ABD yönetimi, İran’da Ali Hamaney’den sonra en etkili ikinci isim olduğu belirtilen İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’yi Bağdat’ta düzenlediği suikastle öldürdü. Washington’un Süleymani’yi öldürmesi, Tahran’a savaş ilanı yorumuyla değerlendirildi. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatı ile düzenlenen operasyonda, Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis’in öldürüldüğünü açıkladı. ABD yetkilileri, Amerikan yapımı MQ-9 Reaper olarak bilinen insansız hava aracından atılan füzeler ile havaalanından ayrılmakta olan konvoya yapılan saldırının gerçekleştirildiğini belirtti. Süleymani’yi ve diğer Haşdi Şabi yetkililerini hedef alan saldırı dün gece, Bağdat Havalimanı çıkışında saat 01.00 sularında gerçekleşti. ABD hava saldırısında Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis’in yanı sıra İranlı askeri yetkililer, Tuğgeneral Hüseyin Cafer Penah, Albay Şehrud Muzafferniya, Binbaşı Hadi Tarumi, Yüzbaşı Vehid Zemaniyan ile Haşdi Şabi Halkla İlişkiler ve Protokol Sorumlusu Muhammed Rıza Cabiri, Hasan Abdulhadi, Haşdi Şabi Üyeleri Haydar Alive Muhammed eş Şibani’nin de ölenler arasında olduğu kaydedildi Kasım Süleymani, el-Mühendis ve diğer 8 kişi için başkent Bağdat’ta bugün cenaze töreni düzenlenecek.
Pentagon’dan yapılan “Süleymani ve Kudüs Gücü’nün yüzlerce Amerikalının öldürülmesinden sorumlu olduğu” ifade edilen açıklamada, “General Süleymani aktif olarak Irak ve bölgedeki Amerikan diplomat ve askerlerine yönelik saldırı planı yapıyordu” saptaması dikkat çekti. ABD Savunma Bakanı Mark Esper, saldırı öncesi, İran’ı hedef alan, “Artık oyun değişti. Gereken ne ise yapacağız” açıklamasıyla ABD’nin “önleyici müdahale” doktrinine döndünü dolaylı yoldan işaret etmişti.
Yerel kaynaklar, Kasım Süleymani’nin saldırıdan önce Lübnan’da olduğunu iddia etti. İddiaya göre Lübnan’dan karayolu ile Şam’a geçen Süleymani, buradan da Cham Wings havayoluna ait 6Q501 uçuş kodlu tarifeli uçakla Bağdat’a geçti. Süleymani’nin uçağının Bağdat’a 22.50 civarında indiği kaydedildi.
Saldırıya ilişkin açıklama yapan İran Dini Lideri Ayetullah Hamaney, kınama mesajında sert bir intikamın alınacağını vurgulayarak, “Süleymani’nin şehadeti bizim için acı vericidir ancak bu yoldaki zaferimiz katilleri için daha da acı olacaktır” ifadelerini kullandı. İran Devrim Muhafızları yayımladığı bildiride, Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral Süleymani’nin hayatını kaybettiğini doğrularken, İran Milli Güvenlik Konseyi olağanüstü toplantı kararı aldı. Olağanüstü toplanan Konsey’e yıllar sonra ilk kez Ali Hamaney’in başkanlık ettiği belirtildi. İran Devrim Muhafızları, Kasım Süleymani’nin öldürülmesinden sonra ABD’yi tehdit ederek, “ABD ya askerlerini toplasın ya da tabut siparişi versin” dedi. Ordu Sözcüsü Ramazan Şerif ise, Devrim Muhafızları ile bölgedeki müttefiklerinin bugünden itibaren yeni bir aşamaya geçeceğini ve ABD ile İsrail’in sevincinin “mateme dönüşeceğini” söyledi.
ABD'nin Bağdat Havalimanında SİHA saldırısıyla öldürülen Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani, Afganistan'dan Irak'a, Suriye'den Lübnan'a İran'ın bölgedeki politikalarını belirleyen, sahadaki en önemli ismiydi. Süleymani, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından "yaşayan şehit" olarak adlandırılıyordu. Doğrudan İran lideri Hamaney'e bağlı hareket eden Süleymani, 1998'den bu yana İran'ın ülke dışındaki askeri-istihbari operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanlığını yürütüyordu. Suriye'de çıkan iç savaşta etkin rol oynayan Kasım Süleymani, bölgede sivil katliamlarına imza attı. Süleymani, 2016 yılında, Esed rejimi ve Şii milisler tarafından kuşatılan Suriye'nin Halep kentinde katliam emri vermekle de suçlanıyordu. Suriye'de mezhep çatışmalarının fitilini ateşleyen Süleymani, özellikle Halep'in yerle bir edilmesinde büyük rol oynadı. Halep'te yaşanan sivil katliamlarının ardından bölgeye giden Kasım Süleymani, objektiflere poz vererek adeta katliamlarına imza attı. Süleymani'nin emrindeki İranlı General Seyid Cevad'ın komutasındaki teröristler, Halep'te sivilleri hedef alan saldırılar düzenlemişti. Süleymani'nin başında olduğu Kudüs Gücü, ABD'nin "yabancı terör örgütleri" listesinde yer alıyordu. Kasım Süleymani, Irak ve Suriye'deki faaliyetlerinden dolayı İran'ın en yüksek askeri nişanı olan Zülfikar Nişanı'nı almaya hak kazanan ilk ve tek kişiydi.
İran İslam Cumhuriyeti’nin dini lideri Ayetullah Hamaney, Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin ardından ülke genelinde 3 günlük yas ilan etti. Öte yandan İran’da cuma namazı sonrası birçok kentte düzenlenen gösterilerde, Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin, ABD tarafından öldürülmesine tepki gösterildi. İran devlet televizyonuna göre, Tahran’daki İmam Humeyni Musalla Camisi’nde cuma namazı sonrası binlerce kişinin katılımıyla gösteri düzenlendi. Gösteride, Süleymani’nin Irak’ın başkenti Bağdat’ta ABD’nin düzenlediği füze saldırısı sonucu öldürülmesine tepki gösterildi. Kirman, Kum ve Zahidan gibi diğer büyük kentlerle eş zamanlı düzenlenen protestolarda göstericiler, “Kahrolsun Amerika”, “Kahrolsun İsrail”, “Kahrolsun Velayeti Fakih karşıtları” şeklinde sloganlar attı.
Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından, bölgede tırmanan ABD-İran gerginliğinden "derin endişe duyulduğu" bildirildi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin ABD hava saldırısı sonucu Bağdat'ta öldürülmesine değinilerek taraflara itidal çağrısı yapıldı. Açıklamada, Türkiye'nin bölgede dış müdahalelere, suikastlara ve mezhepçi çatışmalara her zaman karşı olduğunun altı çizilerek, "Bu nedenle tüm tarafları sağduyu ve itidal içinde hareket etmeye, bölgemizin barış ve istikrarını tehlikeye atacak tek taraflı adımlardan kaçınmaya ve diplomasiye öncelik vermeye davet ediyoruz." ifadesi yer aldı.