Cinayet zanlısı Yamagami Tetsuya'nın, "Kilise'ye yakın bir grubu desteklemesi sebebiyle Abe'ye kin beslediğini" belirtmesi sonrası, kamuoyunun dikkati FFWPU'ya çevrildi.
Hükümet, FFWPU'nun kurumsal yönetim yapısı, bağış toplama yöntemlerini tetkik etti ve yapının takipçileriyle mülakatlar düzenledi.
Bir yıla yakın süren araştırmada, FFWPU'nun eylemlerinin yasa dışı ve kamu refahına zarar verici bulunduğu ve tasfiye etme şartlarını kapsadığı kanaatine varıldı.
Eğitim ve Kültür Bakanlığı bünyesindeki Dini Tüzel Kişiler Konseyi, Birleşme Kilisesi'nin tasfiyesine yönelik mahkeme emri istenebileceği tavsiyesinde bulundu.
Bu doğrultuda Japonya Eğitim ve Kültür Bakanı Moriyama Masahito, yaptığı açıklamada, FFWPU'nun tasfiyesi için mahkeme emri isteyeceğini resmen duyurdu.
Moriyama, “Rapor toplama ile soru sorma hakkını kapsayan ve yaklaşık bir yıl süren dikkatli incelemeler sonucuna dayanarak, tasfiye kararı başvurusunda bulunacağız” dedi.
Dini Kuruluşlar Kanunu'nun 81. maddesi doğrultusunda FFWPU'nun kapatılmasının önünü açacak mahkeme emri, Tokyo Bölge Mahkemesinden talep edilecek.
Hem hükümet kanadının delillerini hem de Birleşme Kilisesi yetkililerinin tezlerini dinleyecek Bölge Mahkemesi, tasfiye emri verilmesine yönelik son kararı açıklayacak.
Emrin yayımlanması halinde "dini kuruluş statüsünü" yitirecek ve vergi muafiyetlerinden yoksun kalacak FFWPU'nun ülke içi dini faaliyetleri ise kısıtlanmayacak.
Benzer emirler, daha önce, 1995'te Tokyo Metrosu'na sarin gazıyla saldıran Aum Shinrikyo ile yöneticileri dolandırıcılıktan hüküm giyen Myokakuji örgütlerine karşı verilmişti.
Temmuz 2022'de meclis seçimleri arifesinde Abe, partisinin, Nara kentindeki açık hava etkinliğinde yaptığı konuşma esnasında uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmişti.
Cinayet zanlısı Yamagami Tetsuya, Birleşme Kilisesi (FFWPU) olarak tanınan dini yapılanmaya destek veren mesaj yayımladığı gerekçesiyle Abe'ye kin beslediğini belirtmişti.
Polis sorgusunda zanlı Yamagami'nin, FFWPU'ya yönelik annesinin bağışlarının, ailesini iflas ettirdiğini savunması sonrası Japon kamuoyu, siyaset-kilise ilişkilerine yönelmişti.
İktidardaki Liberal Demokrat Parti (LDP) içinde yapılan siyaset-kilise soruşturmasında 179 milletvekilinin, FFWPU ve yakın kuruluşlarla ilişkisinin bulunduğu ortaya çıkmıştı.