Laik görüşlü olmasıyla tanınan Netanyahu'nun daha önceki konuşmalarında Tevrat'tan nadiren alıntı yaptığı biliniyor.
Netanyahu, 28 Ekim akşamı düzenlediği basın toplantısında, "orduların selameti için dua ettiğini; Allah'tan onların önünde düşmanlarını hezimete uğratmasını, düşmanların teslim olmasını, onları kurtuluş ve zaferle taçlandırmasını dilediğini" söyledi.
Netanyahu, 25 Ekim'deki konuşmasında, yine Tevrat'tan alıntı yaparak "kehanet" söylemine yer verdi.
Konuşmasının sonunda İsraillilere seslenerek, "Ortak gücümüz ile haklılığımızı ve Yahudi halkının ebediliğine olan derin inancımızla Hamas'a karşı Yeşaya kehanetini göreceğiz." diyen Netanyahu, Tevrat'ın "Yeşaya" kitabından şu alıntıyı (60:18) yaptı:
Netanyahu, 9 Ekim'deki konuşmasında Tevrat'ın Samuel kitabındaki "İsrail'in sonsuzluğu yalan söylemez" ifadesine işaret ederek, "İsrail'in kuruluşunun bir mucize; bir iman ve çalışma örneği" olduğunu dile getirdi.
Olayların patlak verdiği 7 Ekim'deki konuşmasında da Netanyahu, "İsrail halkının kahramanlarının yolunda ilerlediğinizi unutmayın; Yeşu, Yahuda Makkabi, 5708 yılı (İbrani takvimininin miladi karşılığı olarak 1948 yılı) ile tüm İsrail savaşlarının kahramanlarının yolu." ifadelerini kullandı.
Netanyahu ayrıca konuşmalarında "iyilik kötülüğe galip gelir, ışık karanlığa galip gelir" ve "Yaşasın İsrail halkı!" ifadelerini de kullanıyor.
İsrailli sol görüşlü aktivist ve analist Haham Elhanan Miller, yaptığı açıklamada, İsrail'de liderlerin savaş dönemlerinde Tevrat'tan alıntı yapmasının normal ve alışılmış bir durum olduğunu belirtti.
Miller, Netanyahu'nun Tevrat'tan alıntılar yapmasının aynı zamanda bir tür halkla ilişkiler çalışması olduğunu; insanlara inançlı ve kararlı olduğunu göstermek istediğini söyledi.
İsrail'de pek çok kişinin Hamas'ın 7 Ekim saldırılarındaki güvenlik zafiyetinden Başbakan Netanyahu'yu sorumlu tuttuğu, Başbakan'ın ise bu konuda suçu güvenlik ve istihbarat kurumlarına atmaya çalıştığı ancak Netanyahu'nun siyasi geleceğinin sallantıda olduğu yorumları yapılıyor.