Nijer, Batı ve ECOWAS’ın “Geri çekilin yoksa saldırırız” tehdidine boyun eğmezken, ülkeye yönelik askeri müdahale planları şimdilik rafa kalktı ve ibre diplomasiye döndü. Gelişmeleri henüz darbe olarak nitelemeyen ABD’nin Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland, Nijer’i ziyaret ederek bazı cunta yetkilileriyle bir araya geldi. Nuland’ın Nijer’e gelişi, darbe sonrası ilk üst düzey ziyaret olarak kayıtlara geçti. Nuland, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın talebi üzerine Nijer’i ziyaret ettiğini belirterek “Bu sorunları diplomatik olarak çözmeye çalışıp çalışamayacağımızı, bazı müzakereleri başlatıp başlatamayacağımızı görmek istedik” ifadesini kullandı. Devrik lider Muhammed Bazoum ve cunta lideri Abdurrahmane Tchiani ile görüşme talebinin reddedildiğini kaydeden ABD’li diplomat, istişarelerin “Son derece samimi, zaman zaman da oldukça zor” geçtiğini bildirdi.
Devrik yönetimin Başbakanı Ouhoumoudou Mahamadou, Nijer’de yönetime el koyan cuntanın Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) ile görüşme talebinde bulunduğunu söyledi. Mahamadou, cuntaya verilen sürenin dolmasına rağmen askeri operasyon düzenlemeyen ECOWAS’ın bu kararı hakkında, “Bizim amacımız ECOWAS’ın askeri müdahalesi değildi. Müdahale etmedikleri için de hayal kırıklığına uğramadık. Amacımız askeri müdahale değil, demokrasinin yeniden tesisi” değerlendirmesinde bulundu. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de Nijer’deki sorunun diplomatik yollarla çözülmesinin önemine işaret etti. Tajani, ECOWAS’ın Nijer’deki askeri cuntaya, Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’un serbest bırakılması ve yeniden görevine dönmesi için verdiği sürenin dolmasının ardından, ültimatomun süresinin uzatılmasını istedi. İtalyan bakan, “Avrupa’nın silahlı çatışmaya girme lüksü yok. Afrika’nın yeni sömürgecisi olarak görülemeyiz” ifadelerini kullandı.