İsrail’in yeni konutları hangi Yahudi yerleşim birimlerinde inşa edeceği bilgisi verilmeyen haberde, söz konusu planın İsrail hükümetinin daha önce açıkladığı ve işgal altındaki Doğu Kudüs’ün etrafında yer alan Yahudi yerleşim birimlerinin Kudüs’e bağlanmasını öngören “Büyük Kudüs” planının bir parçası olduğuna vurgu yapıldı.
Galant’ın bu açıklamasının, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak tanımasından 3 hafta sonra yapılması dikkat çekti.
Binyamin Netanyahu başbakanlığındaki İsrail hükümetinin geçen çarşamba günü işgal altındaki Batı Şeria'nın Ürdün Vadisi (Ağvar) bölgesinde de 10 bin Yahudi’nin iskan edileceği 3 yeni Yahudi yerleşim birimi kuracağı açıklanmıştı.
Netanyahu hükümeti, son dönemde Batı Şeria ile Doğu Kudüs'te Yahudi yerleşim birimi inşa faaliyetlerine hız verdi.
İsrail'in 1967'den bu yana Batı Şeria'da 131, Doğu Kudüs'te 10, Batı Şeria'nın tepelerindeki bölgelerde ise 116 yerleşim birimi kurduğu ifade ediliyor.
Filistin topraklarındaki yerleşim birimlerinde yaklaşık yarım milyon, Doğu Kudüs'tekilerde 220 bin yerleşimcinin ikamet ettiği kaydedilirken, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşimcilerin sayısını kısa sürede bir milyona çıkarmayı istediği belirtiliyor.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in söz konusu planına tepki göstererek planın ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’e ilişkin kararının uygulanması anlamına geldiğini belirtti.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in hedefinin Kudüs’ü çevresindeki Filistin beldelerinden ayırmak ve “işgal devletine” ilhak etmek olduğu vurgulanarak “Bu sömürgeci cüret, Trump’ın Kudüs kararı olmasaydı olamazdı. İşgal devletinin Filistin halkına, toprağına ve mukaddesatına yönelik atacağı her adım ve işleyeceği ihlallerden Trump ve yönetimi sorumludur.” ifadesi kullanıldı.
Arap ve İslam dünyasına, Filistin halkına destek çağrısı yapılan açıklamada, Kudüs’teki Filistinlilerin tutunmasını sağlayacak projelerin geliştirilmesi gerektiğine dikkati çekildi.