Yediot Ahronot gazetesine mektup gönderen İsrailli askeri doktor, Gazze'deki soykırım ve çapulculuğu anlattı: Yağma kurumsallaştı. Yatak ve gaz sobası almayla başlayan olay, oyuncaklarla devam ediyor. Telefonlar, süpürgeler, motosikletler yağmalanıyor. Filistinli esirler infaz ediliyor.
İsrailli bir askeri doktor, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde evleri yağmalayıp, ateşe verdiğini ve Filistinli esirleri "yargısız infaz" ettiğini anlattı. Yediot Ahronot gazetesi baş analisti Nahum Barnea, Gazze Şeridi'nde 2 aylık askerliğini yakın zamanda tamamlayan Paraşütçüler Yedek Tugayı'ndaki bir doktorun mektubunu yayımladı. Doktorun adını açıklamayan Barnea, mektubu "kelimesi kelimesine" aktardığını kaydetti. Buna göre, 7 Ekim'de yaşananların İsraillilerde öfke ve intikam duygusu uyandırdığını, kendisini de etkileyen bu duyguların askerleri çeşitli alanlarda, "asiliğe" sevk ettiğini dile getiren doktor, "Ordu güçleri Gazze'deki evleri yağmaladı, yaktı ve esirleri idam etti" dedi. Gazze'den esir alınan 5 Filistinliden birini tedavi ettiğini anlatan İsrailli doktor, tedavi sırasında askerlerin tepkisiyle karşılaştığını, yaşanan arbede sonrasında İsrailli bir askerin Filistinli esiri öldürdüğünü kaydetti.
YAĞMACILIK KURUMSALLAŞTI
"Yağmanın neredeyse kurumsallaştığını" aktaran askeri doktor, "Evlerden büyük miktarda yatak, gaz sobası ve gaz tüpüne el konulmasıyla başlayan olay, masa, çocuklara yönelik küçük oyuncaklar gibi küçük hediyelik eşyaların alınmasıyla devam ediyor. Küçük ve daha az disiplinli güçler telefonları, elektrikli süpürgeleri, motosikletleri ve bisikletleri yağmaladı" bilgisini paylaştı. Yaşananlardan utandığını vurgulayan ve "bir noktada baş belası olarak görüldüğü için yorum yapmayı bıraktığını" dile getiren İsrailli askeri tabip "ordularının zarar verme amacıyla operasyonlar yürüttüğünü" belirterek şöyle devam etti:
"Ordu güçleri aralıklı olarak evleri yakmaya başlıyor ve tugay komutanı bunun kendisi için sorun olmadığını söylüyor. Askerlerin yayınladığı siyasi mesajların önünde neredeyse hiçbir engel yok; bunlar her zaman sağcı ve çoğu zaman aşırılıkçı. Ve liderler buna göz yumuyor."
