İsrail'de aşırı sağcı hükümete karşı "göç kampanyası" düzenlendi.
"Ülkeden Birlikte Ayrılalım" adı altında faaliyet gösteren İsrailli grup, Binyamin Netanyahu liderliğinde kurulacak aşırı sağcı hükümetin izleyeceği öngörülen politikalardan dolayı, vatandaşları ülkeden göç etmeye davet ediyor. Grubun Facebook, Twitter, Whatsap ve Telegram gibi sosyal medyada başlattığı kampanyaya yüzlerce kişi destek verdi.
Gruba öncülük eden İsrailli Yaniv Gorelik, Facebook hesabındaki paylaşımında, "Ülkede olup bitenleri göz önünde bulundurarak yurt dışına intikal etmeye mecbur kalmamız gibi seçeneklere hazırlık yapmalıyız. Benim için ülke önemli ancak gelişmeleri ve yeni kurulacak hükümetin neler yapacağını görebiliyoruz." ifadelerini kullandı.
Telegram hesabında da paylaşımlarda bulunan Gorelik, İsrail'de rejimin değiştiği ve hayatın artık eskisi gibi olmadığı için "Ülkeden Birlikte Ayrılalım" grubunu oluşturduklarını belirtti.
Grubun sosyal medyadaki "göç kampanyaları", İsrail yerel medyasında da yer aldı.
Ülkede koalisyon hükümetini kurması beklenen siyasi partilerden ise konuyla ilgili henüz bir yorum yapılmadı.
Söz konusu grubun destekçileri, Likud Partisi Genel Başkanı Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı hükümetin kurulmasına karşı İsrail'de düzenlenen gösterilerde de aktif yer alıyor.
İsrailli laik ve solcu kesimler, ülkede sağcı milliyetçi partilerin koalisyon hükümetiyle güçlenmelerinden endişe ediyor.
Son yıllarda erken seçim ve koalisyon krizi sarmalına girilen İsrail'de 1 Kasım'da yapılan erken genel seçimde, eski başbakan ve muhalefet lideri Binyamin Netanyahu'nun başını çektiği sağ bloktaki partiler, 120 sandalyeli Meclise 64 milletvekili göndererek açık bir zafer kazanmıştı.
Yeni hükümetin, İsrail siyasi tarihindeki "en sağcı" hükümet olması bekleniyor.
Netanyahu öncülüğündeki sağ blok, aşırı dindar Yahudi partilerden Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği ile aşırı sağcı, ırkçı ve şiddet yanlısı politikalarıyla bilinen Dini Siyonizm ve Yahudi Gücü partilerinden oluşuyor.
Bu partilerin yeni hükümette önemli mevkiler elde edecek olması, Filistinlilerin yanı sıra başta ABD yönetimi olmak üzere İsrail’in Batılı müttefiklerini de endişelendiriyor.