Rusya’nın Londra Büyükelçisi Alexander Yakovenko, Rusya vatandaşı çifte ajan Sergey Skripal ile kızı Yulia'nın durumu ve zehirlenmelerine ilişkin yürütülen soruşturma hakkında bilgi taleplerinin, İngiliz makamlarınca yanıtsız bırakıldığını belirterek, "Maalesef olayın üzerinden 18 gün geçmesine karşın Dışişleri Bakanlığından veya polisten hiçbir resmi yanıt alamadık." dedi.
Yakovenko, büyükelçilikte düzenlediği basın toplantısında, zehirlenen çifte ajan Sergey Skripal ile kızı Yulia’nın durumu ve soruşturmayla ilgili defalarca bilgi talep ettiklerini söyledi.
İngiliz makamlarının, taleplerini yanıtsız bıraktığını belirten Yakovenko, "Maalesef olayın üzerinden 18 gün geçmesine karşın Dışişleri Bakanlığından veya polisten hiçbir resmi yanıt alamadık." dedi.
Yakovenko, Viyana Sözleşmesiyle güvenceye alınan diplomatik temsilciliklerin kendi vatandaşlarına ilişkin bilgi alma haklarından yararlandırılmadıklarını kaydetti.
İngiliz makamlarının, olayda kullanıldığı iddia edilen kimyasal maddenin örneklerini de kendilerine sağlamayı reddettiğini ifade eden Yakovenko, "Aldığımız tek yanıt Yulia Skripal’in sağlık durumuna ilişkin bir sözlü nota oldu." diye konuştu.
Yakovenko, Sergey Skripal’in aynı zamanda İngiliz vatandaşı olmasını gerekçe gösteren Dışişleri Bakanlığının, çifte ajanla ilgili bilgi vermeyi ise tamamen reddettiğini söyledi.
Büyükelçi Yakovenko, Skripal ile kızının hangi hastanede tutulduğunun ve ne tür bir tedavi uygulandığının bile açıklanmadığını ifade etti.
İngiltere’nin Skripal olayına ilişkin soruşturmayı gizli tutmasını ve bilgi paylaşmamasını eleştiren Yakovenko, saldırıda kullanıldığı öne sürülen “Novichok” adlı kimyasal madde ile ilgili cevaplanması gereken sorular olduğunu kaydetti.
İngiliz makamlarının bu maddeyi o kadar kısa süre içinde nasıl teşhis ettiklerini soran Yakovenko, ”Acaba İngiltere Porton Down’da bulunan, ülkenin en büyük gizli askeri, kimyasal silah tesisinde bu maddeyi bulunduruyor olabilir mi? Bu tesisin, olay yerinden sadece 12 kilometre uzaklıkta bulunması tesadüf mü?” ifadesini kullandı.
Yakovenko, İngiliz polisinin soruşturmanın haftalar, hatta aylar sürmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu açıklamasına karşın, olayda kullanılan kimyasal maddenin birkaç gün içinde teşhis edilmesinin Rus uzmanları şaşırttığını kaydetti.
Londra’da önceki hafta evinde ölü bulunan Rus havayolu şirketi Aeroflot’un eksi genel müdür yardımcısı Nikolai Glushkov ile ilgili soruşturmaya da değinen Yakovenko, bu olayla ilgili olarak da İngiliz makamlarının bilgi vermeyi reddettiğini söyledi.
Büyükelçi Yakovenko, “Görünen o ki İngiliz tarafı taleplerimizi kasıtlı olarak görmezden geliyor ve bu konuda büyükelçiliğimizle temastan kaçınıyor.” ifadesini kullandı.
İngiltere’nin Rusya’ya yönelik iddialarının nedeninin ne olabileceğiyle ilgili bir soru üzerine Yakovenko, İngiltere’nin milli güvenlik belgesine 2015 yılında Rusya’yı birinci tehdit olarak koyduğunu ve o günden bu yana İngiliz yetkililerin ve İngiliz basınının bu yönde kampanya yürüttüğü yanıtını verdi.
Bazı İngiliz milletvekillerinin, parlamentoda Rusya’ya karşı siber saldırı düzenlenmesi çağrısında bulunduklarını hatırlatan Yakovenko, “İnanılmaz bir şey. Dünyanın hangi parlamentosunda bir başka devlete karşı siber saldırı çağrısı yapılabilir?” diye konuştu.
İngiltere’de 2006 yılında radyoaktif madde ile zehirlenen eski KGB ajanı Alexander Litvinenko ile ilgili bir soru üzerine de Yakovenko, hem bu kişinin hem de adı onunla birlikte anılan Boris Berezovsky ve Sergey Skripal’in İngiliz gizli servisi ile ilişkili olduğuna ve bu nedenle de haklarındaki dosyaların gizli tutulduğuna işaret etti.
İngiltere’nin bazı Rus “seri katillere” sığınma hakkı tanıdığını iddia eden Yakovenko, bir gazetecinin bunların isimlerini vermesini istemesi üzerine, “İngiliz makamları bunları kamuoyu önünde açıklamama izin vermiyor. Özel olarak bildirebilirim.” yanıtını verdi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Adolf Hitler’e benzetmesiyle ilgili değerlendirmesi de sorulan Yakovenko, “Moskova, dışişleri bakanı düzeyinde yapılan bu tür açıklamaları kabul edilemez ve sorumsuzca buluyor.”ifadesini kullandı.
Ajan Sergey Skripal ile kızı Yulia, 4 Mart Pazar günü Salibury'da bir bankta bilinçlerini yitirmiş vaziyette bulunmuştu. Tedavileri süren baba ile kızın sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu ancak istikrarlı olduğu belirtiliyor.
İngiltere, Skripal ile kızının zehirlenmesinden sorumlu tuttuğu Rusya'ya karşı bir dizi yaptırım kararı almış ve ilk adımda 23 diplomatı sınır dışı etmişti. Rusya da cevap olarak aynı sayıda İngiliz diplomatı sınır dışı edeceğini açıklamıştı.
İngiltere, Skripal ile kızının zehirlenmesinde, Rusya tarafından imal edildiği ileri sürülen, askeri nitelikte ve sinir sistemi üzerinde etkili bir kimyasal maddenin kullanıldığının kesinlik kazandığını duyurmuştu. Bu maddenin Sovyetler Birliği tarafından 1970'ler ve 1980'lerde geliştirilen "Novichok" adlı kimyasal grubunun üyesi olduğu belirtilmişti.
Rus mahkemesi, İngiltere için casusluk yaptığı suçlamasıyla 2006 yılında Skripal'e 13 yıl hapis cezası verdi. Dimitri Medvedev’in devlet başkanlığı dönemindeki aftan yararlanan Skripal, 2010 yılında ABD’nin tutukladığı 10 Rus ajanı ile Avusturya'nın başkenti Viyana'da takas edilen 4 casus arasında yer aldı.
Skripal'in daha sonra İngiltere’ye gelerek ülkenin güneybatısındaki Salisbury’de düşük profilli bir yaşam sürmeye başladığı belirtildi.
Rusya, Skripal’in 1990’lı yıllardan itibaren bilgi sızdırdığı İngiliz dış istihbarat servisi MI6’ya, Rusya’nın Avrupa’daki casuslarının kimliklerini de ifşa ettiğini öne sürmüştü.