NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: Türkiye ve Yunanistan teknik görüşme kararı aldı

Doğu Akdeniz'de Türkiye ve Yunanistan'ın enerji rekabeti, NAVTEX savaşı ve kıta sahanlığı geriliminin merkezinde Meis Adası var. Yunanistan ve Türkiye'yi çatışmanın eşiğine getiren bu adanın statüsüne ilişkin hangi ülke, neyi savunuyor? Çatışma Hattı'nın perde arkasına gelin birlikte bakalım..

Yunanistan'ın F-16 savaş uçakları ile gerçekleştirdiği provokasyonun ardından Meis adasına asker konuşlandırması Doğu Akdeniz'deki askeri gerilime yeni bir boyut kazandırdı. Son birkaç aya kadar enerji rekabeti ve hidrokarbon aramaları ile gündeme gelen Doğu Akdeniz her geçen gün güvenlik sorunu haline geliyor. Bölgede Türkiye'ye yöneltilen askeri tehditleri değerlendiren uzmanlar, "Bu tehditler S-400'lerin satın alınmasının ne kadar doğru ve zamanlı bir karar olduğunu gösteriyor. S-400'lerin kurulumu ve aktivasyonu kısaca Doğu Akdeniz'i uçuşa yasak bölge haline getirir. Bu bir savaş durumunda Türkiye'yi büyük avantaj sağlar." değerlendirmesinde bulundu.

Libya ile imzaladığı deniz yetki sınırlandırma anlaşması ile Akdeniz'deki batı sınırlarını belirleyen Türkiye, Yunanistan başta olmak üzere birçok ülkeyi rahatsız etti. Bu anlaşma sonrası Doğu Akdeniz'de adalar üzerinden hak iddia eden Yunanistan hükümeti, bölgede psikolojik üstünlük sağlamak için Mısır ve İtalya ile anlaşmalar imzaladı. Yunanistan'ın önümüzdeki günlerde Meis Adası'nı kullanmak suretiyle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile MEB anlaşması imzalayabileceğini belirten Genelkurmay İstihbarat Daire Eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin, "Türkiye bu provokasyona karşı bir an evvel Akdeniz'de doğu sınırlarını belirlemesi gerekir. Türkiye sanki İsrail ve Mısır ile anlaşmış gibi burada münhasır ekonomik bölge ilanını hemen yapmalıdır" dedi.