındaki güçlü ilişkileri de göz önüne alan uzmanlar, İsrail'in, ABD'nin İran'a karşı askeri çatışma ya da sürtüşmelerinden memnun olacağına işaret ediyor.
Uzmanlar, ABD'nin İran'a karşı tutumunu destekleyen ve İran'a karşı her türlü adımı teşvik eden İsrail'in bu iki ülke arasındaki herhangi bir çatışmadan etkileneceğini belirtirken, Tel Aviv'in doğrudan çatışmaya taraf olmak istemese dahi kendisini ateşin ortasında bulacağını söylüyor.
İsrailli Orta Doğu uzmanı Avi Issacharoff, İsrail'in, İran'la ya da İran'ın Suriye, Lübnan ya da Irak'taki müttefikleri Şii milislerle askeri çatışma istemediğini, yalnızca nükleer meselesinde ABD'nin İran'a baskı yapmasını istediğini belirtti.
Issacharoff, "İsrail, ABD'nin İran'a ekonomik yaptırımlarının, bölgede İran tarafından desteklenen hareketleri ciddi bir şekilde etkileyeceğini, bunun da ciddi mali kriz yaşayan Hizbullah'a açıkça dokunacağını düşünüyor" dedi.
Bunun için İsrail'in, İran'ın gerek nükleer meselesiyle alakalı olarak gerekse bölgedeki faaliyetleri konusunda ABD'ye çok fazla istihbarat bilgisi naklettiğini dile getiren Issacharoff, ancak İsrail'in askeri çatışmaya girmek istememesinin onu ateş hattından uzak tutmayacağına işaret etti.
Issacharoff, İsrail'in, İran'la ya da müttefikleriyle askeri çatışmaya girmek istememesinin, onun İran ile ABD arasındaki muhtemel bir çatışma yaşandığında İran'ın saldırılarının dışında kalacağı anlamına gelmediğini belirtti.
İsrailli uzman, "İran, ABD'yle herhangi bir çatışmada Hizbullah, Hamas, İslami Cihad gibi bölgedeki örgüt ve hareketleri kullanarak İsrail'i hedef alacaktır. ABD, İran'a saldırdığında İran buna karşılık verecektir. ABD ve İsrail arasındaki güçlü ilişkiler nedeniyle en kolay karşılık da İsrail'i vurmaktır" diye konuştu.
İran ve ABD arasındaki muhtemel çatışma senaryosu bağlamında, İsrailli güvenlik uzmanı Amos Harel Haartez gazetesinde kaleme aldığı yazısında, Netanyahu'nun, nükleer faaliyetleri nedeniyle Tahran'a daha fazla yaptırımlar uygulanması, Tahran'ın Orta Doğu'daki terörist gruplara verdiği desteğin azalması hedefiyle Trump'ı göreve geldiğinden bu yana İran'a karşı daha saldırgan olma konusunda teşvik ettiğini vurguladı.
Ancak İsrail'in, ABD'nin İran'a karşı açacağı muhtemel bir çatışma cephesinde yer almayı pek düşünmediğini ifade eden Harel, bu nedenle İsrailli bakanlara İran'la ilgili açıklamalarda dikkatli olmaları uyarısı yapıldığını ekledi.
Harel, "ABD ve İran arasında tırmanan gerginliğin nereye varacağının bilinmemesi nedeniyle İsrail'in bundan sonra kuzey cephesinde de güvenlik tedbirlerini artırmasından söz edilebilir." ifadelerini kullandı.
İsrailli askeri uzman Alex Fishman ise Yedioth Ahronot gazetesindeki yazısında, İsrail'in aşamalı bir çatışmaya kendini hazırlaması gerektiğini, kendini bir çatışmanın içinde bulmasının muhtemel olduğunu belirtti.
Fishman, "ABD ile İran arasındaki herhangi bir askeri tırmanışta İran, ABD ile müttefiklerini hedef alacaktır. İsrail de bu noktada konuya dahil olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
İran'ın İsrail'e de saldırması halinde dört senaryo olabileceğini aktaran Fishman, füzelerin Irak'tan atılması ile füzelerin ve uçakların Suriye'den gönderilmesinin ilk iki senaryo olduğuna işaret etti.
Üçüncü senaryonun ise İran'ın askeri faaliyetlerini Lübnan'daki Hizbullah üzerinden yürütmesi olduğunu ancak bunun düşük bir ihtimal olabileceğini çünkü Hizbullah'ın ekonomik olarak zayıf bir durumda bulunduğunu öngören Fishman, dördüncüsünün ise Gazze'de İslami Cihad Hareketi'nin İsrail'e saldırılar düzenlemesi olduğunu kaydetti.
İsrail'in Eski Askeri İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabında yaptığı açıklamada, İran'ın Suriye, Lübnan ya da yurt dışındaki terör örgütleri üzerinden ABD'nin müttefiki İsrail'e karşı askeri tırmanışa geçebileceğini belirtti.
ABD ve İran krizine dair 5 senaryo ortaya atan Yadlin, bunları; "İranlılar 2020'de ABD'de demokrat bir başkan seçilmesini bekleyebilir, kontrolsüz bir tırmanış olabilir, daha iyi bir anlaşma için müzakere masasına gidilebilir, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un yaptığı gibi bir müzakerelere dönülerek, sorunlu bir anlaşma yapılabilir ya da İran anlaşmadan çekilerek nükleer programına devam edebilir." şeklinde sıraladı.
Yadlin, "Ne olursa olsun nihayetinde top ABD ve İsrail'in kalesine dönecek." ifadelerini kullandı.