ABD’li Forbes dergisi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed El Nahyan’ın (MBZ) Ortadoğu’daki etkisine ilişkin dikkat çekici bir makale yayımladı. Muhammed bin Zayed’in, Ortadoğu’da daha güçlü etkisine rağmen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a (MBS) kıyasla daha az tanındığına dikkat çekilen makalede, BAE Veliaht Prensi’nin Ortadoğu’daki kirli planlarına ilişkin çarpıcı ifadeler yer aldı. Makalede, Muhammed bin Zayed için, İslami radikallik ile mücadele adı altında ülkesinin askeri ve finansal kaynaklarını bölgedeki demokratik eğilimli yapıları yıkmak için kullanan bir diktatördür” ifadesi kullanıldı ve Yemen’den, Mısır ve Libya’ya kadar işlediği savaş ve darbe suçlarına işaret edildi. Zayed’in ABD yönetimleri tarafından “tehlikeli ve dürüst olmayan biri” olarak tanımladığı belirtildi.
BAE Veliaht Prensi hakkında bazı insan hakları raporları ve yabancı diplomatların ifadelerine yer verilen makalede, Zayed’in mutlakiyetçi tavrı ile Yemen ve Libya gibi ülkelerde sonuçlarını kontrol edemediği çatışmalara sebebiyet verdiği vurgulandı. Uyguladığı politikalarla lanse edildiği gibi “Hürmüz Boğazı ve Ortadoğu’daki istikrarsızlığa çözüm sunmadığı ve aksine sorunun parçası olduğu” belirtisi.
Suudi Arabistan ile işbirliği yapan Muhammed bin Zayed’in, “Mısır tarihinin en baskıcı lideri” olan General Abdulfettah es-Sisi’nin Cumhurbaşkanı olduğu Mısır’daki darbede rol aldığı kaydedilen makalede, aynı zamanda Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’i silahlandırarak Birleşmiş Milletler (BM) tarafından desteklenen Trablus hükümetine karşı savaş açtığı vurgulandı.
Bununla beraber Zayed’in, ülkesinin Yemen’deki varlığını son zamanlarda azalttığı belirtilirken, perde arkasında ise Yemen’deki paralı savaşçılar ve ayrılıkçı gruplara verdiği askeri ve finansal destek sebebiyle bölgede yaşanan işkence, sivil ölümleri ve toplu göçler gibi insani sorunlarda başrolü oynadığına dikkat çekildi.
Ülke içinde oldukça karmaşık bir gözetleme ağı üzerinden kendisine muhalif isimleri tespit edip, hapse attırdığı vurgulanan Muhammed bin Zayed’in, aynı zamanda ülkedeki ABD, İngiltere ve diğer ülke vatandaşlarını da yakından izlettiği kaydedildi. BAE’nin ABD siber istihbarat servisi NSA ve İsrail askeri siber istihbarat birimi eski çalışanları ile geniş bir siber casusluk ağı kurduğu ortaya çıkmıştı.