Trump’a İsrail sabotajı

Sernur Yassıkaya
Sernur Yassıkaya
04:0029/12/2025, Pazartesi
G: 29/12/2025, Pazartesi
Yeni Şafak
Netanyahu, Trump.
Netanyahu, Trump.

İsrail, ABD’nin Ortadoğu’dan çekilme planını engellemek için birçok sabotajı devreye soktu. Tel Aviv’in sözde Somaliland yönetimini tanıma kararı, İran’a yeniden saldırma hazırlığı, Gazze’de ateşkesin ikinci aşamasına geçmemesi ve Trump’a yapılan Epstein şantajı planın parçası olarak görülüyor. Trump ile Netanyahu bugün Miami’de bir araya gelecek.

ABD'de Başkan Donald Trump yönetiminin Aralık ayında açıkladığı yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesi, Washington’ın Ortadoğu’daki askerî ve siyasi angajmanını kademeli olarak azaltma niyetini ortaya koydu. Bu yaklaşım, ABD’nin bölgedeki geleneksel müttefikleri açısından yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendirilirken, en sert tepki İsrail’den geldi. İşgalci yönetimin, yaklaşık 78 yıldır güvenlik şemsiyesi sağladığı ABD desteğinin zayıflayabileceği ihtimalinden duyduğu endişeyle sabotaj girişimlerine başladı. İsrail Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Trump ile bugün Miami'de yapacağı görüşme öncesi bölgede artan provokatif adımları bu çerçevede değerlendiriliyor.

SOMALİLAND SON HAMLE OLDU

Haydut devlet İsrail’in, korsan bir kararla, Somali’nin bir parçası olan sözde Somaliland yönetimini tanıma yönünde attığı imza şantaj ve tehdit politikasının son adımı olarak değerlendiriliyor. Bu provokatif hamlenin, Washington’ın bölgedeki varlığını azaltırken, Mısır, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi bölgenin güvenlik ve istikrarını sağlamaya namzet ülkelerin çıkarlarını doğrudan etkileyen, yüksek riskli bir jeopolitik çatışmayı tetikleme hedefi içerdiği değerlendiriliyor. Tel Aviv, bu tür adımlarla ABD’yi daha karmaşık ve çatışma potansiyeli yüksek bir bölgesel tabloyla karşı karşıya bırakmayı hedefliyor. Trump'ın İsrail'in adımı karşısında "Somaliland'in ne olduğunu bilen var mı?" ifadesini kullanması da Beyaz Saray'da Siyonist güce karşı tepkinin dışa vurumu olarak değerlendiriliyor.

İRAN'LA GERİLİM

Eli kanlı Netanyahu yönetimi İran’a yönelik olası ikinci bir saldırı için zemin hazırladığı ve Trump’ı yeni bir savaşa sürüklemek istediği de iddialar arasında. Hem İsrailli siyasetçilerden hem de İsrail medyasında çıkan haberlerde Tahran'ın bir kez daha hedefe konması, Trump'ı hem iç hem de dış siyasette boşa düşürmek amacı taşıdığı değerlendiriliyor. Dikkat çekici olan nokta, İsrail’in ilk saldırı sonrasında “zafer” ilan etmiş ve Trump’a açık teşekkürlerde bulunmuş olması. Buna rağmen, özellikle Netanyahu–Trump zirvesi öncesinde verilen sert mesajlar, gerilimin bilinçli biçimde tırmandırıldığı yorumlarına yol açıyor.

İKİNCİ AŞAMA İÇİN AYAK SÜRÜYOR

Gazze meselesi ise bu denklemde ayrı bir başlık olarak öne çıkıyor. İsrail’in Gazze’de ateşkesin ikinci aşamasına geçmeyi reddetmesi ve ABD Başkanı’ndan bu yönde atılacak adımları imzalamamasını talep ettiği öne sürülüyor. Bu yaklaşımın, Trump’ın kendisini “Gazze krizini çözen lider” olarak konumlandırma çabasını zayıflatmayı amaçladığı değerlendiriliyor. Analistlere göre çatışmanın sürmesi, ABD’yi fiilen İsrail’in bölgede oluşturduğu krizlerin ortağı hâline getirebilir.

EPSTEIN ŞANTAJ MI?

İsrail istihbarat servisi Mossad ile irtibatlı olduğu belirtilen, küresel taciz şebekesi lideri Jeffrey Epstein'a ilişkin, aralarında ABD Başkanı Trump'ın fotoğraflarının da olduğu belgelerin, Florida'daki görüşme öncesi basına sızdırılmasının da ABD Başkanı'nı köşeye sıkıştırma taktiği olarak nitelendiriliyor. Trump'ın ilişkisini yıllar önce kestiğini belirttiği Epstein'la fotoğraflarının ortalığa saçılmasını "cadı avı" diye yorumlaması da bu taktiği doğruluyor. Yahudi lobisinin söz konusu fotoğraflar üzerinden Kasım 2026'da yapılacak ara seçimler öncesi Trump'ın İsrail'e desteğini kesinleş-tirmeyi hedeflediği söylenebilir.



#Donald Trump
#İsrail
#Netanyahu