
Ankara, savunma teknolojilerinde dışa bağımlılığı azaltma hedefinde kritik bir eşiği geride bıraktı. ABD merkezli The Defense Post’un duyurduğu üzere Türkiye, ilk milli denizaltısı MİLDEN’in inşa sürecini resmen başlattı. Böylece uzun yıllardır devam eden yerli savunma yapılanmasının en iddialı adımlarından biri hayata geçerken, projeye ilişkin değerlendirmeler uluslararası basında geniş yer buldu. MİLDEN’in suya inecek bir platformdan çok daha fazlasını temsil ettiği; Türkiye’nin gelecekteki deniz gücünü yerli kabiliyetlere dayandırma iradesinin somutlaşmış hali olduğu yorumları yapıldı.
Ankara, yabancı savunma teknolojisine bağımlılığı azaltma yolunda önemli bir adımın sinyalini verdi. ABD merkezli The Defense Post, MİLDEN projesinin başladığını duyurdu.
Türkiye, ilk yerli geliştirilen denizaltısının inşasına başlayarak savunma sanayiinde yeni bir döneme girdi. The Defense Post'ta yer alan habere göre bu gelişme, Ankara'nın yabancı savunma teknolojisine olan bağımlılığını azaltma çabasında "büyük bir adım" olarak nitelendiriliyor.

MİLDEN VE TF-2000 VURGUSU
Haberde, MİLDEN adı verilen Ulusal Denizaltı'nın inşasının Gölcük Tersanesi Komutanlığı'nda başladığı belirtildi. Defense Post, bu adımın İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda yakın zamanda başlayan TF-2000 hava savunma destroyeri projesini takip ettiğini aktardı.
TF-2000'in, Ankara'nın "Çelik Kubbe" (Steel Dome) çok katmanlı hava savunma sistemi kapsamında yerli deniz platformlarını geliştirme yönündeki daha geniş çabasının bir parçası olduğu ifade edildi.
BİR HAFTADA 6.5 MİLYAR DOLARLIK SÖZLEŞME
Haberde, Türkiye'nin savunma sanayiinin son yirmi yılda hızla genişlediğine dikkat çekildi. Çelik Kubbe hava savunma sistemini geliştirmek amacıyla sadece geçen hafta 275,9 milyar liralık (6,5 milyar dolar) sözleşme imzalandığı bilgisine yer verildi.
Vietnam basınından Viet Bao ise, çelik kesiminin yapılması ve ilk blok montajına geçilmesini, MİLDEN’in tasarım sürecinden çıkarak sanayi üretimi safhasına adım atmasında “kilit eşik” olarak yorumladı. Haberde, MİLDEN’in 80 metreyi aşan uzunluğa ve 2.700 tonluk deplasmana sahip dizel-elektrik sınıfında bir saldırı denizaltısı olduğuna dikkat çekildi. Şnorkel kullanımına ihtiyaç duymadan uzun süre sualtında kalabilmeyi sağlayan AIP sistemiyle donatıldığı bilgisi de öne çıkarıldı. Ayrıca yetkililerin, akustik izi minimuma indiren ve denizaltının günler boyunca kesintisiz şekilde su altında görev yapmasına imkân tanıyan yeni bir motor mimarisi üzerinde çalıştığı aktarılırken, bu kabiliyetin özellikle kapalı ve yoğun gözetim altındaki bölgelerde Türkiye’ye kritik bir avantaj sağladığı vurgulandı.

KOMŞU DA TAKİPTE
Yunan basınından Ena News'te yer alan habere göre ise Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayisi alanında gösterdiği hızlı yükselişe dikkat çekildi. Ülkenin yurt içi savunma üretimini büyük ölçüde artırdığını ve yabancı tedarikçilere olan bağımlılığını azalttığını belirtildi.
Haberde, Türkiye’nin gelişmiş deniz ve hava savunma sistemlerine yaptığı yatırımların, MİLDEN denizaltısının da üzerinde yükseldiği stratejik dönüşümün temelini oluşturduğu ifade edildi ve MİLDEN’in Türkiye’nin deniz kabiliyetlerinin stratejik olarak yükseltilmesinin ana direklerinden biri olduğu vurgulandı.
Analistlere göre Türkiye, MİLDEN ile birlikte artık kendi teknolojisini sadece kullanıcı değil, üretici ve geliştirici olarak şekillendiren bir ülke konumuna yükseliyor. Bu hamle, donanmanın geleceğini yerli mimari üzerine inşa eden güçlü ve uzun vadeli bir vizyonun somut yansıması olarak değerlendiriliyor.
Öte yandan projenin teknik yapısı da dikkat çekiyor. MİLDEN’in 2.700 ton deplasmana sahip olacağı, 80 metreden daha uzun bir gövdeye ulaşacağı ve havadan bağımsız tahrik (AIP) sistemiyle dizel-elektrik tasarım esaslı bir mimari kullanacağı ifade edildi. Stratejistlere göre bu nitelikler Türkiye’yi, denizaltı teknolojisinde artık takip eden değil, kendi sınıfını oluşturan bir ülke konumuna taşıyor.
Belçika basınından Army Recognition, Türkiye’nin MİLDEN projesini donanmadaki kapsamlı modernizasyon hamleleriyle birlikte ele aldı.
Haberde, İstanbul Tersanesi’nde ilk TF-2000 hava savunma destroyerinin blok üretiminin sürmesiyle eşzamanlı ilerleyen MİLDEN programının, tamamen yerli tasarlanan denizaltının Gölcük Tersanesi’nde resmen inşa safhasına geçmesiyle birlikte yeni bir evreye taşındığı aktarıldı. Ayrıca Türkiye’nin hava ve füze savunma alanında yürüttüğü yeni projeler, Çelik Kubbe kapsamında imzalanan anlaşmalar ve Romanya’ya yapılan ilk Hisar sınıfı korvet ihracatıyla Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Türk Boğazları’nda daha özerk, daha etkili bir deniz gücü konumuna yükseldiği vurgulandı.
MİLDEN’in taktik kabiliyetlerine de geniş bir bölüm ayrıldı. AIP tahrik sistemi ile lityum iyon bataryaların, yoğun gözetim altındaki sularda uzun soluklu ve düşük görünürlüklü devriyeler yapılmasını mümkün kıldığı, AKYA torpidolarının düşman savaş gemilerini veya denizaltılarını etkisizleştirme kapasitesi sunduğu ifade edildi. Atmaca güdümlü füzelerin ise deniz hedeflerine yönelik angajman mesafelerini ciddi ölçüde artırdığı kaydedildi.
‘DOĞU AKDENİZ’DE GÜÇ DENGELERİNİ DEĞİŞTİRECEK’
MİLDEN’e Gezgin seyir füzesinin olası entegrasyonu ile Türkiye’nin denizden karaya esnek taarruz kabiliyeti kazanarak bölgesel caydırıcılığını daha da ileriye taşıyacağına dikkat çekildi. Army Recognition, MİLDEN programındaki ilerlemenin Doğu Akdeniz’de güç dengelerini dönüştüren bir gelişme haline geldiğini belirtti.









