Suriye Milli Ordu Medya Ofisi sorumlularından Riyad Hatip, PKK’nın DEAŞ sağ ele geçirdiği Milli Ordu askerlerine DEAŞ ile aynı işkence metodlarını uyguladığını ve naaşlarını yakarak öldürdüğünü söyledi. Riyad Hatip, PKK’nın son 2 yılda işkence ile şehid ettiği muhalif asker sayısının 110’u aştığını anlattı.
Uluslararası Koalisyon adına DEAŞ’a karşı savaşan Ürdünlü pilot Muaz Kesasibe Rakka’da sağ olarak ele geçirildi. Muaz el Kesasibe terör örgütü tarafından Şubat 2015’te vahşice yakılarak infaz edildi. DEAŞ, sınır hattında ele kaçırılan 2 Türk askeri ve bir çok Suriyeli sivili de aynı yöntemlerle şehit etti. Milli Suriye Ordusu Medya Ofisi Sorumlularından Riyad Hatip, PKK, Ayn Dakne, Rakka, Deir el Zor ve Haseke’de 80’den fazla Milli Ordu mensubu ve Suriyeli sivili yakarak katletti. Bu infaz emirlerini veren isimler ise BM ve Batılı ülke yöneticileri tarafından muhatab alınmaya devam ediyor. DEAŞ’ın vahşi infazları lanetlenirken PKK’nın benzer cinayetlerine sessiz kalınıyor’ dedi.
Barış Pınarı Harekatı kapsamında Resulayn cephesinde naaşı PKK tarafından yakılan Lebib Cebir örgütün son kurbanı oldu. Riyad Hatib Lebib Cebir’in yakalanma ve infaz sürecini şu sözlerle özetledi:
Milli Ordu askerlerinden Lebib Cebir Resulayn Cephesine giren ilk birlikler arasında yer alıyordu. Kendisi 2 Kolordu bünyesinde savaşıyordu ve 24 yaşında idi. Lebib kardeşimiz, El Menaşir köyünde girdiği çatışmada yaralandı. Yaralı olarak sığındığı ev sakinleri PKK’ya yakın isimler olduğu için onu terör örgütüne teslim ettiler. Omuzundan yaralanmıştı ve hayati tehlikesi yoktu. Ancak Lebib Cebir’e çok büyük işkenceler yapıldığını gördük. En sonunda yaktılar ve naaşını öylece teslim ettiler. Barış Pınarı Harekatı’nda benzer 2 olay daha yaşandı. PKK ile DEAŞ arasında hiçbir açıdan fark yok. İkisi de insanlığa karşı aleni suç işliyor. Fakat bazı ülkeler DEAŞ konusunda sergilediği hassasiyeti PKK konusunda göstermiyor.
Deir el Zor’a bağlı Muhasin bölgesinde Esed ve PKK karşıtı 20 genç PKK eliyle yakıldı. Muasan bölgesinden Suheyl Mustafa, PKK ve Esed güçlerine karşı mücadele eden kardeşi ve 20 arkadaşının benzersiz bir vahşetle yakıldığını ve naaşlarının ibret amacı ile teşhir edildiğini söyledi. Suheyl Mustafa, PKK ve DEAŞ’ın halkı korkutma ve terör düzenini tesis etme konusunda aynı yöntemleri kullandığını vurguladı.
Tel Abyat’a bağlı El Sert köyünden Ahmet Burhan Dede, yaralı halde PKK’nın eline düşen ve terör örgütü mensupları tarafından yakılarak öldürülen bir diğer isim. Ahmet Burhan Dede’nin kardeşi Muhammed Dede, PKK barbarlığının detaylarını yenisafak.com’a anlattı. Abisi ile birlikte Resulayn’a bağlı Kindar kasabasını PKK’dan temizleme operasyonuna katıldıklarını söyleyen Muhammed Dede, akşam saatlerinde şiddetli çatışmalar sonrası abisinin izini kaybettiklerini belirtti. Muhammed Dede, gece boyu süren aramalarımıza rağmen ağabeyimi bulamadık. Sabah Ahmet Burhan elimizde haber gönderdiler. Bizden birkaç esiri vermemiz halinde ağabeyimi salıvereceklerini söylediler. Kabul ettik ancak 3 gün oyladılar ve sonrasında yaralı kardeşimi yakarak öldürdüler. Naaş üzerinde çok ağır işkence izleri vardı. Bu örgütü 2012 yılında bize musallat eden güçler tüm bu terör suçlarını yok saymaya devam etse de biz bu virüsten kurtulma adına yemin ettik. Benim kardeşim 1983 doğumluydu ve 3 çocuğu yetim kaldı. Bu bölgede binlerce PKK yetimi çocuk ve dul kadın var. Bu örgütle ve destekçileri ile savaşmak bizim için bir haysiyet mücadelesedir’ diye konuştu.