Han Yunus'ta bulunan ve Gazze’nin güneyinde hâlâ ağır hastaları tedavi edebilen iki sağlık tesisinden biri olan Nasır Hastanesi ise, İsrail saldırıları nedeniyle kapana kısılmış Filistinliler için hayatta kalabilmek için son adres konumunda. Daha önce Şifa Hastanesi gibi birçok sağlık tesisinde katliam ve işkencelere imza atan terör devletinin şimdi de Nasır Hastanesi’ni hedefe koyması, katliam endişelerini artırıyor. Hastanenin arazisinde 850’si hasta olmak üzere 18 bin kişinin barınmaya çalıştığı kaydediliyor. Hastaneye yapılan saldırılar nedeniyle kimse hastaneye girmeye cesaret edemezken, sağlık görevlilerinin ölen kişilerin çokluğu sebebiyle tesis arazisinde mezar kazdıkları bildirildi.
Öte yandan İsrail ordusunun, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Birleşmiş Milletler (BM) tesisine düzenlediği saldırıda ölenlerin sayısının 12'ye çıktığı belirtildi. BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Gazze Direktörü Thomas White, yaptığı yazılı açıklamada, "Han Yunus'ta sivil bölgelere yönelik süregelen saldırılar kesinlikle kabul edilemez ve derhal durdurulmalıdır. İnsanlar öldürülüyor ve yaralanıyor" ifadesini kullandı.
Han Yunus'taki Nasır ile Filistin Kızılayı bünyesindeki El-Emel Hastanesi yakınındaki çatışmalara ilişkin White, saldırıların hastaneleri kuşattığını, sağlık personelinin, hastaların ve yerinden edilmiş Filistinlilerin dehşete düştüğünü ve mahsur kaldığını belirtti. White, el-Hayr Hastanesi'nin hizmet dışı kaldığını, aralarında sezaryen ile doğum yapanların da bulunduğu hastaların gece yarısı tahliye edildiğini ifade etti. UNRWA Gazze Direktörü, "Han Yunus'taki durum, uluslararası insancıl hukukun temel ilkeleri olan saldırıların gerçekleştirilmesinde ayrım, orantılılık ve önlem alma konusunda sürekli başarısızlığın altını çiziyor. Bu kabul edilemez ve durdurulmalıdır" değerlendirmesinde bulundu. Nasr Hastanesi avlusu ve çevresinde, yerinden edilmiş 7 binden fazla Filistinli yaşam mücadelesi veriyor.