Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in en büyük destekçisi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), bu yardımların önemli kısmını İsrail üzerinden ulaştırdı.
Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Hafter, 14 Şubat 2014'te meşru hükümete darbe girişiminde bulunarak ismini dünya kamuoyuna duyurdu.
Hafter'in en büyük destekçisi, Arap Baharı'nın getirdiği gelişmelerden hem en az etkinlenmek ve bölgedeki ipleri elinde bulundurmak isteyen BAE oldu.
BAE, 2014'ten bu yana müdahil olduğu Libya savaşında Hafter'e desteği, bölgesel düzeyde Suudi Arabistan ve Mısır'ın yanı sıra İsrail üzerinden sağladı.
Açık kaynaklarda yer alan bilgilere göre BAE, bir yandan Hafter için İsrail'de üretilen hava savunma sistemlerini temin ederken, diğer yandan Hafter milislerinin eğitimi için Mossad ajanlarıyla Ürdün ve Mısır'daki görüşmeleri koordine eden ülke olarak öne çıktı.
Açık kaynaklar ve güvenlik uzmanları tarafından ifşa edilen görüşmelerle ilgili bilgileri derledi.
İsrail Ulusal Güvenlik Uzmanı ve araştırmacı gazeteci Richard Silverstein, Ağustos 2017'de Middle East Eye için kaleme aldığı "Hafter: İsrail'in Libya'nın güçlü adamına verdiği gizli yardım, Afrika'da yeni bir dostu ortaya çıkardı" adlı makalede, İsrail'in Libya'da düzenlediği hava saldırılarından söz etmişti.
Silverstein, o dönem İsrailli üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı makalesinde, İsrail ordusunun Hafter için Libya'daki terör örgütü DEAŞ'ın ve diğer radikal örgüt hedeflerini vurduğunu belirtiyordu.
Gazeteci Silverstein, İsrail ordusunun Hafter'e direkt askeri yardım vermenin yanı sıra Libya'da önünü açmak için DEAŞ'ın Sirte'deki hedeflerini 25 Ağustos 2015'de bombaladığının altını çizmişti.
Silverstein'ın elde ettiği bir başka bilgi de İsrail'in Hafter'e yönelik yaklaşımı.
Makalede, İsrailli Hafter'i, "Arkadaşımızın arkadaşı, düşmanımızın düşmanı, bizim dostumuzdur. Hafter, Mısır, Ürdün ve BAE'nin dostudur. Aynı zamanda DEAŞ ile de savaşıyor." tanımlaması yer almıştı.
Başta Arap basını olmak üzere uluslararası medyada, Hafter ve Mossad'ın gizli görüşmeler gerçekleştirdiğine dair birçok haber son yıllarda ortaya çıktı.
Londra merkezli Arapça yayın yapan Arab el-Cedid Gazetesi 24 Temmuz 2017'de yayınladığı ve Hafter'in üst düzey bir komutanına dayandırılan haberinde, Hafter'in BAE aracılığında Mossad ajanlarıyla 2015-2016 yılları arasında Ürdün'de bir araya geldiğini belirtti.
Güvenlik gerekçesiyle ismi açıklanmayan kaynak, Mossad ve Hafter arasındaki görüşmelerin BAE'nin kanalları üzerinden gerçekleştirildiğinin altını çizerek, Hafter ile görüşen ajanların isimlerinin de "Ackerman ve Mizrachi" olduğunu, gerekirse iddiasını kanıtlamak için belgeler de getirebileceğini söylemişti.
Söz konusu haber İsrail ve Hafter tarafından yalanlanmadı.
Hafter ve Mossad görüşmelerini ifşa eden önemli bir haber de Tel Aviv'de ikamet eden İsrail güvenlik ve istihbarat uzmanı, Yossi Melman tarafından yazıldı.
Melman, 15 Nisan'da yine Middle East Eye için yazdığı haberinde, Libya dosyasını elinde tutan Mossad'ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfetah el Sisi ve onun İstihbarat Şefi Abbas Kemal ve Hafter ile birlikte nasıl hareket edileceğini ve operasyonlarının koordine ediliğini belirtmişti.
Melman'ın elde ettiği bilgilere göre Hafter, 2017-2019 yılları arasında birçok defa Mossad heyetleri ile Kahire'de bir araya geldi. Bilgilerde, Mossad'ın Hafter'in üst düzey yetkililerinin eğitilmesinde de Mossad'ın önemli bir rol oynadığı yazılıyordu.
İsrailli uzmana göre Mossad, Hafter milislerini sahada bilgi toplanması ve analizi, kontrol ve emir yöntemleri ile çatışma taktikleri hakkında bilgilendirdi.
Hafter ve İsrail arasındaki en önemli iş birliğinin bir parçası da, BAE'nin İsrail'den satın aldığı gelişmiş hava savunma sistemlerini Mısır üzerinden Hafter'in elinde tuttuğu Libya'nın doğusuna konuşlandırması.
Arab el-Cedid gazetesinde 10 Nisan'da yayımlanan habere göre BAE, Hafter'e destek için İsrail'den temin ettiği sofistike hava savunma sistemlerini gönderdi.
Haberde, Tel Aviv ve Abu Dabi yönetimleri arasındaki "Hafter iş birliği"nin ardından, sistem ilk önce Mısır'a gönderildiği ve ardından ülkenin doğusuna sevk edildiğini belirtildi.
İsrailli uzmanlar Hafter milislerine sistemi nasıl kullanacaklarına dair eğitimleri de verme taahhütünde bulundu.
Açık kaynaklarda yer alan bilgilere göre Hafter, 2015-2017 yıllarında BAE ve Mısır üzerinden Mossad ile geliştirdiği ilişkilerin neticesinde, komutanlarına eğitim verilmesinin yanı sıra askeri mühimmat da elde etti.
Libya'da, Mossad'ın Hafter milislerine keskin nişancı tüfeğiyle gece görüşlü dürbünlerin satın alınmasına yardımcı olduğu iddia edildi.
ABD Adalet Bakanlığı tarafından 20 Temmuz 2016'da yayınlanan bir belgede Iraklı bir Yahudi aileden gelen, 1951 İran-Tahran doğan eski Mossad Ajanı Ari Ben-Menashe ile Hafter arasında imzalanan bir sözleşme ortaya çıktı.
Belgede, Kanada vatandaşı Menashe'nin sahibi olduğu Dickens Madson Danışmanlık şirketinin, Hafter için ABD'de siyasi bağlantılar ve Kongre üyeleriyle görüşmeler sağlayacağına yer veriliyor.
Belgede, Menashe'nin bu hizmet karşılığında Hafter'den 6 milyon dolarlık bir ödeme alacağı yazılıyordu.
Kanada merkezli National Post'a konuşan Ari Ben-Menashe, 1992'e kadar dönemin İsrail Başbakanı Yitzhak Shamir'in özel istihbarat danışmanı olarak çalıştığını belirtiyor.
Menashe, 1989'da ABD tarafından İran'a yönelik ambargoyu delip silah satmaya çalıştığı gerekçesiyle tutuklandı ve 1 yıl New York'ta hapishanede kaldıktan sonra İsrail için çalıştığını belirterek serbest kaldı.
Libyalı Yahudiler Birliği Başkanı Rafael Luzon ve Iraklı Yahudi Edwin Shuker tarafından 29 Haziran- 2 Temmuz 2017'de düzelenen "Yahudilerin Libya'da Göçü'nün 50. yılı yıldönümü" vesilesiyle Yunanistan'ın Rodos adasında bir konferans düzenledi.
Rodos'taki Palace Hotel'de düzenlenen etkinliğe Hafter'ın Medya ve Kültür Bakanı Ömer el Gavayri gizli bir şekilde eşlik etmiş, dönemin İsrailli Meclisi Knesset Sözcüsü Yardımcısı Milletvekili Yehiel Bar ve İsrail İletişim Bakanı Eyüp Kara ile aynı karede bir fotoğrafı basına sızmıştı.