Terör devleti İsrail, Gazze'de işlediği suçlar nedeniyle uluslararası yargıda hesap veriyor. Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda faaliyetlerini yürüten Uluslararası Adalet Divanı’ndaki (UAD) duruşmalar başladı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız, İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmada Türkiye adına sunum yaptı.
BM Genel Kurulu’nun, devletlerin, 1967 sınırlarının dışında İsrail'in işgal ettiği yerlerdeki varlığını tanımaması kararını hatırlatan Yıldız, bazı devletler dikkate almasa da bu kararın geçerliliğini koruduğunu ifade etti. Türkiye'nin, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın statüsünün değiştirilmesine karşı çıktığını belirten Yıldız, bunun sadece orada yaşayan insanların barış ve huzuru için değil, aynı zamanda milyarlarca insanın hassasiyeti için de önemli olduğuna dikkat çekti.
İsrail'in Filistin'deki ihlallerinin sadece Kudüs'le sınırlı olmadığını, evlerin yıkıldığını, topraklara el konulduğunu, Filistinlilerin insan haklarının ihlal edildiğini söyleyen Yıldız, Türkiye'nin, sivillere yönelik saldırıları güçlü ve açık şekilde kınadığını dile getirdi. Gazze'de çoğu kadın ve çocuk 2,3 milyon kişinin elektrik, su, gıda ve ilaç yokluğunda yaşam mücadelesi verdiğine dikkat çeken Yıldız, 2 milyon Filistinlinin de zorla yerinden edildiğini kaydetti.
İsrail’in yasa dışı yerleşim faaliyetlerinin Doğu Kudüs dahil olmak üzere çok yoğunlaştığına işaret eden Yıldız, “İşgal altındaki Filistin topraklarının bütünlüğünden bahsetmek artık son derece zor” dedi. Söz konusu durumun işgal altındaki toprakların demografik yapısını değiştirdiğini belirten Yıldız, “Filistinlilerin evlerinin yıkılması ve zorla tahliyeler, İsrail güvenlik güçlerinin koruması altında
sürüyor. Ayrıca, Filistinlilere yönelik şiddet her geçen gün artıyor” diye konuştu.
Kurallara dayalı bir sistemin zorunluluk olduğunu belirten Ahmet Yıldız, BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarını hatırlatarak, “Türkiye, Uluslararası Adalet Divanından, İsrail'in Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarındaki fiillerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ilan etmesini istemektedir. Vicdan ve izan sahibi olanlar vakit kaybetmeden harekete geçmelidir” dedi.
Türkiye'nin iki devletli çözümün sağlanmasını önemsediğini vurgulayan Yıldız şöyle konuştu: “İsrail'in Gazze’deki fiileri, toplu cezalandırmaya döndü. 2023, Batı Şeria'daki yerleşimci teröründe Filistinlilere karşı en çok şiddet uygulanan yıl oldu. Filistinlilerin maruz kaldığı adaletsizlik ve çifte standartlar sürdüğü takdirde tepkiler katlanarak artacak. İsrail, insan haklarını ve uluslararası hukuku ihlal eden tüm eylemlerden sorumlu tutulmalı.”
Duruşmada söz alan Arap Birliği Temsilcisi Abdel Hakim El Rifai, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalinin “21. yüzyılda hala devam eden son baskıcı, yayılmacı, apartheid yerleşimci sömürgeci işgali” olduğunu belirtti. İnsanları yerinden etmenin ve topraklarını işgal etmenin ahlaki ve hukuki bir savunmasının olamayacağını vurgulayan Rifai, “Bu uzayan işgal, uluslararası adalete hakarettir. Buna bir son verme başarısızlığı, Filistin halkına karşı yürütülen ve soykırıma varan bugünkü dehşete yol açtı” dedi. Yine Arap Birliği adına söz alan uluslararası hukukçu Ralph Wilde ise Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin hakkının, onların topraklarında bir asrı aşkın süredir devam eden, sadece Yahudi halkı için bir ulus devleti şiddet kullanarak ve sömürü yoluyla kurmak için yürütülen çabalar nedeniyle engellendiğini belirtti.