Fransız çimento şirketi Lafarge’ın eski Üst Yöneticisi (CEO) Bruno Lafont, Suriye’deki faaliyetlerine devam edebilmek için terör örgütü DEAŞ’a ödeme yaptığı ortaya çıkan şirkete, o dönemde Fransız istihbaratının sızmış olduğunu itiraf etti. Şirketin 2007-2015 döneminde CEO’luğunu yapan Lafont, Fransız Liberation gazetesine verdiği röportajda, Fransız istihbarat unsurlarının, Lafarge’ın Suriye’deki faaliyetlerine 2014 yılına kadar sızdığı sonucuna vardığını belirtti. “Lafarge’ın Suriye’de faaliyetlerine devam edebilmek için terörist grupları 2013-2014 yıllarında finanse ettiği” anlatılırken bugün ulaştıkları bulguların bundan çok farklı olduğunu savunan Lafont, “Öğrendik ki Fransız devleti ve istihbarat servisleri ile Lafarge arasında çok özel bir ilişki varmış. Bu nedenle son yıllarda öğrendiğim her şeyi yargıya aktaracağım.” ifadelerini kullandı. Lafont, dönemin istihbarat yetkilileri, cumhurbaşkanlığı askeri danışmanı gibi devlet yetkililerinin ifadelerinin de savunma gizlilikleri kaldırılarak alınması gerektiğini anlattı.
Ancak bunlar yapılırsa gerçeklerin açığa çıkacağına dikkati çeken Lafont, “Sanırım devletin bizimle ilgilenmesinin bir nedeni, fabrikamızın bulunduğu alanın terör karşıtı koalisyon ve Fransa için çok stratejik bir yerde olmasıydı. Bu nedenle yetkililer, bizi en hafifinden ‘Suriye’de faaliyetlerimizi sürdürmeye’ teşvik etti. Bizi derken şahsımı değil, büyükelçiler ve diğer yöneticilerle temas halinde olan arkadaşlarımı kastediyorum.” görüşünü paylaştı. Lafont, öte yandan fabrikada devletin yürüttüğü faaliyetlerden ve terör gruplarına yapılan ödemelerden haberdar olmadığını savundu.
7 Eylül 2021’de Fransız şirketi Lafarge’ın, terör örgütü DEAŞ’ı Fransız istihbaratının bilgisi dahilinde finanse ettiğini kanıtlayan belgeler yayımlanmış ve dünya genelinde geniş yankı bulmuştu. Belgelere göre Lafarge, terör örgütü DEAŞ’la ilişkisi hakkında Fransız istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdi. Fransız istihbarat ve devlet kurumları, Lafarge’ı terörü finanse ederek insanlığa karşı suç işlediği konusunda uyarmadı ve bu durumu gizli tutanaklarda itiraf etti. DEAŞ, Lafarge’dan aldığı çimentoları sığınak ve tünel yapımında kullandı.
Fransa Yargıtayı, 7 Eylül 2021’de Lafarge’ın Suriye’de DEAŞ’lı teröristleri finanse etmesi nedeniyle “insanlığa karşı suça ortak olmak” suçlamasının yöneltilebilmesinin önünü açan kararı almış, Paris Temyiz Mahkemesi de 18 Mayıs’ta Suriye’de terör örgütü DEAŞ’a finansman sağladığı belgelerle ispatlanan Fransız çimento şirketi Lafarge’a “insanlığa karşı suça ortak olduğu” iddiasıyla soruşturma açılmasını onaylamıştı.
Dünyanın en büyük çimento şirketlerinden Fransız Lafarge, Suriye’de Mart 2011’de başlayan iç savaşa rağmen faaliyetini sürdürdü. Terör örgütü DEAŞ’ın bölgeyi ele geçirmesine rağmen üretim faaliyetlerini sürdüren şirket, 2014’ün sonlarında çalışmalarını sonlandırdı ancak şirketin Çelebiye bölgesindeki faaliyetlerini devam ettirebilmek için DEAŞ’a “haraç” ödemenin dışında örgütten malzeme ve akaryakıt temin ettiği ifşa oldu. Şirket, Temmuz 2015’te İsviçreli rakibi Holcim ile birleşerek isim değişikliğine gitti. Tesisin bir bölümüne 2015 başlarında yerleşen ABD ve Fransız askerleri, Türkiye’nin 9 Ekim 2019’da Suriye’de terör örgütlerine karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı öncesinde, yaklaşık 4,5 yıl boyunca buranın bir kısmını üs olarak kullandı. ABD’de de 18 Ekim’de Lafarge, New York Brooklyn’deki federal mahkemede anlaşma yoluna giderek “DEAŞ’a yardım” suçunu kabul etti ve 777,78 milyon dolar ceza ödemeye razı oldu.
Fransa, 2012 yılında Suriye İç Savaşı’nın başlangıcından bu yana sadece DEAŞ ile değil, terör örgütü PKK ve uzantıları diğer terör örgütleri ile de yakın ilişkiye sahip. PKK üyelerine sık sık devlet resepsiyonlarında ağırlayan Paris yönetimi, bir yandan Lafarge üzerinden DEAŞ’a yardım eli uzatırken, bir yandan da DEAŞ ile mücadele bahanesiyle PKK’ya yüksek miktarda yardım sağladı. Bazı uzmanlar, Fransa’yı Afrika’daki çeşitli örgütlerle de dirsek temasında olmakla suçluyor.