Gazze’de soykırım yapan İsrail, savaşı Lübnan’a yayma peşinde. Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, İsrail’in Litani Nehri'ni kısmen kontrol ederek su güvenlik alanını genişletmek istediğini belirtiyor. Yıldız'a göre adım, orta ve uzun vadede Orta Doğu’nun su denkleminde önemli sonuçlara yol açacak.
İsrail, 7 Ekim 2023'ten beri Gazze’ye yönelik yoğun saldırılarıyla birlikte bölgedeki gerilimi çevre ülkelere de yaymaya çalışıyor. Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’la çatışan İsrail, savaşa yeni cepheler ekliyor. Stratejik ve askeri güvenlik alanı oluşturduğunu iddia eden işgal devleti, aynı zamanda Golan Tepeleri ve Litani Nehri'ni kontrol ederek su güvenlik alanını da elinde tutmak istiyor. Konuya ilişkin Yeni Şafak'a konuşan Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, “İsrail’in bu harekatının hedeflerinden biri de su güvenlik alanını genişletmek olacaktır. Ancak bu harekat orta ve uzun vadede Orta Doğu’nun Su Denklemine yönelik sonuçları da beraberinde getirecektir” diye konuştu.
ORTA DOĞU’DA YENİ SU DENKLEMİ KURULUYOR
Lübnan’a saldırıların hedeflerinden birinin su güvenlik alanının genişletilmesi olduğunu söyleyen Yıldız, “İsrail bu kez Lübnan’a yeni sınırlarını tayin etmek için girecek ve bu bölgede kalıcı olacaktır. Bunun en temel nedeni bölgenin jeopolitiğinde son yıllarda yaşanan hızlı hareketlilik ve Suriye ve Irak’ın siyasi sınırlarının ve yönetimlerinin değişmesi ihtimalidir. İsrail bu harekatı ile Lübnan’ın resmi siyasi sınırlarını değiştirecek ve bölgede sınırların değişme sürecini hızlandıracak önemli bir adım atmış olacaktır. Bölgede sıcak çatışmaların artacağı ve yeni bir güvenlik dengesinin oluşacağı bir başka döneme girilecektir. İsrail’in bölgedeki Hizbullah güçlerini Litani Nehrinin kuzeyine itmesi halinde bu destabilizasyonun Lübnan’dan başlayacağı söylenebilir. Ancak bu harekat orta ve uzun vadede Orta Doğu’nun su denklemine yönelik sonuçları da beraberinde getirecektir” dedi.
YILLIK SU POTANSİYELİNİN YÜZDE 25’İ GOLAN TEPELERİ'NDEN
İsrail’in Lübnan’ın güneyine saldırılarının nedenlerinden birinin bölgede temin edeceği su güvenliği olduğunu söyleyen Yıldız, “Lübnan'ın hem ekonomik hem de ekolojik açıdan büyük bir öneme sahip olan Litani Nehri, İsrail’in su güvenliğini sağlaması ve bölgedeki sürekliliğini sağlaması bakımından kritik öneme sahip. Bu bağlamda İsrail’in yıllık su potansiyelinin yaklaşık yüzde 25’ini Golan Tepeleri’nden karşılaması gözünü Litani Nehri'ne dikmesine neden oldu.” İfadelerini kullandı.
NEHİRLER, İSRAİL’İN ASIRLIK PLANI
Lübnan’ın güneyinin su kaynakları bakımından zengin olduğunu söyleyen Yıldız, “Lübnan Dağları'ndan doğan Litani Nehri de dahil olmak üzere güney Lübnan'dan çok sayıda nehir geçmektedir. Bu nehirlerin kontrolü, birliklerin hareketini kontrol etmek de dahil olmak üzere önemli bir stratejik özellik taşımaktadır. Bu nehirler aynı zamanda savaşta taktik avantajlar için kullanılabilecek doğal savunma tahkimatları olarak da hizmet vermektedir. Aynı zamanda bu nehirler, İsrail’in asırlık planı olan su güvenliğini de oluşturuyor” dedi.
LOWDERMİLK PLANINI HAYATA GEÇİRMEYE ÇALIŞIYORLAR
Siyonist liderlerin henüz kurulmamış olan İsrail’in sınırlarını su havzalarına göre çizmeye ve Litani Nehri'ni de bu sınırlar içine almaya çalıştıklarını belirten Yıldız, “Yahudi göçleri sonucu bölgede nüfusun oldukça artmasıyla su problemi acil hale geldi. İsrail su kıtlığı problemini çözmek için uluslararası anlaşmaları ihlal eden bir projeyi hayata geçirdi. Lowdermilk Planı (1944) Ürdün Nehri’nin sularının yönünün tek taraflı olarak değiştirilip havza dışına çıkarılmasını, Yahudi yerleşimlerine su sağlanmasını ve Necef Çölü’nün sulanarak tarıma uygun hale getirilmesini öngörüyordu. 1953’te yapımına başlanan, İsrail ile Arap komşuları arasında çatışmalara sebebiyet veren, günümüzde halen çalışmakta olan İsrail Ulusal Su Taşıyıcı Kanalı Lowdermilk planı doğrultusunda yapılandırıldı. İsrail, dev boru hatları, açık kanallar, yer altı tünelleri ve pompa istasyonlarından oluşan bu 130 kilometrelik Taşıyıcı Su Hattı ile ülkenin kuzeyindeki su kaynaklarını güneydeki tarım arazileriyle buluşturdu. Lübnan’a yönelik saldırılar da bu planın hayata geçmesi için yapılan saldırılar” değerlendirmesini yaptı.