Scholz, Federal Mecliste yaptığı konuşmada, Avrupa Birliğinin (AB) son yıllarda çeşitli zorlukların ve krizlerin üstesinden geldiğini belirtti.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa işaret eden Scholz, bu savaşın kuşkusuz bu zorlukların en büyüğü olduğunu ifade ederek, AB'nin burada kararlı ve birlik içinde hareket ettiğini ifade etti.
Scholz, Ukrayna'ya silah yardımı yapılmasını savunarak, "Vahşice saldırıya uğrayan bir ülkeye kendisini savunmak için yardım etmek gerilimi tırmandırmaz. Ancak bu saldırıyı püskürtmeye ve böylelikle mümkün olan en kısa zamanda şiddeti sona erdirmeye katkı sağlar." değerlendirmesinde bulundu.
Transatlantik ittifakının önemine değinen Scholz, "Hepimizin tek hedefi var. Rusya bu savaşı kazanmamalı, Ukrayna başarılı olmalı." ifadesini kullandı.
Scholz, Alman hükümetinin NATO'nun bu savaşın bir tarafı olmasına izin verecek hiçbir şey yapmayacağını yineledi.
Şansölye Scholz, Finlandiya ve İsveç’in NATO'ya yaptıkları üyelik başvurularını memnuniyetle karşıladığını, iki ülkenin NATO'ya üyeliğiyle ittifakın ve Avrupa'nın daha güçlü ve güvenli olacağını söyledi.
Scholz, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşın diğer ülkeleri de güvenliklerini düşünmeye sevk ettiğini ifade ederek, birçok devletin savunmasına daha fazla yatırım yaptığını anımsattı.
Almanya'nın da savunmasına yatırımlarını artıracağını belirten Scholz, "Bir şeye dikkat edeceğiz. Savunma sistemlerimizin ve yatırımlarımızın Avrupa genelinde daha iyi koordine edilmesi lazım." diye konuştu.
Scholz, teknolojik imkanların bir arada kullanılması ve Avrupa savunma sanayisinin birbirine daha da yakın olması gerektiğini belirtti.
Savaşın sona ermesinin ardından Ukrayna'nın yeniden inşa edilmesinin milyarca avroya mal olacağını ifade eden Scholz, bunun için şimdiden "dayanışma fonu" kurulması için AB'de ön çalışmaların başlatılmasını istedi.
Ukrayna'nın AB üyesi olmak için başvurduğunu anımsatan Scholz, AB Komisyonunun bu konuda değerlendirmesini muhtemelen haziran sonunda açıklayacağını ifade etti.
Scholz, "Ancak (Fransa Cumhurbaşkanı) Emmaneul Macron'un üyelik sürecinin birkaç ay ve birkaç yılın meselesi olmadığına işaret ederken haklı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu yüzden şimdi Ukrayna'yı hızlı ve pragmatik bir şekilde desteklemeye konsantre olmak istiyoruz." dedi.
Ukrayna'nın AB üyeliğinin hızlandırılmasına karşı çıkan Scholz, "AB'ye giden yolda kestirme yolların olmaması Batı Balkanlar'daki 6 ülkeye karşı da adil olmanın gereğidir. Bu ülkeler yıllardır yoğun reformlar yapıyorlar ve katılıma hazırlanıyorlar. Onlara verdiğimiz sözleri tutmamız sadece bizim güvenilirliğimizle ilgili bir mesele değildir. " değerlendirmesinde bulundu.
Scholz, Batı Balkanlar'daki ülkelerin AB'ye entegrasyonunu her zamankinden daha fazla AB'nin stratejik çıkarları için de önemli olduğunu vurgulayarak "Batı Balkanlar, AB'ye aittir." ifadesini kullandı.
Enerji tedariki konusunda AB ülkelerini dayanışma içinde olmaya çağıran Scholz, "AB düzeyinde asıl mesele, üye ülkelerde enerji tedarikinde herhangi bir darboğaz olmamasını sağlamaktır. Bu, Avrupa dayanışmasının bir zorunluluğudur." diye konuştu.
Scholz, bu nedenle Avrupa'da enerji ağlarının genişletilmesi gerektiğini kaydetti.