İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, nükleer anlaşma konusunun yeniden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) ele alınmasının İran'ın kırmızı çizgisi olduğunu söyledi.
Nükleer anlaşma konusunun yeniden BMGK'de ele alınması ve yaptırımlara geri dönülmesinin İran'ın kırmızı çizgisi olduğunu belirten Arakçi, "Eğer 4 1 ülkeleri 60 gün içinde İran'ın nükleer meselesini BMGK'ye götürür ve geçmişteki yaptırımlar yeniden uygulanırsa, nükleer anlaşma tamamen ortadan kalkar. Bu durumda karşı taraf İran'ın kesin ve güçlü cevabını görecektir." diye konuştu.
Avrupa Birliği ülkelerinin İran'ın çıkarlarını temin etmesi gerektiğini dile getiren Arakçi, "ABD'nin nükleer anlaşmadan çıkışından önce İran'ın petrol satışı günlük 2,8 milyon varildi. Tekrar bu şartlara dönülerek petrol geliri sağlanmalıdır. İran'ın nükleer anlaşmadan çekilmesi gündemimizdedir. Bu mesele aşama aşamadır. Eğer karşı taraf taahhütlerine geri dönerse İran da taahhütlerine dönecektir." değerlendirmesinde bulundu.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı, ülkedeki mülteciler konusuna da değindi. İran'da 3 milyondan fazla Afganistan vatandaşı olduğunu aktaran Arakçi, şu bilgileri paylaştı:
"İran'da çalışan Afganlar yılda 3 ila 5 milyar avroyu İran'dan çıkarıyor. Aynı zamanda 468 bin Afgan İran okullarında ücretsiz eğitim görüyor. Bir kişinin yıllık maliyeti 600 avro. Üniversitelerde okuyan Afgan sayısı ise 23 bindir ve kişi başı yıllık 15 bin avro harcama yapılıyor."
Genel olarak mültecilerin İran'a maliyetinin 8 milyar avro olduğuna dikkati çeken Abbas Arakçi, "Eğer yaptırımlar etkili olur ve petrol satışımız sıfıra inerse İran, ekonomisi için özel bir siyaset uygulamak zorunda kalacaktır. Bu şekilde devam etmemiz mümkün olmayabilir. Ekonomik baskılar artarsa Afgan kardeşlerimizden İran'ı terk etmelerini isteyebiliriz. İnsani açıdan böyle bir şeyin olmasını istemeyiz ancak mecbur kalırsak bu adımları atarız. Bunun sonuçları da Afganistan'ı krize sokan ABD'nin sorumluluğundadır." dedi.
Ruhani, anlaşmada kalan ülkelerin bu süre zarfında özellikle petrol ve uluslararası bankacılık konularında İran'ın çıkarlarını koruyacak adımlar atmamaları durumunda sonraki aşamada "uranyum zenginleştirme çalışmalarına getirilen yüzde 3,67 zenginleştirme sınırını tanımayacaklarını" ve "Arak Ağır Su Reaktörü'nün modernizasyonuna başlayacaklarını" belirtmişti.
ABD yönetimi, nükleer anlaşmadan Mayıs 2018'de tek taraflı çekilerek İran'a yönelik yaptırımları geri getirmişti.