Stoltenberg, İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamında katıldığı oturumda, Çin ve Rusya-Ukrayna savaşı hakkında soruları yanıtladı.
Küresel güvenlik tehditlerinin değişen doğasına vurgu yapan Stoltenberg, NATO'nun bölgesel bir ittifak olmaya devam ettiğini, ancak dünyada yaşanan güvenlik tehditleri ve çatışmaların yalnızca bölgesel değil, küresel etkilerinin olduğuna değindi.
Jens Stoltenberg, savaşların öngörülemez doğasına rağmen Ukrayna'nın Rusya'ya karşı koyma kabiliyeti konusunda iyimser olduğunu ifade ederek, Ukrayna'nın, "beklentilerin aksine" Karadeniz'de "önemli" askeri zaferler elde ederek, Rus donanmasını püskürttüğünü ve kilit bölgeleri güvence altına aldığını söyledi.
Ukrayna'ya desteğin süreceği mesajını veren Stoltenberg, "Ukrayna'ya verilen destek hayırseverlik değil, kendi güvenliğimize yaptığımız yatırımlardır ve bu nedenle müttefikler eşi benzeri görülmemiş bir destek sağlamıştır." dedi.
Stoltenberg, savaşın Rusya'ya maliyetinin ağır olduğuna değinerek, "Büyük bir ekonomik ve siyasi bedel ödüyorlar. Siyasi olarak daha da izole olmuş durumdalar. Yapmamız gereken, Putin'in, bu savaşı sürdürmenin çok yüksek bedeli olacağını, bir noktada anlamasını sağlamak ve ardından oturup Ukrayna'nın egemenlik ve bağımsızlığına saygı gösterilen çözüm için müzakere olasılığını en üst düzeye çıkarmaktır." ifadesini kullandı.
Rusya ve Ukrayna arasında müzakerelerin başlamasının, Ukrayna'nın savaş alanında zafer kazanmasıyla doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayan Stoltenberg, şunları kaydetti:
"Bu savaşın barışçıl ve adil bir şekilde sona ermesini istiyoruz. Bunun yolu da Ukrayna'ya daha fazla silah vermekten geçiyor. Dolayısıyla askeri desteğimiz ne kadar caydırıcı olursa diplomatların başarılı olma ihtimali de o kadar artar. Putin'in şu anda barış istediğine dair bir belirti yok ama Ukrayna'yı askeri olarak desteklemekten vazgeçmeyeceğimizi anladığında masaya oturacak ve konuşmalar başlayacaktır."
Jens Stoltenberg, Çin'in artan askeri kapasitesinin, küresel tehdit oluşturduğuna işaret ederek, Pekin yönetiminin Güney Çin Denizi'ndeki eylemlerinden duyduğu endişeyi dile getirdi.
NATO'nun Asya'daki meselelerle ilgilenmesinin, bölgeye yayılmakla değil, Çin'in küresel çapta nüfuzunu artırdığı gerçeğiyle ilgili olduğunu belirten Stoltenberg, Çin'in teknoloji ve ekonomide güçlenen konumunun, NATO'nun güvenliğiyle doğrudan ilişkili olduğunu anlattı.
Stoltenberg, Japonya ve Güney Kore'nin, Ukrayna'da yaşananlardan endişe duyduğunu aktararak, "Çünkü Putin Ukrayna'da ne kadar başarılı olursa Pekin'in güç kullanma ihtimalinin o kadar artacağını biliyorlar. Dolayısıyla her ne kadar bölgesel odaklı bir örgüt olsak da küresel bir yaklaşım sergilememiz gerekiyor. Dünya birbirine bağlı ve elbette NATO da bundan etkileniyor." görüşünü paylaştı.